TÜRKİ-YE’nin “manevi şahsiyeti” için elbette, bakanlarına Avrupa’dan “çirkin” tavırlar hakarettir.
İçe sindirilir gibi değildir.
Esefle kınıyorum.
Bu konuda -öyle görünüyor ki- önümüzdeki günlerde de çok şeyler yazacağız.
Ancak...
Türkiye’ye “beka” sorunu oluşturmuyor.
...................
OYSA...
ŞEFFAF Oda’da bu hafta Profesör İlber Ortaylı ve sanatçı Öykü Gürman’dan tarih ve müzik harmanı sunuyoruz. Bilmeyenlere not:
İlber Ortaylı Avusturya’nın Bregenz
şehrinde doğmuş. Kırım Tatarı.
2 yaşındayken ailesiyle Türkiye’ye yerleşmiş.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Dil-Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Tarih Bölümü’nü bitirmiş. Viyana Üniversitesi Slavistik ve Orientalistik Bölümü’nde öğrenim görmüş. Chicago Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamlamış.
Aralarında Oxford, Cambridge, Princeton’ın da bulunduğu pek çok seçkin üniversitede konuk öğretim üyeliği yapmış.
İlber Ortaylı’nın 44 kitabı var...
Moskova’daki zirve sonrası basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söyledikleri “Altı çizilerek” okunmalı: “Normalleşme sürecinin sonuna geldik. Artık -normalleşme- kelimesini telafuz etmeyelim.” Umut verici bir söylem... Ama... “Nereden nereye... neler pahasına...”
.................
İsmet İnönü’den bir söylem:
“Harbin başında yapılan hata, sonuna kadar yakanızı bırakmaz...”
Öyle “sıradan” bir söz değil, bir “vecize” bu.
.................
Hatay da, “18-20 saniye sınır ihlali yaptı” diye Rus savaş jetini vurup düşürmeseydik, Türkiye’ye çok pahalıya mal olan faturaları ödemek zorunda kalır mıydık?
Ağırlık kazanmakta olan olasılık “1- Menbiç’in Suriye rejim yönetimine bırakılması... 2- En azından an itibarıyla olduğu gibi YPG kontrolü altındaki Menbiç etrafındaki tampon bölgede Suriye rejim güçlerinin kalması..”
Öyle görünüyor ki birinci çözüme Ankara daha yakın.
Nihayet çeşitli coğrafyaları farklı grupların kontrolü altında olsa bile “Suriye’nin bütünü uluslararası hukuka göre Şam yönetiminin egemenlik alanı...”
Ancak...
İkinci formülü Ankara’nın kabul etmesi ihtimali uzak.
Çünkü...
Bu durumda ABD güçleriyle takviyeli YPG Fırat’ın batısında kalacak.
Gündeme “Kılıçdar-oğlu’nun gafı” diye bir söylem düştü.
İlk sıraya oturtuldu.
Olayın yaşandığı söyleşiyi yapan gazeteci Ufuk Karcı ile konuştum.
Ayrıntılarıyla anlattı.
İzlenimim şöyle:
.....................
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na, Best FM’deki söyleşide Ufuk Karcı şu mealde bir soru yöneltiyor:
Hafta sonu Antal-ya’daydım.
Bir otelde (*) eşimle hafta sonu tatili.
O tarihlerde otelin sahibi olan bir petrol şirketinin “yıllık bayiler toplantısı” da vardı.
Onlara golf için gelen konukları da ekleyin.
Gelen ve gidenlerin sayısı çok, işler yoğundu.
Pazartesi İstanbul’a geldiğimde, “mühim bir haberi ıskaladığımı” hissettim.
Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar da oradaymış.
Esad Suriye’si iki “sürpriz” hamle yaptı.
İkisi de TSK takviyeli ÖSO’nun (Özgür Suriye Ordusu) önünü kesen “stratejik” hamle.
Ve ikisi de “PKK/YPG ağırlıklı SDG’ye (Suriye Demokratik Güçleri)” birer “hayat öpücüğü...”
***
Birincisinde, El Bab’ın büyük kısmını ele geçiren ÖSO’ya Rusya’nın “Buraya kadar, daha ileriye inmeyin” çizgisini çekmesiyle zemin hazırlandı.
Bir bakıldı ki çizginin güneyini, SDG’nin kontrolü altındaki bölgeye kadar Suriye Rejim Güçleri ele geçirmiş.
Böylece derin bir “U” çizerek, El Bab’ın güneyindeki rejim güçleri üzerinden SDG yani aslında YPG Hatay’ın doğusundaki Azez kantonuyla irtibat sürdürebilir.
Önümüzdeki hafta 8 Mart “Dünya Kadınlar Günü...”
Bugün “Şeffaf Oda” konseptim de “Dünya Kadınlar Günü...”
Konuğum bu güne özel Şevval Sam... Şeffaf Oda’nın şahane çiçek dekoru başarılı girişimci Zeynep Özçoban’a ait...
Zeynep’in “happyme.”
Kadınlar Günü’nün çiçeği mimozadır. Kadınlar Günü’nün rengi ise mor... “Hakların eşitliği” anlamına geliyor.
Erkek şiddetine karşı protestolarda da “mor” renk egemen... Fotoğraftaki sehpada gördüğünüz çiçekler bu nedenle mor... Bugün kravatım da “mor” o nedenle... Ve “Tanrı kadını yarattı” diyerek başlıyoruz. Şevval Sam’dan şarkılar bugün kadınlar için.
.................