Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Yakışıklı aktör Leonardo Dicaprio New York Çeteleri filmindeki çete reisi Tweed'in hakkından gelmeye soyunmuştu. Fakat tarihi gerçek, New York çetesinin, küçücük bir gazete olan New York Times'ın yürekli yayınları ile çökmüş olduğudur. Tweed'in karşısına çıkmaya kimse çıkamazken, New York Times büyük bir kampaya başlatmıştı. 25 Eylül 1870 tarihli nüshanın başyazısı şöyleydi:
"Hiçbir halife, han ya da kayzer saltanatı, Tweed kadar hızla yükselmemiştir... Ve işte orada durmuş, paralarımızı cebine indirirken, suratımıza gülüyor."
Kökleri itibarla beslendi
Bu yayın New York'ta öyle ilgi gördü ki, her iki New York nüfusunun yarısı kadar satılmaya başladı. New York'a akın akın gelen göçmenler de okusun diye gazetedeki bu haberler Almanca da yayımlandı.
Gazete Tweed'in soygunlarını belgeleriyle yansıtıyordu.
Tweed, New York Times'ı sahibine, kampanyayı kesmesi için gizlice 5 milyon dolar önerdi. 5 miyon dolar o dönem için başları döndürecek büyüklükte servetti. Gazete hem 5 milyonluk ahlaksız teklifi redetti hem de bunu açıkladı.
New York Times'ın Alman Yahudisi sahibi Adolph Ochs borç içindeydi.
Yazdığı her iki mektuptan biri, borcunun ertelenmesi içindi.
Ama, seçimlerde gazetesine önerilen "katkı" adı altındaki parayı reddetti... Aynı zamanda bütün gazetelere dağıtılan bu fona karşı çıktı. İptali için kampaya açtı...
New York Times'a bu tavırları sermaye oldu.
Dünyanın en büyük ve simge gazetesinin kökleri, itibar ve etik değerlerle beslenmiştir.
New York Times'ta doğrudan ya da dolaylı olarak sahiplerinin, şirketlerinin ne övgüsü yapılmıştır, ne kavgası.

El Pais, İspanya'nın ve dünyanın en saygın gazetelerinden biridir.
Genç İspanya demokrasisi, bir albayın parlamentoyu silahlı birlikleriyle basması ve bakanları, parlamenterleri tutsak almasıyla çökmek üzereydi. Faşizm gene eşikten adımını atmıştı.
Herkes suskundu.
El Pais gazetesi hariç.
El Pais yıldırım baskı yaptı.
"İhtilalcilere karşı direniş çağrısı"nda bulundu.
Gazete elden ele demokrasi ve özgürlük bayrağı gibi dolaştı.
Toplum hareketlendi.
Cuntacılar, bu "tepki çığı" altında ezildiler.
El Pais basın tarihinde çok onurlu yere sahiptir. Sayfalarında sahiplerinin, ailenin ticari ilişkisi yansıtılmaz. Övgüsü de, kavgası da yapılmaz.
El Pais'in kökleri de itibarla, etik değerle beslenmektedir.

İkinci Dünya Savaşı'nda, Fransa basın ihanetine de uğramıştı.
Alman işgal komutanlarıyla işbirlikçi gazeteler, gazeteciler yüz kızartısıdır.
Savaş sonrası, ulusal kahraman General de Gaulle tarafından yeni bir gazete modeli olarak Le Monde oluşturuldu.
Başını Almanlara karşı gizli direniş örgütünde savaşmış gazetecilerin çektiği bu oluşumda, sermaye sahibi yoktu.
3 bin dolaylarında kurucu ortakla bir anonim sermaye yaratıldı.
İlkeli gazetecilik yapılacaktı.
Yöneticiler göreve, seçimle gelecekti.
Bilinen anlamıyla sahip yoktu.
Bütün kurucu ortaklar mülkiyeti paylaşmışlardı. Le Monde örneği "tek"ti.
Ama tuttu. Dünyanın en saygın, en inanılır gazetelerinden biri oldu.
Üniversite yönetimleri tarafından mastır ve doktora tezlerinde Le Monde satırları referans olarak kabul edildi.
Le Monde'da ticari çıkarlar için övgü ya da yergi - kavga yayını düşünülemez bile.
Le Monde bu anlamda sahipsizdi.
Türkiye için bir soru?
Acaba hangi gazetenin, TV'nin gerçek sahipleri, resmi sahipleri?

Washington Post, Başkan Nixon'ı düşürecek olan demokrasi kavgasına girerken, yönetim kurulundaki uçak, beyaz eşya, kozmetik, banka devlerinin haberleri bile olmamıştı.
Zaten yönetim kurulunda onların oyları sadece bütçe sınırındadır.
Post'un sayfalarında. Hiçbirinin ne ticari övgüsü yapılır, ne kavgası.
Böyle ortaklara silent partner deniyor.
............
Niye mi yazdım bunları?
Asmalı Konak bile New York'a açıldı. Asmalı medya için de bir New York, Paris, Madrid turu yaptık.