RFERAN-DUMDA oylanacak “Cumhur- başkanlığı sistemine” EVET isterken AK Parti’nin gerekçelerinden biri de “iki başlılık olmayacak...”
Bir de örnek veriyorlar:
“10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, dönemin koalisyon hükümeti Başbakanı Bülent Ecevit’e Anayasa kitapçığını fırlatmasını.”
Gerçekten sadece bu olayın aktörleri için değil, Türkiye için de çok pahalıya mal olan bir olaydır.
Türkiye, çok derin bir “ekonomik krize” yuvarlanmıştı.
20 yıla yakın süre geçti.
Özellikle 18 yaşındakiler de -referandum sandıklarından EVET çıkarsa- milletvekili seçilme hakkı elde edecekleri için gençlere anlatmakta fayda var.
FENERBAHÇE Başkanı Aziz Yıldırım adliyedeydi.
“Kumpas” davasında “şikâyetçi” olarak yaralıyordu.
Ona kasıt ve zulm edenler yargılanmaktaydı.
“Keser dönmüş, hesap dönmüştü.”
HHH
15 Temmuz darbe kalkışımında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı -”darbecilerin deyimini” kullanayım- “paketleyip götürmekle görevliler” de hâkim önüne çıkarıldılar.
Ne hesapların yapıldığı artık biliniyor.
CUMARTESİ yayımlanan yazımda “Türklerle Kürtler tarihinin” Abdülhamid’e kadar olan yıllarını yazmıştım.
Bugün devam ediyorum.
....................
ÖNCE kısa bir özet:
9. yüzyıldan başlayarak Türkler ve Kürtler ayrı gayrı olmadan birlikte yaşadılar.
Fatih’in hocası Molla Gorani, Şeyh Edebali’nin kayınpederi “Tacettin” de Kürttü.
Osmanlı Hanedanı’nın ilk yakın korumaları ve muhafız birlikleri Urfa’dan getirilen -Kürt- “Kara Keçililer” aşiretiydi.
BEYOĞLU... Fransız Sarayı... Bahçe içindeki bu “küçük saray” 1839’da yapıldı ama 400 yıl öncesinden itibaren onun yerinde başka bina vardı.
Görkemli salonlarında, cuma gecesi “Amour Lab (Aşk Laboratuvarı)” adıyla geride kalan “Sevgililer Günü” için bir davet düzenlendi.
Fransa Başkonsolosu Bertrand Buchwalter gecenin açılış konuşmasını Fransızca sürdürürken sürpriz yaptı Türkçeye geçti:
“Nâzım Hikmet’in dediği gibi...
En güzel günlerimiz henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz henüz söylememiş olduğum sözdür...”
Bir alkış koptu.
SURİYE sorunu bağlamında “yeni görüşler” ya da daha önceden var olmakla beraber dile getirilmeyen formüller gündemde.
Cumhur-başkanlığı Başdanışmanı İlnur Çevik’in son söylemiyle bu görüşme formüllerin daha çok dillendirilmesini tetikledi:
“PYD kendini PKK’dan arındırırsa güneyimizde Barzani’nin Kuzey Irak’ı gibi bir oluşum” mesajını verdi İlnur...
....................
Bu topraklarda Kürtler ve Türklerin ilişkisi için tarihe bakmak ön yargıları, “bölünme” saplantıları için farklı görüş açılarını üretebilir.
Şöyle ki:
9. yüzyılın sonlarında Batı İran sınırında “Seddadiler, Hasneviler, Revadiler, Mervaniler” gibi Kürt devletleri mevcuttu.
Türkiye’nin demokrasi tarihinde iktidar sadece 2 kez kaybetti.
Her ikisinde de merhum Turgut Özal başbakandı.
***
Birincisi, 12 Eylül darbesi sonrasında “seçilme hakları” Anayasa referandumu ile yasaklanan parti liderleri Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş ve onların kurmayları için düzenlenmişti.
“Yasakları kalksın; EVET... Kalkmasın; HAYIR...”
Referandum “onların siyasi partilere üye/yönetici olmak yasağının kalkmasını da kapsıyordu.”
Bu referandum isteği kimden gelmişti dersiniz?
16 Nisan “referan-dumu” için “etki katsayısı” olan 2 grup var:
1- “Somut” olanlar.
2- “Soyut” olanlar.
...................
Önce birincisi...
Bir çırpıda başlıcalarını sıralayayım.
- Düşük faizli ya da faizsiz çok uzun vadeli konut kampanyaları. (Örneğin... Kira öder gibi 20 yıl vadeyle konut satın alma imkânı. Arz sınırlı olsa da önemli. 20 yıldaki enflasyon oranları dikkate alınırsa daha da cazip.)
14 Şubat “Sevgi-liler Günü” yüreklerin ısınması, yüzlerde gülümseme için bir vesile oldu.
“Hıristiyan icadı” falan gibi eleştirilere karşın toplumun her yıl genişleyen bir kesiminde paylaşılıyor.
“Dünya bir köy” söylemi giderek gerçeklik kazanmakta.
İnternet ve TV öylesine bir “iletişim ağı” ki dünyanın her coğrafyası birbirinden etkileşimde.
...................
21. yüzyılın söylemi şöyle:
“Yerel düşün, küresel uygula... Küresel düşün, yerel uygula...”