Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CUMHURBAŞKANI Gül’ün görev süresi 7 yıl mı, 5 yıl mı tartışması sürüyor.
Başbakan Erdoğan AK Parti’nin “resmi” görüşünü açıkladı.
“Bizim görüşümüz 7 yıl olduğu istikametinde. Gerekiyorsa bunun için bir kanun çıkarırız.”
Hukukun temel kurallarına göre bu görüş -daha önceleri de yazdım- daha sağlıklıdır.
Gül bir önceki Anayasa hükümlerine göre TBMM tarafından 7 yıl için ve sadece bir dönem görev yapmak üzere seçilmiş.
Görevine başlamış.
Aradan birkaç ay geçmiş, kurucusu olduğu parti “Cumhurbaşkanını 5’er yıldan 2 dönem için halk seçmeli” diye bir görüşle Anayasa değişikliği yapmış.
Bunu halk oyuna sunmuş.
Halk da “EVET” demiş.
Bu durumda ne tartışılıyor, neden tartışılıyor anlamak mümkün değil.
“2x5 yıl süre ve halk tarafından seçilmek” hükmünün Gül’den sonra Çankaya’ya çıkacak olanlar için uygulanacağı açıktır.
Seçildiği zaman yürürlükte olan Anayasa hükmüne göre Gül, 7 yıllık görevini son gününe kadar sürdürmelidir.
Ondan sonraki Cumhurbaşkanı seçimi ise “halk oyuyla ve 2x5 yıl görev süresi için” yapılmalıdır.
“Hayır... Gül’ün de görevi 5 yıldır” demek “ortaya karışık” ısmarlamak olur.
Siyaset boyutuna gelince...
Tutun ki “halk tarafından 2x5 yıl” formülü Gül’e de uygulandı.
Ne değişecek?
Seçilecek kişi gene bir AK Partili olacak.
İkinci kez adaylık kapısının kilidi açılacağı için belki Gül...
Veya -daha büyük olasılıkla- Erdoğan...
Muhalefetin bunda ne yararı olacak?
Hiç...
Abesle siyaset tarlası sürmek bu...
Gene de “hesap büsbütün yok” denemez.
Plan şu:
“Böyle olursa ikinci kez adaylığını koyabilecek Gül ile Çankaya’ya çıkmak isteğini saklamayan Erdoğan karşı karşıya gelirler, AK Parti karışır.”
Buna sahiden inanıyorlar mı?
“Ortaya karışık” istediler diye AK Partililerin de kaşığı kapıp geleceklerini mi sanıyorlar?
Çok uzun düşünmeye gerek yok.
Daha yeni bir “Gül-Erdoğan kavşağına” tanık olduk.
Erdoğan’ın işaretiyle “şike cezalarını azaltan” yasa başta Arınç olmak üzere bazı AK Parti milletvekillerinin daha önce tavır koymalarına karşın Meclis’ten geçti.
Ama...
Cumhurbaşkanı Gül bu yasayı veto etti.
Arınç “artık hiç kimsenin bu yasayı tekrar Meclis’e getirebilmesi mümkün değil” dedi.
Oysa...
Erdoğan’ın ikinci işaretiyle aynı yasa noktası virgülü değişmeden AK Partililerin oylarıyla Meclis’te kabul edildi.
Çoğu “naif” bu zıtlaşmayı AK Parti içinde zirve çatışması başlamış gibi algıladı.
Kerametleri kendinden menkul siyaset kadıları tarafından “AK Parti’nin bölüneceği” tuttu mu?
Tutmaz... Nedeni, AK Parti Cumhuriyeti ayrı yazı konusu.
...................
Bir de “Cumhurbaşkanı Gül’ün görev süresinin 7 yıl olduğuna açıklık kazandıracak yasa çıkarılmasına” değinmekte fayda var.
Yasalar hiyerarşisinde Anayasa -eğer o Anayasa’nın ilgili hükmünde “uygulaması yasayla belirlenir” kaydı yoksa- daha alt basamaktaki bir yasayla düzenlenemez.
Cumhurbaşkanı görev süresi için de bu “yasalar hiyerarşisi” geçerlidir.
Kararı Yüksek Seçim Kurulu vermelidir.
Ne var ki gene de çıkarılacak yasa Yüksek Seçim Kurulu’na Anayasa hükmünün yorumu konusunda esin kaynağı olabilir.



DÜNYANIN 13 EN İYİSİ


2x5 mayası tutmaz...
İSTANBUL‘daki İngiltere Başkonsolosluğu klasik mimarinin görkemli örneklerinden biri.
Başkonsolosun yaşamını yitirdiği El Kaide bombalı eyleminden sonra yükseltilen müthiş sıkı güvenlik engelleri ve sistemlerinden geçerek giriliyor.
Ama, zahmete değiyor.
Yüksek tavanlar, aynalar, Osmanlı döneminden bu yana büyükelçilerin portreleri, değerli yağlı boya tablolar, mermer sütunlar, mermer zemin, kırmızı halılar bir zamanlar üzerinde güneş batmayan Britanya İmparatorluğu’nun haşmetini yansıtıyor.
İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosu Jessica M. Hand bu görkemle örtüşmeyen bir tevazu ile konuklarını karşılıyor.
Davet, Tabanlıoğlu Mimarlık’ın “Loft Bahçe” projesine RIBA (Britanyalı Mimarlar Kraliyet Enstitüsü) tarafından ödül verilmesi bağlamında düzenlenmişti.
2011 RIBA ödülü verilen yerkürenin en iyi 13 mimarlık projesinden biri “Loft Bahçe...”
Tabanlıoğlu ortakları Murat ve Melkan Tabanlıoğlu için iki not:
Bu mimarlık bürosu büyük mimar merhum Hayati Tabanlıoğlu tarafından kurulmuştu.
Murat Tabanlıoğlu da mesleğe babasının yanında başlamıştı.
Melkan Tabanlıoğlu eski Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in torunu.
İTÜ’yü bitirdikten sonra Avrupa sanatının tepe noktalarından biri olan Barcelona’da lisansüstü eğitim aldı.
İkisi ve çok sayıda seçkin mimardan oluşan kadro Türkiye’nin yüz akı projelerine imza atıyor.
Böyle davetler zordur. Sanatçı, iletişimci, diplomat, sanat dostu, mimar, iş insanı ve “olmazsa olmaz dostları” ustaca harmanlamak zor iş. İkramın ince ayarını tutturmak da öyle. Tabanlıoğlu’nun kurumsal ilişkilerinin başındaki Özdem Gürsel’e şapka.