Güneri Cıvaoğlu

<#comment>
<#comment>
Dünyanın 8. harikasına eşekle çıkmak bir Türkiye klasiği. Buraya teleferik yapılmaz da nereye yapılır?
UNESCO tarafından korumaya alınmış Nemrud dağı zirvesindeki dev tanrı heykellerini görmek için 2006. metrenin en zorlu 500 metresini yurdum insanı, 15 milyon gaymeyi bastırırsa eşek sırtında tırmanıyor.
Yürüyerek değil, adeta sürünerek tırmananlara baktım..Eşeğe binmeyi yeğledim.
İlk 100 metrenin nisbeten tatlı meyilinde durum fena değildi.
Ancak...

"Çukurovada her şey saydamdır... Gökyüzü ışıktan bir mavidir. Geceleri de ortalık silme yıldız döşelidir. Ve sularının dibine Kuran düşse okunur."Şimdi o Çukurova nerede? Ovayı fabrikalar ve beton işgal etmiş.Kanalizasyon hak getire. Çöplerin toplanışı Allahlık. Yeniden kazanım işlemi yok. Kentin bir bölümü kokuyor.Belediye Başkanı Aytaç Durakın bu kente hayli katkıları olmuştur ama hâlâ menzilinden geride.Çukurova Üniversitesi, öncü laboratuvar okulları, özel liseleri, teknik okulları, güzel sanatlar lisesiyle eğitim iyi sayılabilir ama madalyonun diğer yüzünde devlet okulları bir felaket.Adana en büyük göçü almış. Göçmenlerin yaşadığı öteki Adana, kent merkezinden 50 yıl geride. PKK fink atıyor.Biraz daha geç kalınırsa Adana elden çıkar. Yaşar Kemal, İnce Memed kitabında şöyle yazar: Adana Sanayi Odası Başkanı Ümit Özgümüş, buruk mizah yapıyor:"Askılı hocalar, Kurlar yüksek diye yakınmayın, TLnin değerinin düşürülmesine takmayın. Verimi artırın... Hesabınızı iyi yapın diyorlar. Ümit Özgümüş "Çok yaşayın hocalarım. Biz bunları hiç düşünememiştik.(!)"Askılı hocalar dediği televizyon ekranlarında gömleklerinin üzerindeki pantolan askılarıyla program yapan ekonomi profesörü

<#comment>

<#comment>
Yaşar Kemal, İnce Memed kitabında şöyle yazar:
"Çukurova'da her şey saydamdır... Gökyüzü ışıktan bir mavidir. Geceleri de ortalık silme yıldız döşelidir. Ve sularının dibine Kur'an düşse okunur."
Şimdi o Çukurova nerede? Ovayı fabrikalar ve beton işgal etmiş.
Kanalizasyon hak getire. Çöplerin toplanışı Allahlık. Yeniden kazanım işlemi yok. Kentin bir bölümü kokuyor.

Antep, Kurtuluş Savaşında, düşmana karşı 16 bin erkek nüfusundan 8 binini şehit vermiştir. 6 bini yaralanmıştır..Nâzım Hikmet, Kuvayi Milliye Destanında şöyle yazar: "Antep sıcakAntep çetin yerdir. Antepliler silahşör olur.Antepliler yiğit kişilerdir."Destanda, Kurtuluşun simgesi "Karayılan" namlı yiğit anlatılır. Ama Kuvayi Milliyenin teğmeni Saka Beyi ve Kılıç Alinin gönderdiği Özdem Beyi de Gaziantepliler gururla anarlar. Atatürk, Kurtuluş Savaşından sonra, Gaziantep Bekirbey Mahallesi nüfus kütüğüne kaydedilmiştir. Gaziantepin hemşehrisidir. Bu seçimin nedeni de Antepin "Gazi" unvanıdır. Gaziantep, 2003 yılı Türkiyesinin terapi kenti olabilir. Morali bozulan oraya gitsin. İnanılmaz bir atılım. 4500 dolaylarında fabrika ve imalathane... Türkiyenin en az işsizlik oranı... (Yüzde 10) Eskiden yüzde 6ydı. Ama terör nedeniyle iç göç, işsizlik oranını birkaç puan yükseltti.Tekstil ihracatı, dolaylı olanı ile birlikte 2 buçuk milyar dolar. Türkiyenin triko üretiminin yüzde 60ı, pamuk ipliğinin yüzde 30u, sentetik ipliğin yüzde 55i, plastik üretiminin yüzde 55i Gaziantepten. Makine bile üretiyor. 119 ülkeye ihracat yapıyor. Kısacası... Şimdi sınır ticaret merkezleri de kurulmakta.

<#comment>

<#comment>
Atatürk, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra, Gaziantep Bekirbey Mahallesi nüfus kütüğüne kaydedilmiştir. Gaziantep'in hemşehrisidir. Bu seçimin nedeni de Antep'in "Gazi" unvanıdır.
Antep, Kurtuluş Savaşı'nda, düşmana karşı 16 bin erkek nüfusundan 8 binini şehit vermiştir. 6 bini yaralanmıştır..
Nâzım Hikmet, Kuvayi Milliye Destanı'nda şöyle yazar:
"Antep sıcak

Sulu, yılışık ve küstahtırlar. Hanımlar, onlardan kurtulmayı denerler. Fransız askerleri daha da azıtırlar.Ve bir silah sesi... İşgal yıllarındaki adıyla Maraş... Hamamdan çıkan iki hanıma, işgalci Fransız askerleri sarkıntılık ederler. Ateş eden "Sütçü İmam" diye tanınan delikanlıdır. Gördükleri kanına dokunmuştur. İşgal güçlerine yörede sıkılan ilk kurşundur bu.Anadoluda işgale direniş yangınının ise ilk ateşi...Maraş, kendi yerel direniş güçleriyle topraklarını işgalden kurtaran ilk ve tek il.O nedenle, İstiklal Madalyası "kahraman" sıfatıyla birlikte Maraş iline verilmiştir. Yemyeşil bir vadiden Maraşa giriyoruz. Sonra... İnsan eliyle yaratılan ve Kahramanmaraşı kucaklayan bir orman hilali. Bulvarlar, yeşil bitki örtüsüyle bezenmiş. (Keşke beyaz zemin üzerine pabuç gibi mavi harflerle RECEP TAYYİP BULVARI levhası - zevksizliği de - olmasa).Kentten hayat fışkırıyor. 600ü aşkın fabrika kurulmuş. Hepsi şakır şakır çalışıyor. Türkiye pamuk ipliğinin yüzde 30unu üreten Kahramanmaraş, Türkiye birincisi. Sanayinin yanı sıra tarımda da iddialı ve çeşitli. Fert başına milli gelir 2000 dolara yaklaşıyor.Bütün bunlar nasıl oldu? Sanayiciler: "Çünkü biz kahramanız. Sütçü İmamın ruhunu

<#comment>

<#comment>
İşgal yıllarındaki adıyla Maraş... Hamamdan çıkan iki hanıma, işgalci Fransız askerleri sarkıntılık ederler.
Sulu, yılışık ve küstahtırlar. Hanımlar, onlardan kurtulmayı denerler.
Fransız askerleri daha da azıtırlar.
Ve bir silah sesi...

Nemrut Dağı zirvesindeki Tanrı heykellerinden biri de Fortunadır. Başındaki nar ve üzüm, kucağındaki meyve betimleri bereketi simgeler. Nemrutun eteklerindeki Adıyamanda, ne yazık ki, Fortunanın "bereket" armağanları, harcanmış. Adıyaman, acıların kenti olmuş. En büyük işsiz oranı bu kentte.Yüzde 62si, 18 - 25 yaş arası fakat büyük çoğunluğu boşta gezer.Adıyamanda 350 sokak çocuğu var. Yarısı uyuşturucu bağımlısı. Ekonomik zorluk, bireysel şiddeti tırmandırıyor. İğfal ve cinsel taciz olayları çok. Kadınlar sokağa çıkmaktan korkuyor. Erkekler de gece çıkışlarında kaygılı. Cumhuriyet Savcısının 3 yaşındaki çocuğunun bile boynuna, jilet atılmış. Bereket simgesi olan topraklarda, Adıyamanın yoksulluğu kader değil siyasetçinin günahı.Türkiyede üretilen petrolün yüzde 42si Adıyamanda çıkıyor. Topraklarının üçte ikisi Atatürk Barajının sularında, UNESCO tarafından korumaya alınan ve Dünyanın 8. harikası olarak tanımlanan Nemrut Dağındaki Tanrı Heykelleri burada. Kısacası..Petrol - su ve turizm altın üçgenindeki Adıyaman, inanılır gibi değil, ama yoksul. Altın kent, ırgat kent olmuş.Adıyamanlılar başka illere patates, fındık, pamuk toplamaya gidiyorlar. 1 milyon 700 bin hektar verimli