Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İktidarın ağırlıklı ismi Mehmet Ali Şahin ABD’yi “zorlayan” söylemlerde bulundu.
ABD’nin “çözüm sürecinde 3’üncü göz olma istediğini... PKK’nın ABD ile ilişkiler kurarak terör listesinden çıkmayı hedeflediğini...”
Washington, nasıl ki New York Times, Washington Post, Wall Street Journal hatta büyük İngiliz gazeteleri üzerinden Erdoğan Türkiye’sine mesajlar veriyorsa, Ankara’nın da aynı yönteme geçtiği düşünülebilir.
Mehmet Ali Şahin AK Parti Genel Başkan Yardımcısı’dır, ABD gibi süper gücü, Türkiye’nin en önemli sürecinde hedefe koyması önemli işaret.
Mehmet Ali Şahin ayrıca “3’üncü göz olarak ya da bir başka şekilde ABD veya başka ülkelerin çözüme karıştırılmayacağını” da vurguladı.
Hatta “Oslo sürecinde ABD ve İngiltere de vardı. Sonrasını biliyorsunuz” diyerek “olumsuz referans” bile verdi.
Sadece Mehmet Ali Şahin değil.
İktidara “çok yakın” gazeteler ve yazarlar da “çözüm önünde -olası- ABD engellemesine” işaret ediyorlar.
Örneğin...
TV açık oturumlarında AK Parti’nin -neredeyse- sözcüsü gibi konuşmalar yapan fakat söylediklerinin “boş olmadığını” ya verdiği örneklerle ya da izleyen günlerde siyasetin gelişmesiyle ortaya koyan Abdülkadir Selvi dünkü köşesinde aynı kaygıları yansıttı.
Hem de ciddi bir “haber/analiz” yazısıyla.
Bu yazının Ankara’daki ABD Büyükelçiliği tarafından derhal tercüme edilerek virgülüne dokunmadan aynen ABD Dışişleri Bakanlığı’na iletildiğine kalıbımı basarım.
ABD ve Türkiye yolları arasındaki açı gittikçe genişliyor.
Yazıdan seçmeleri sunuyorum.
.........................
Çözüm sürecinde kritik bir döneme giriyoruz.
“Yol Haritası’nın bir takvim dahilinde uygulandığı” bir süreç olacak.
Kobani bu süreci bir ölçüde yeniden formatladı.
Kobani’nin bize dayattıkları var. “Elimizi çabuk tutmamızı ve süreci hızlandırmamızı” öğretti.
.........................
Çünkü süreç çok güçlü “2 tehditle” karşı karşıya.
1- Bunun başında IŞİD’i bahane ederek bölgeye dönen ABD yer alıyor.
“Öcalan’ı paketleyip” bize teslim eden ABD yok. Tam tersine, süreçte “üçüncü göz” olarak yer almak için “bastıran” bir ABD var.
IŞİD üzerinden ABD, Kürtler ve Esed arasında farklı bir ilişki modeli gelişti. Bu durum çözümün önündeki “en önemli tehditlerden” birini oluşturuyor.
2- Silahı elinde bulunduran güç, yani “Kandil...”
Kandil’in Kobani üzerinden ABD ile kurduğu ilişkiler, sürecin geleceği açısından en önemli “tehdit” noktasını oluşturuyor.
.........................
Bir de bardağın dolu tarafı var.
“Toplum çözüme hazır.”
Bundan sonra yapılacak olan ise mekanizmaların hızla ilerletilmesi.
Hükümet iki konudaki ısrarını koruyor.
1- “Kamu otoritesinin sağlanması”
2- “Geri çekilmenin tamamlanması”
2015 yılı şubat ve mart ayları çözüm açısından tarihi gelişmelere sahne olacak.
Eğer süreç ABD-Kandil ittifakı ile sabote edilmezse. (“Engel” demiyor “sabote” sözcüğünü kullanıyor. G.C)
Çünkü çözüme yaklaştıkça sürece yönelik sabotajlar artmaya başladı. O nedenle bu kaydı düşmek istedim.
Öcalan’la mutabık kalınan “Yol Haritası”na göre, şubat ayında PKK’nın kongresi toplanacak ve “Türkiye topraklarında silahlı mücadeleyi bırakma” kararı alacak.
Dikkat edin, “Türkiye topraklarında” diyorum. Çünkü IŞİD’in Irak’ta Erbil’e ve Mahmur kampına yöneldiği, Suriye’de Kobani’ye saldırdığı bir “iç savaş” sürecinde Kandil’in (Türkiye dışında da, G.C) silahlı mücadeleyi bırakmasını istemek gerçekçi değil.
Ankara bunun farkında.
O nedenle PKK’nın Türkiye’de silahlı mücadeleyi bıraktığını ilan etmesi ve kendini lağvetmesi gündemde.
Çözüm süreci 2013 yılı 21 Mart günü Diyarbakır meydanındaki Nevruz törenlerinde Öcalan’ın mektubu ile açıklanmıştı.
Bundan 2 yıl sonra 2015 yılı 21 Mart Nevruz’unda yine Diyarbakır meydanında Türkiye’de silahlı mücadelenin bırakıldığı ve siyasi mücadelenin sürdürüleceği açıklanacak.
Bu arada 17 Kasım’la 21 Mart 2015 tarihi arasında Ankara da önemli adımlar atacak.
Akil İnsanlar Heyeti arasından seçilecek, “Üçüncü göz” ya da “İzleme Komiteleri” kurulacak. Normalleşme adına yasal ve kurumsal yapılanmalara gidilecek. İmralı’nın şartları iyileştirilecek. Mahkumlar değiştirilecek, sekretarya kurulacak. İmralı’ya giden heyet genişletilecek.
.........................
65 yıllık dost ve müttefik ABD aklın ve sağduyunun yoluna dönmeli.