ANKA-RA’daki “hain saldırıyı lanetliyorum.”
Kaybettiğimiz canlarımız için rahmet, yaralılar için şifa diliyorum.
.........................
Şu satırlar yazılırken henüz resmi açıklama yapılmış değildi.
Ancak...
Milliyet’e ulaşan haberlere göre, “infilak eden lüks araçta bir kadın ve bir de erkek intihar bombacısı olduğu” belirlenmiş gibi.
Kadın terörist 30 yıl önce Kars’tan Marmara Ereğlisi’ne göçen bir ailenin kızı.
Üniversite eğitimi için Balıkesir’e gitmiş.
Ve kendisinden bir daha haber alınamamış. Hatta aile “kayıp ilanı” vermiş.
Baba, kızı için “Gerçekten bu eylemi yapan o ise, cenazesini kabul etmem” demiş.
Suriye’den giriş yapmış.
Bütün izler bu “alçakça bir insanlık suçu” katliamının “PKK” işi olduğu ihtimalini yükseltiyor.
BİR ÖCALAN SÖYLEMİ
ABDULLAH Öcalan döneminde PKK birkaç istisna dışında kentlerde eylem yapmazdı.
Bekaa’daki konuşmamızda şöyle bir ifadesi olmuştu. (Bunu yazmıştım da.)
“Adı konmamış, telaffuz edilmemiş bir fiili tavır var.
Biz kentlerde eylem yapmıyoruz, TC de bizi bunu yapmaya itmiyor.
Yani...
Çatışmalar dağda sürüyordu.”
Bunu söylediği zaman merhum Turgut Özal başbakandı.
.......................
Aradan geçen yıllarda koşullar değişti.
PKK, Suriye’deki “Kürt kantonlarından” esinlenerek Türkiye’de de aynı şeyi yapmak stratejisine geçti.
Güneydoğu’da seçtiği meskun yerlerde “özerk bölgeler” ilan etti.
Son aylarda tanık olduğumuz kent savaşları için düğmeye bastı.
Elbette ülkenin tek egemeni olan devlet de güvenlik güçleriyle bu “kalkışımı” kırmak operasyonlarına başladı.
Sur’da ve Cizre’de olduğu gibi sonuçlar aldı.
Şimdi sıra Suriye sınırındaki Silopi ve İran, Irak sınırındaki Yüksekova...
PKK’nın da buna karşılık büyük kentleri vurmak “dehşet senaryosunu” uygulamaya koyduğunu görüyoruz.
Başkent Ankara’nın yüreği Kızılay’da, Başbakanlığa, Adalet ve İçişleri bakanlıklarına, Genelkurmay’a ve kuvvet komutanlıklarına çok yakın bir noktada “katliam” sanki bir “mesaj” gibi.
............................
“Bunun devam edeceği ve Nevruz’la birlikte yangının büyütüleceği” yolunda söylentiler ve iddialar bir süredir dolaşımda.
Ancak...
Terörle bir yere varılamayacağı “açık gerçek...”
PKK, onun taşeronu örgütler ve hepsinin arkasındaki dış odaklar bütün çabalarına rağmen istedikleri/hedefledikleri “iç savaşı” çıkaramıyorlar.
Toplu cinayetler halkı yanına alamıyor.
Havada kalıyor.
Tam tersine, toplum “tepki gösteriyor”, katliamları yapan örgütleri, onların iplerini elinde tutan dış güçleri lanetliyor.
Türkiye’yi de Suriyeleştirme planları havada kalıyor.
İktidarı, muhalefeti, STK’ları, sokaktaki insanıyla Türkiye omuz omuza veriyor.
.........................
Bunlar da geçecek elbet.
