Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, başbakanı atama yetkisinin kendisinde olduğunu anımsattı. Sezer, 29 Ekim Resepsiyonu’nda gazetecilerin sorusu üzerine, partilerin önereceği isimleri atamak zorunda olmadığını belirtti.
Aynı resepsiyonda AKP lideri Tayyip Erdoğan ise partisinin yetkili organlarınca belirlenecek ismi Cumhurbaşkanı’nın ataması gerektiği yanıtını verdi. Erdoğan, dün seçim meydanlarında bu görüşünü yineledi.
Sorunun kaynağı Erdoğan’ın milletvekili seçilemeyeceğidir.
Anayasa’nın 109. maddesi açık bir hükümle başbakanın, Cumhurbaşkanı’nca, TBMM üyeleri arasından atanacağını yazıyor. Bu hükme göre Cumhurbaşkanı’nın bu konudaki yetkisi tartışılamaz.
Peki demokratik teamül yok mu?
Var. Anayasa, Cumhurbaşkanı’na istediği milletvekilini başbakan olarak atama yetkisi verse de uygulamada cumhurbaşkanları, seçim sonrasında sandıktan birinci çıkan partinin genel başkanını başbakan olarak atamışlardır. Türkiye’de teamül budur.
Bu durumda AKP’nin sandıktan birinci çıkması halinde Cumhurbaşkanı’nın teamüle uygun olarak başbakanlığa bu partinin genel başkanını getirmesi normal bir davranış olur. Ancak, AKP lideri, milletvekili olamayacağı için başbakan da olamıyor.
Bu sorun nasıl çözülür?
Genel başkanlığı hakkında da Anayasa Mahkemesi’nde davası süren Erdoğan, genel başkanlıktan çekilmiyor. Birleşik oy pusulasında da ismi yazıyor. Hatta bazıları seçimden sonra bu durumun seçimin iptali talebiyle dava konusu olabileceğini öne sürüyorlar. Erdoğan, direnç göstermeye devam ediyor. Bunu partisi lehine bir politika olarak da görüyor olabilir.
Ancak, seçim yapılıp sandık sonuçları belli olduktan sonra, AKP bu sorunu çözebilir. Cumhurbaşkanı henüz başbakan tayin etmeden önce, AKP, başbakan olmasını istediği kişiyi olağanüstü bir kurultayla genel başkan olarak seçebilir. Bu durumda teamüle uygun olan Cumhurbaşkanı’nın sandıktan birinci çıkan partinin genel başkanını başbakan olarak atamasıdır.
Aksine, Cumhurbaşkanı ile zıtlaşarak, "şu kişiyi başbakan atayacaksın, bizim seçtiğimiz başbakan bu" biçiminde bir dayatma, Cumhurbaşkanı Sezer’in kabul edebileceği bir yöntem değildir.
AKP lideri Erdoğan, hukuki sorunlarını çözünceye kadar, başbakan olmasını istedikleri kişiyi AKP genel başkanı seçerek sorunu aşabilirler.
Aksi inatlaşma ve gerginlik kaynağı olur.