Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinden kendi topraklarına “doğrudan uçuşlarda” cep telefonundan büyük bilgisayarların yolcu yanında kalmasını yasakladı.
Bu ülkelerden biri de Türkiye...
Ardından...
İngiltere de hemen “aynı ülkelere” bu yasağı açıkladı.
...................
BİLGİSAYARLARI valize koymak uygulaması, THY’yi zorlayabilir.
Kimse avuç dolusu para ödediği bilgisayarını -kaybolma ihtimali olan- valize koymak istemez.
Gerçi...
Bazı “özel hizmetlerle” bu sorun çözülmez değil.
Örneğin...
Valizler teslim edilirken kontuarda bir THY görevlisi bilgisayarı, zimmet makbuzu vererek teslim alır.
Bütün yolcuların bilgisayarları tek bir konteynerde toplanır.
İnişte zimmet makbuzunu gösteren yolculara geri verir.
Ama...
Uçakta geçirilen saatlerde bilgisayarlar artık yolcuların “vazgeçilmezi...”
Çalışmak, eğlenerek zaman geçirmek, bilgisayardan kitap okumak...
Hele THY’nin internet kolaylığı nasıl da “tercih nedeni” yolcuları için...
...................
BUNLAR bir yana, asıl üzücü olan, “yasak uygulanan” İslam ülkeri arasında Türkiye’nin de olması.
Türkiye için bir bakıma “tehlikeli/riskli ülke” algısını üretecek.
Bunun “THY uçuşlarına” eksiler getirmesinin ötesinde genelde Türkiye’ye turist akışını da olumsuz etkilemesi göz ardı edilemez.
Zaten “Hollanda ve Almanya’dan Türkiye’ye turizm rezervasyonlarında yüzde 30 dolaylarında düşüş olduğu” konuşulmakta.
Rusya’dan turist gelişinin yeniden yükselişe geçmesi “iyi” haber ama Avrupa’dan gelecek olanların düşmesi düşündürücü.
Almanya ve Hollanda’dan olumsuz rüzgârların diğer Avrupa ülkelerinden turistlere de etkilemeyeceğini sanmak kendimizi avutmak olur.
...................
BİR reyting kurulu-şunun Türkiye’deki “bazı bankalar için not düşürdüğü” haberi de tepemize çöreklenen bir başka “koyu gölge.”
Türkiye’ye en fazla turistin geldiği Almanya, en büyük ithalatı, en yüksek ihracatı yaptığımız ülkedir de...
Hollanda’nın Türkiye’deki yatırımları ise hayli yüklü.
Türkiye ihracatının yarısından fazlası AB ülkelerinin...
Hukuk ve ekonomi bağları çok yıllardır çeşitlendi, güçlendi, kurumsallaştı.
Bunların direncini sınayan “yüksek gerilim politikalarının” rasyonel olduğu düşünülebilir mi?
...................
BÖLGEDEKİ durumumuza bakalım...
Amerika ve Suriye rejim güçleri Menbiç’te bayrak gösteriyorlar.
Bunun anlamı “oradaki YPG’yi korumaya almaktır.”
TSK destekli ÖSO’nun “sıra orada” denilen Menbiç’e ilerlemekte olduğu yolunda tek bir haber var mı?
Hatay’ın yanındaki PYD tarafından “kendi kantonu” ilan edilen topraklarda ise Rus bayrakları gönderlerde.
Ruslar orada bir merkez oluşturmanın yanı sıra, YPG’lilere de savaş eğitimi veriyor.
Görünen o ki Rusya, ABD, Suriye rejimi PYD’ye omuz vermekte.
“Rakka’ya ABD ile birlikte TSK destekli ÖSO’nun harekâtının” artık sözü bile edilmiyor.
...................
SONUÇ...
16 Nisan’da referandum sandıklarından “EVET” de çıksa “HAYIR” da çıksa “17 Nisan sabahına Türkiye insanı bu görüntülere gözünü açacak.”
Referandum nedeniyle iç politika, dış politikanın önüne geçti.
Hatta dış politikayı -hem de fazlasıyla- etkiledi.
Diliyorum ki 17 Nisan’dan itibaren “dış politikadaki yaraları saracak rasyonel bakış” egemen olsun.
...................
Sevgili Tayfun Talipoğlu kardeşimiz dün toprağa verildi.
Işıklar içinde yatsın...