Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

SİYASETİN iletişim satrancında “CHP hamle” yaptı.
“Madem medyada yokuz ve olduğumuz zaman da kıyıya köşeye itiliyoruz, biz yırtmayı da biliriz” hamlesi bu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sadece “genel yayın yönetmenlerini” sabah kahvaltısına davet etti.
Konu “çözüm için CHP’nin tavrı ve planı...”
Bakalım bu sabah gazetelerin manşetlerinde mi olacak?
“Göreceğiz” deyip sadede gelelim.
..........................
Genel Yayın Yönetmenimiz Derya Sazak seyahatte olduğu için, temsilen Swiss Otel’deki kahvaltıdaydım.
Salonda büyük bir dikdörtgen oluşturan masaların etrafındaydık.
Kılıçdaroğlu’nun tam karşısında bir kamera ormanı...
Dikdörtgenin uzun kenarları arkalarında büyük panolar asılmış. Üzerinde CHP’nin “çözüm için 19 maddelik planı...”
CHP tarihinde demokrasi için “İlk Hedefler Beyannamesi (Bildirgesi)” vardır.
“Demokrasi ve barış için bildirge” de “2’nci İlk Hedefler Beyannamesi” diye düşündürüyor.

Haberin Devamı

YA MAZRUF?
“Zarf” böyle.
Ya “mazruf” denebilecek içerik?
Buradan çok başlık çıkar.
İzlenimlerim şöyle:
- Kılıçdaroğlu CHP için “renksiz, kokusuz, eylemsiz, tarafsız tribün seyircisi” eleştirilerine “cevap” vermeyi hedef almış ve bunu medyanın en üst düzeyinden iyi duyurabilecek bir düzenleme yapmış.
“Başardığını” söyleyebilirim.
Ayrıca...
CHP içinde “bütünlük yok, ulusalcılarla, yenilikçiler karşı karşıya” gibi görüntüleri silmeyi de hedeflemiş.
“Farklı bildirilere imza atmış ve birbirlerine karşı oldukları izlenimleri verenlerin, 19 maddelik çözüm bildirgesinde birleştiklerini” söyledi. Yani bir ortak çatı ya da ortak tavır manifestosu açıkladı.
........................
Bunlar kendi sahasında yaptığı savunmalar.
Kontratakları daha fazla. Özetleyerek yansıtayım.
* SADECE 5 KİŞİ BİLİYOR:
“Çözümün planını halk bilmiyor, akil insanlar bilmiyor, milletvekilleri bilmiyor, bakanlar bilmiyor. Sadece 5 kişi biliyor. Biz de bilmiyoruz ki katkıda bulunalım. Size 19 maddelik CHP çözüm bildirgesini açıkladık. Başbakan’ın hiç değilse yarım daktilo sayfalık bir açıklama yapmasını isteyin de hepimiz öğrenelim.”
Kılıçdaroğlu bu 5 kişinin kimler olduğunu isim isim saymadı.
Ama ilk isim kesin belli; Başbakan Erdoğan...
Diğeri MİT Müsteşarı Hakan Fidan olabilir.
Ya diğer 3’ü?..
* ANKARA - İMRALI - KANDİL ÜÇGENİ:
“Çözümün halktan, TBMM’den gizlendiği ve sadece İmralı ile Kandil görüşmeleriyle götürüldüğü... Karayılan’ın açıkladığı plana, iktidarın yalanlama yapmadığı... Sürecin İmralı’nın söylemleriyle yönlendiği” iddialarını not aldım. Kılıçdaroğlu, “Başbakan Yardımcısı Arınç’ın yerine Karayılan sözcü mü olacak” gibi bir kara mizah da yaptı(!)
“76 milyon insanımız, süreci Kandil veya İmralı’dan öğreniyor” diyerek bu kara mizahın altını döşedi.
* HUKUK:
“Çözüm hukuk zemininde olmalı. Akil İnsanları parlamento seçmeli, partilerin eşit sayıda üyeyle temsil edildikleri bir ulusal mutabakat komisyonuna çözüm önerileri getirmeli. Gerektiğinde İmralı’yla da, Kandil’le de konuşabilirler. Ama onlarla devlet konuşmamalı. Her şey saydam ve anayasal/yasal çerçeve içinde olmalı.”
* BAŞKANLIK İÇİN KULLANILMASIN:
“Çözüm süreci kişisel ve partisel hesaplar için kullanılmasın. Başkanlık sistemini getirmek için anayasa değişikliği amacıyla bir aldatma olmamalı. Karayılan da ‘bundan önce çözüm söylemiyle 3 kez aldatıldık’ dedi. 3’ü de seçim zamanlarına rast gelmişti.”
Kılıçdaroğlu, çözüm sürecinin önümüzdeki yerel seçimler, Cumhurbaşkanı seçimi ve genel seçimlerle örtüşmesine dikkat çekerek “Yoksa 4’üncü mü” mesajını veriyor. (“Mehmet Ali Şahin ‘başkanlık sistemi teklifini geri çekeceğiz’ demiş” diye bir çekince de koyduğunu ilave edeyim.)
* BAŞARISIZLIK FELAKET OLUR:
“Sürecin başarıya ulaşmasını istiyoruz. İktidar onlarda, icraat onlarda, bize ne ihtiyaçları var? Başarsınlar... Başaramazlarsa felaket olur.”
Kılıçdaroğlu “Ne olur, iç savaş mı çıkar” sorularına “Felaket olur, çok kötü olur” cevabını tekrarlamakla yetindi. “Neler olabileceğini dile getirmemeye özen gösteriyoruz. Bunun sorumluluk bilincindeyiz” dedi.
* MİSAK-I MİLLİ:
Kılıçdaroğlu “Kuzey Irak’ı da içine alan Misak-ı Milli sınırlarına dönüş kokuları aldığına” da işaret etti.
Başbakan Erdoğan’ın ilk kez “Kuzey Suriye” söylemine dikkat çekti.
Böylece “sınırları değiştirme hedefli uluslararası senaryo” iddialarıyla paralel çizen bir imada bulundu.
“AKP izah edemeyeceği angajmanlara girmiş olabilir” kuşkusunu vurguladı.
“Kapalı kapılar ardında yapılan konuşmaların sonuçlarına ortak olamayız” diyerek noktayı koydu.
* KIRILMA ÇİZGİSİ:
Çözüm fayında kırılma “kolektif kimlik” olabilir.
Kılıçdaroğlu “bireysel hak ve özgürlüklere EVET, kolektif kimlik isteklerine HAYIR” tavrının altını çizdi.
Sorular üzerine bu tavrı somutlaştırdı:
“Anadilde eğitim olmaz. Türkiye’yi ayrıştırır.
Yerel özerklik de olmaz.
Avrupa Birliği Şartı’nda yer alan yerel yönetimlere EVET diyoruz. Ama sadece bir bölge için değil Türkiye’nin bütünü için de EVET ...
Türk devleti, Türk milleti, Türk halkı anayasada olmalı... Bunlar hepimizi kucaklar.”
.......................
Bu kez tanık olduğum “sessizliğin sesi” değildi.