ABD toplumunda başlayan son eğilim, "altına yatırım.""Ekonominin zora girme olasılığı dikkate alınarak, tasarruflarının bir kısmıyla nakde kolay çevrilebilecek bir değer olarak altın alıyorlar."Öyle altın borsasında oynayıp elektronik ortamda sanal altın değil.Fiili ve maddi olarak elinde bulundurulmak üzere ailenin güvencesi için birkaç ay yetecek değerler...Bu eğilimin Washington'dan üflendiği bile söylenebilir.........................Bu eğilimin arkasında İran sorunu var.İran'ın nükleer silahlanma süreci ve ABD tarafından bir müdahale ufukta kara bulutları topluyor.Nasıl bir müdahale?Kimse, Irak'a olduğu gibi bir işgali elbette aklından bile geçirmiyor.Böyle bir girişimin sonu tam hüsran olur.ABD zaten Irak'ta boğazına kadar batakta.Bir de İran gibi toprakları çok geniş, coğrafyası çok zorlu bir ülkeyi işgal etmesi mümkün değil."İmkânsızlık" gerekçelerini daha fazla sıralamaksızın geçiyorum........................... Peki ne yapabilir?Kuvvete başvurulduğunda ikinci olasılık, İran'daki nükleer tesislerin bombalanması... İran'ın füzelerle yanıt vermesini önlemek üzere elektronik sisteminin köreltilmesi... Stratejik noktalarının vurulması...Çok riskli bir operasyon.İran'ın -eğer varsa- nükleer silah üretim tesislerini yer altına çoktan indirdiğini gizli zulalarının olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil.Füze rampaları için de aynı şeyi yapmış olabilir.Ayrıca binlerce yıllık geçmişi olan köklü İran devleti, Saddam'ın sınırları cetvelle çizilmiş Irak'ı ile mukayese edilemez..........................Ancak...Cumhurbaşkanı Ahmedinecad'ın nükleer enerji üretiminde kuşku veren süreç için frenden ayağını çekmiş olduğunu açıklaması... "İsrail'i haritadan silmek" ifadeleri, ABD'ye -neredeyse- başka seçenek bırakmıyor.Daha önce Irak savaşında ABD'ye destek vermeyen Almanya bile İran sorununda Washington'la omuz omuza...Putin de İran'dan kaygılı...........................İran'ın ABD tarafından vurulması senaryosu gerçekleşirse, hadise sadece askeri mercek altında görülmemeli. Yaşanabilecekleri düşünmek bile kâbus gibi.Petrol fiyatlarının 100 dolara vurması olasılığından söz ediliyor.Küresel ekonomi çok zorlanır...........................ABD ve küresel büyük devletler ya "silahlı müdahale" ya da "İran'ın nükleer silaha ulaşma sürecine seyirci kalmak" kıskacına sıkışmış durumda.Peki başka seçenek?..Bir olasılık... Yazının başında yansıttığım ABD vatandaşlarına, "altın alın" nefesi dahil bütün felaket senaryolarının "müthiş bir psikolojik baskı yaratmak" amaçlı olmasıdır.Ahmedinecad'a pabucun pahalı olduğunu göstermektir.Önce AB üyeleri ve Rusya kanallarıyla İran'a diyalog baskısı yapıldı.Ardından ekonomik ambargo sopasının ucu gösterildi.Sonra Ahmedinecad'ın bütün meydan okumalarına karşın nükleer enerji ajansı tarafından hadise BM Güvenlik Konseyi'ne taşındı.Şimdi de Amerikan vatandaşlarına yapılan çağrılar ve diğer ekonomik felaket senaryolarıyla Tahran'a "Çok ciddiyiz, ayağını denk al, blöf yapmıyoruz" mesajı verilmekte.Küresel medyada yansıyan İran şirketleri arasında "merkezlerini Türkiye'ye kaydırma" eksenli haberler de, yaratılmakta olan psikolojik ortamın sonuçları ya da oyuncuları olarak görülebilir.Türkiye'de bile şirketler, "mesela" diyerek İran'a ABD müdahalesi olasılığına göre B planları konuşuyorlar.Ciddi ve yakın bir tehlike olarak değil ama "tedbir" niyetine...Genel değerlendirme ise, ekonomiyi olumsuz etkilese bile böyle bir durumun kısa süreceği ve Türkiye'nin önemini daha da artırabileceği yolunda.........................Türkiye son zamanlarda fazla iç politikaya odaklandı.Enerjisini polemiklerde harcıyor.Oysa... Büyük düşünmek, büyük yararları koruyacak kriz yönetim stratejileri geliştirmek gerek. g.civaoglu@milliyet.com.tr Amerikan tarihinden bir dönemi yansıtan "Altına Hücum" adlı film gerçek yaşamda...
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025