BU hafta, Kurtuluş Son Durak filminin simgesi pembe-fuşya fular boynumda başlıyorum Şeffaf Oda’ya...
Bir gün bütün erkekler fuşya fular taktığında kadına şiddetin ne kadar gerilediği anlaşılacak.
Bu pembe-fuşya fularlar morhipo.com’da... (*)
.........................
“Biz her türlü şiddete karşıyız” sloganıyla gösterime giren “Kurtuluş Son Durak” dramatik komedi...
Gülmekten gözlerinizden yaşlar gelebilir.
Filmin yapımcısı Ayşen Sever galada koltukları tekmeleyerek gülenlere bile şahit olmuş.
Ayşen Sever’in sinema serüveni 20 yaşında Atıf Yılmaz’la başlamış.
Ayşen, sadece kamera arkasında değil, bazı dizilerde de rol almış.
Ayşen Sever, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başdanışmanı Ahmet Sever’in eşi.
BELÇİM -YAVUZ DÜETİ
Kurtuluş Son Durak filminin Eylem’i Belçim Bilgin, Keşanlı Ali Destanı’ndaki Zilha’dan da, Aşk Tesadüfleri Sever’deki Deniz’den de çok farklı...
Film başladığında “Belçim mi o” diye düşündüm. Kısa saçlar bambaşka birine dönüştürmüş onu.
Belçim anlatıyor: “Yusuf’la (Pirhasan) öncesinde oturup çok konuştuk psikolog Eylem hem çok bizden olsun, hem de gittiği apartmandaki kadınlardan biraz farklı olsun istedik. Ve öyle bir peruğa karar verdik. Aynaya baktığımda başka birini görmek bana çok iyi geldi.“
Belçim’in bir başka yönünü de ilk kez Şeffaf Oda’da görüyoruz.
Belçim, “Sarı Gelin”i ve anneannesinin en sevdiği türkü olan “Oy Dağlar”ı Yavuz Bingöl’le birlikte söylüyor. Sesi de güzel.
YAVUZ KOMİSER
Yavuz Bingöl, Kurtuluş Son Durak’ta komiser Hüseyin karakteriyle şaşırtıyor.
Filme nasıl dahil olduğunu soruyorum.
Anlatıyor:
“Ayşen 15 yıllık arkadaşım. Ayşen müziklerle ilgili bir şeyler danışmak için gelmişti. Bir hafta on gün alışveriş yaptık. Müziklerle ilgili. Sonra burada böyle bir karakter var oynamak ister misin? Tabii ki oynamak isterim. İlk filmi çok sevdiğim arkadaşlarım hem eşi hem sevgili Ayşen... Sonra kendi kendime bir şey yaratmaya çalıştım hep aynı şeyi oynamaktan ben de sıkılmıştım. Bu kez farklı oldu.”
METE YÜZBAŞI, SONER VE NEJAT
Nefes filminin Yüzbaşı Mete’si Mete Horozoğlu bambaşka bir rolde...
Canlandırdığı Nejat karakterini şöyle anlatıyor:
“Her şeyden elini ayağını çekmiş. Edebiyat dünyasında var olmaya çalışan alkolik bir yazar.”
Sadece Nefes’teki rolünden değil, Öyle Bir Geçer Zaman Ki’deki Soner karakterinden ve görünüşünden çok farklı diyorum.
“Yapmaya çalıştığımız şey de bu zaten. Benim oyunculuk meselem bu. O setten çıkıp diğer sete giriyoruz. Yurtdışında bir iş devam ederken başka bir karaktere gerek duyulmuyor” şeklinde açıklıyor.
..........................
Keyifli sohbet ve müzik Şeffaf Oda’da... Şeffaf Oda Kanal D’de...
(*) Çocukların ve gençlerin eğitimi, erken çocukluk eğitimi, yetişkin eğitimi, sağlık, kadın- erkek eşitliği, hayvan hakları alanlarında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları tarafından yürütülen çalışmaları desteklemek için üretilen ürünler “morhipo.com”da “En Güzel Alışveriş Bahanesi Projesi” ile satışa sunuluyor ve elde edilen gelirin tamamı MORHİPO tarafından sivil toplum kuruluşlarına aktarılıyor.
ŞARAP MUHABBETİ
İZMİR’de güzel bir bağ. Tam şaraplık... KAYRA Şarapları’nın önöloğu Daniel bunun bir Sangiovese bağı olduğunu görüyor. Türkiye’de tek... Büyük özen gösteriyor. Düzenli ziyaretler yaparak zamanında asmaların budanarak seyreltilmesini, fazla su verilmemesini vs. sağlıyor.
Çok güzel bir mahsul alınıyor.
Ertesi yıl gittiğinde nasıl bir kara sürprizle karşılaşmış dersiniz?
Bağın sahibi söküp atmış asmaları.
Sıkılmış adamcağız müdahalelerden.
Bağ sahipleri genelde yiyecek üzüm üretmeyi severler. Hem kolaydır, hem de bağ bozumuna yakın basarlar suyu, üzümler ağır çeker. Satışta daha fazla para kazanır.
Ne yazık ki sadece 2 bin 300 şişe üretilmiş asmaları sökülen Sangiovese bağından.
Haftanın başında MEY’in CEO’su Galip Yorgancıoğlu bir tadım sörfü yaptırdı.
Mimolet’te şef Murat Bozok’un lezzet paletinden seçmelerle yudumladığımız KAYRA özellerden biri de bu artık üretilemeyecek Sangiovese idi.
Bir başka şarap öyküsü...
Türkiye’de ilk kez bir şarap şişesi etiketinde üretildiği bağın adı yer almakta.
KAYRA Vintage Öküzgözü 2007 şaraplarının etiketinde Şükrü Baran Bağı adını okuyacaksınız.
Büyük düşünen vizyonu geniş, toprağın ve üzümün potansiyeline inanan Şükrü Baran Bağı önemli bir örnek.
Galip Yorgancıoğlu’nun başka sürprizleri de oldu.
KAYRA‘nın çıktıktan sonra kapışılan ve bizim de keyifli damak alışkanlığımız olan bazı şarapların “1 numara”larını yudumladık.
Örneğin KAYRA İmperial serisinden 2004 Buzbağ Rezerv...
YILIN YILDIZLARI
3 bin öğrencinin oylarıyla Türkiye’nin yıldızları seçilmiş. 10 yıldır bu etkinliği üniversitenin İşletme Kulübü düzenlemekte.
10 yıldır üst üste seçilenler var.
Örneğin Can Dündar...
O gece onur ödülü aldı.
Beran Saat, Kıvanç Tatlıtuğ ve Selçuk Yöntem’in de bu yıl farklı performanslarla ödül alsalar da “Aşk-ı Memnu” 3’lüsü olmaları ilginç. Aşk-ı Memnu, toplum hafızasında onların ortak DNA’ları olarak daha yıllarca sürecek gibi görünüyor.
Uğur Dündar ve Yılmaz Özdil’in ödülü alırken birer cümlesi karamizah pırıltısıydı.
Bakan Erdoğan Bayraktar da ödül alan politikacıydı.
Meğer Yıldız Teknik Üniversitesi mezunuymuş.
TOKİ performansı tez konusu olabilir.
Şeffaf Oda’ya da Yılın Yıldızı ödülü verildi. Çalışma arkadaşlarım adına bize oy veren tüm öğrencilere ve İşletme Kulübü’ne teşekkür ediyorum.
Geçen yıl da Şeffaf Oda’ya oy vermişlerdi.
Bizde alışkanlık yaratabilir!