Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Aldatıyor Kızları, Delikanlı Cilası...

YILMAZ Güney’in senaryosunu yazdığı Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye alan “Yol” filmi yönetmeni Şerif Gören, 18 yıl aradan sonra tekrar yönetmen koltuğunda...
40 yıldır çekmecesinde sakladığı Necati Cumalı’nın “Ay Büyürken Uyuyamam” adlı kitabını beyaz perdeye taşıdı.
Şerif Gören’in deyimiyle bu film, 50 yılının jübilesi...
Gören, filmin kadrosunu ise “milli takım” diye nitelendiriyor.
Ayça Bingöl, Hazal Kaya, Fırat Çelik, Selin Şekerci...
En popüler dizilerin oyuncularından oluşan bir kadro...
Film, deniz kenarında bir Ege kasabasında geçiyor.
Kasaba halkının yalnız bir anne ve iki kızı üzerinde kurduğu mahalle baskısı, kadın erkek ilişkileri, cinsellik ve din konu ediliyor.
Filmin başrol oyuncusu Ayça Bingöl, iki kızı olan Melek karakterini canlandırıyor.
Ayça Bingöl’ün çocuğu yok. Ancak Kanal D’nin en çok izlenen dizilerinden “Öyle Bir Geçer Zaman Ki”de 4 çocuk annesi Cemile rolünde...
Anlatıyor:
“Ben hayatta anne olmadan o kadar çok çocuğum oldu ki anlatamam size... Anne rolümden ötürü sokakta karşılaştığım seyirciler siz ne kadar gençsiniz diyor. Anaç tavrım sanıyorum benim kişilik özelliğim.”
Bu filmde Ayça Bingöl’ün farklı bir yönünü de göreceğiz.
Çok güzel bir sesi var.
Şeffaf Oda izleyicilerine de bir sürpriz yapıyor ve film için sözlerini Şerif Gören’in yazdığı “Aldatıyor Kızları, Delikanlı Cilası” adlı şarkıyı söylüyor.
...............................
Bu iddialı film 9 Aralık’ta sinemalarda...

HAZAL’LA TANGO
HAZAL Kaya da filmde dansçı Hülya karakteriyle yer alıyor.
Hazal, 5 yıldır tango yapıyor, yakında Latin danslarına başlayacak. Hedefi ise Flamenko...
Hazal, önemli kararlar almadan önce Küçük Prens’i okuyormuş.
Küçük Prens’in onun için önemini soruyorum.
Cevaplıyor:
“Benim için Küçük Prens çok özeldir. Bacağıma da dövmesini yaptırdım. Ben değiştikçe o da değişiyor, her seferinde çok farklı yardımcı oluyor. Onu çok seviyorum, o da beni seviyor. Bu kadar destek olduğuna göre çok özel.”

AYAĞIM KESİLECEKTİ
FİLMDE Leyla karakterini canlandıran Selin Şekerci’nin oyuncu olma öyküsü, “her şerde bir hayır vardır” dedirtecek türden...
Şöyle anlatıyor:
“Başka bir şeyi bastırmak için seçtiğim bir yoldu. Balerin olmak istiyordum. Belediye otobüsünün altında kaldım. Çok ciddi bir kazaydı, ayağım da kesilecekti. Son anda kurtarıldı. Balerin olma hayalim suya düşünce başka bir yerden bunu tatmin etmem gerekiyordu ve oyunculuğu seçtim.”
Selin şekerci de bir sürpriz yapıyor.
Ve FERİYE LOKANTASI’na sızan güneş eşliğinde “Summertime”ı söylüyor.
Güzel sesi var.
..............
Ortaköy’ün güzel Boğaz manzarasında Feriye lezzetleri ve 3 güzel ünlü kadınla keyifli, müzikli bir söyleşi...

Haberin Devamı

R. KOÇ’A “ÜZERİNDE GÜNEŞ BATMAYAN” NİŞAN
BRITANYA İmparatorluğu 3, hatta 4 kıtaya yaygın topraklarıyla, 20’nci yüzyılın başlarına kadar “üzerinde güneş batmayan imparatorluk” diye anılırdı.
“Egemen olduğu coğrafyada 24 saat boyunca güneş batmıyordu” denebilirdi.
Avrupa’da batsa Asya’nın Pasifik kıyısındaki, Avustralya, Yeni Zelanda’da güneş yükselişteydi. İngiltere’nin hâkim olduğu Kanada ve Amerika da bu kapsamdaydı.
Britanya İmparatorluğu’nun en prestijli nişanlarından biri olan “Most Excellent Order of the British Empire (Britanya İmparatorluğu Onursal Mükemmeliyet Önderliği)” hâlâ saygınlık çizgisini sürdürmekte, kraliçe adına verilmekte. Geçen perşembe akşamı bu nişan İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda Rahmi Koç’a verildi.
Önce borazanlar eşliğinde Ankara Büyükelçisi Davis Reddaway ve Rahmi Koç salona birlikte girdiler. Ardından Büyükelçi Reddaway bir konuşma yaptı.
“Artık İngiltere bir imparatorluk değil ama farklı ülkeler bizim üyelerimiz” diyerek ülkesinin ekseninde oluşan “milletler topluluğuna” gönderme yaptı.
“O nedenle bu nişan gene de tüm coğrafyanın iradesidir” mesajını verdi.
Rahmi Koç’a bu 5’inci nişan...
Simgesel rozet formatındaki kurdelelerini takabileceğini söyledi dostlarına. Koç’ların Divan’ından ikram da geceye ilave lezzetti.

Haberin Devamı

Aldatıyor Kızları, Delikanlı Cilası...

EYLEMDE YEREL, VİZYONDA KÜRESEL
ELLE dergisinin “ELLE STYLE AWARDS 2011 (Stilleriyle Fark Yaratanlar)” gecesine tek cümleyle tanımım şöyle:
“Eylemde yerel, vizyonda küresel...”
Gerçekten yerel bir etkinliğe küresel boyutlar kazandırılmış. Giyim ve mücevher tasarımcıları, fotoğraf sanatçıları, mekân yaratanlar, iş hayatına yaratımla imza atan ve fark yapanlar seçildi.
Avrupa’dan, Amerika’dan moda ve sanat yazarları, dergi yöneticileri, milyon kez ziyaret edilen internet sitelerinin prensleri/prensesleri o gece Esma Sultan Yalısı’ndaydılar.
Bir de sürpriz; “Hilfiger” markasının yaratıcısı ve patronu Tomy Hilfiger de konuklar arasındaydı. Kısa bir sohbet ve protokoler olsun diye ortamıza aldığımız eşiyle bir fotoğraf...
Burnundan kıl aldırmayan küresel zenginler locası üyeleri gibi değil. Nazik ve uyumlu...
Bu kadroya Demet Sabancı’nın “Zarif Mustafa Paşa Yalısı” diye anılan konutunda verdiği akşam yemeği çok etkin bir Türkiye tarihi tanıtımıydı. Osmanlı döneminin görkemini ve inceliklerini selamlığı ve haremiyle kapıdaki arabasıyla birebir yansıtan bir görsel şölen.