Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Herkes devletin küçülmesini istiyor.
O kadar ki, krizden çıkışın tek reçetesi olarak devletin küçülmesini görenler giderek çoğalıyor.
Peki devlet nasıl küçülecek?
TÜSİAD ve benzeri sermaye örgütlerine göre bakan sayısı azaltılarak.
Bazılarına göre devletin bazı kurumları lağvedilerek. Bazılarına göre kamuda çalışan işçi ve memurlar işten çıkarılarak.
Oysa bugün yaşanan krizin sayısı ne bakan sayısının 25 yerine 36 olması ne de Köy Hizmetleri, DSİ ve Karayolları teşkilatlarıdır.
Sorunun kaynağı devletin vergi yerine borçla finanse edilmesinden ve bu finans yönteminin üretim yerine özel sektörü devlete borç vererek para kazanmaya özendirilmiş olmasıdır.
Devletin borcunu daha fazla borçlanarak ödeme olanakları kısılınca sistem krize girmiş ve ilk bağıranlar bu kolay ticareti kaybedenler olmuşlardır. Bugün talep ettikleri de ister işçi çıkararak, ister bakanlık kapatarak, ister kurum lağvederek, ister dışarıdan borç alarak, ister savaşa girerek, hangi yolla olursa olsun kaynak yaratılması ve bunun kamu giderleri yerine kendilerine harcanmasıdır.
Oysa borç batağında fakir bir devlet küçülemez. Devletin küçülebilmesi için önce zengin olması gerekir.
Yeterli mali kaynağa sahip olmayan bir devlet Köy Hizmetleri'ni nasıl lağveder? Nasıl küçültür? Köy Hizmetleri'nin işlerini özel sektöre yaptıracak kadar zengin değilse bunu yapamaz...
Barajları, santralları, su kanallarını yaptırıp parasını ödeyecek kadar zengin değilse DSİ'yi tümüyle gözden çıkaramaz. Yolları, köprüleri yaptırıp baktıracak kadar parası yoksa Karayolları'nı lağvettim, diyemez...
Devlet zenginleştikçe küçülebilir, fakirleştikçe büyür.
Bu tipik az gelişmiş ülke görüntüsüdür.
Devleti küçültmek isteyenler önce onu zengileştirmenin yollarını bulmalıdırlar.
Bunun ilk koşulu kazandıkça vergi ödenmesidir. Vergi yerine devlete borç verip faiz almak değil...
Devleti bir yandan soyup soğana çevirip sonra da küçültün şu devleti, diye feryat etmek çözüm değildir.
Devletin önce borç batağından kurtarılması, bunun için de herkesin elini taşın altına koyması gerektiği gerçeği kabul edilmeden ve buna uygun davranmadan devletin küçülmesi mümkün olmaz.