Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Demokrasinin şansı “MHP’nin başında Devlet Bahçeli’nin olmasıdır.”
Bunca provokasyona, sinir uçlarında tepişmelere, milli değerleri hedef alan saldırılara karşın yıllardır MHP gençliği sokaklara çıkmıyor /çıkarılmıyor.
Bunda Genel Başkan Bahçeli’nin “demokratik sağduyusu” belirleyici ağırlıktır.
Bahçeli’nin ve MHP’nin “ulusal eksenli politikalarını, söylemlerini, tavrını” beğenirsiniz veya beğenmezsiniz.
Ama...
Onun “demokrasi içinde kalarak, demokrasiyi sahiplenerek, meşruiyet, Anayasa zeminindeki” hiç kırılma yapmayan istikrarlı çizgisini görmeliyiz.
Bu tavrıyla Devlet Bahçeli MHP için ön yargıları büyük ölçüde gidermiştir.
Hatta her türlü şiddeti reddeden kararlılığını partisinin katmanlarına, örgütüne, hatta seçmen tabanına da yayabilmiştir.
Özellikle eylem geleneği olan ve heyecan dolu genç MHP’liye bu sağduyulu demokrasi disiplinini uygulamak -kabul etmek gerekir ki- zor misyondur.
......................
PKK’ya karşı silahlı mücadele döneminde, PKK saldırıları zirve yaptığında, şehir eylemleri yoğunlaştığında ya MHP’nin ülkücüleri de hareketlenseydi?
Neler olurdu, düşünmek bile istemem.
“Ya bir de Türkler ayrılmak isterse” tartışmalarının alevlendiği aylarda MHP’nin tutumuyla yangınlar önlenmiştir.
2009’da gizli, 2011’den sonra -nispeten- daha açık yürütülen “çözüm sürecinde” de MHP demokrasi olgunluğunu sürdürdü.
Hele...
Ateşkes sonrası da bazı provokatif PKK eylemleri patlamalar yaparken, Güneydoğu’dan gene asker ve polis şehit cenazeleri gelirken bu çizginin sürdürülmesi önemlidir.
......................
CHP de, MHP de “kanın durmasını, Kürt sorununun çözümünü” istiyor.
Ancak...
Yöntem konusunda AK Parti iktidarıyla fikirleri farklı.
“Devlet-İmralı-Kandil” üçgeninde yürütülen görüşmeler yerine çözümün üretileceği yerin “Meclis” olduğunu vurguluyorlar.
Demokrasi içinde kalındıkça farklı görüşler doğaldır.
Sistemin özünde vardır bu.
......................
Ama şu gerçeği de teslim etmek gerek.
Öyle ya da böyle demokrasi içinde “çözüm sürecinin yürümesinde” MHP dinamiklerinin “pasifist” doğrultuda kalması Türkiye’nin şansıdır.
“İç barış” mayasının tabanda tutması, çözüm isteyen ortak aklın oluşması, yaygın psikolojiye dönüşmüştür.
AK Parti iktidarı çözüm yol haritası yapabiliyorsa/yol alabiliyorsa, bunda yolun düz olmasının da katkısı yadsınamaz.
“Aslında demokrasilerde siyasi partiler zaten böyle olmalıdır. MHP makulün normalle örtüştüğü çerçevededir.”
Doğru.
Fakat...
Acaba...
“Diğer siyasi partilerin tamamı makulün normalle örtüştüğü çerçevede mi” sorusunun da cevabı düşünülmeli.
......................
MHP’li hiç olmadım.
MHP’ye oy vermiş de değilim.
Benim siyasi tercihim yarım yüzyıldır belli.
Değişmedi.
Fakat...
İlk tercihim partilerin ötesinde “Anayasa’nın tüm kurumları ve kurallarıyla ileri demokrasi ile örtüşen işlerlikte olduğu, insan haklarına dayalı, ülkesi ve milletiyle bir bütün olan laik Atatürk Türkiye’sinin varlığını sapasağlam sürdürmesidir.”
Bu satırları da o inancımın gereği olarak yazdım.