Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

O günlerde İran'a resmi bir gezi yapmış olan heybetli bir bakanımız, Tahran Büyükelçilik Konutu'nda şöyle diyor:"Öğrenciler mühim değil. Çarıklılar ve sarıklılar (köylü ve cami cemaati) bizden. Onlara bakın."Ancak 27 Mayıs ihtilali, sarıklılar ve çarıklılarla seçim alınacağını, hükümet kurulacağını ama iktidar olunamayacağını ve öğrenci eylemlerinin tekin olmadığını göstermiştir. Öğrencinin sokağa dökülmesi netamelidir. İran'a dikkat... 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sadece bir hafta önce... Türkiye'de öğrenciler sokaklara dökülmüş. Harbiye, Ankara'da yürümüş... Siyasal İslamın çöküşü Sokaklara inilmesi, bir şeyler olacağının ilk işaretleridir.Öğrenci gösterileri, eylemleri İran'ı sarsmakta.Böyle gitmez.Değişim kaçınılmaz.Petrol gelirlerini dağıtmak artık yeterli değil.Halk giderek yoksullaşıyor.Yeni koşullara tepkili.Çünkü...İran'da ve diğer petrol üreticisi ülkelerde sorun yıllar öncesi yalındı ve çözüm ise netti.1970'li yıllardan sonra OPEC petrole zam üstüne zam yapıyordu. Petrolün varil fiyatı dörde katlanmıştı...Bu müthiş gelirin yarısına, krallar, şahlar, şeyhler ve aileleri elkoyuyordu... Yarısı ise yatırımlara ve sağlık gibi sosyal giderlere ayrılıyordu. Toplum bu paylaşımdan mutluydu. Refah içindeydi. Arap ve İslam alemi petrol sayesinde ilk kez Batı'ya karşı büyüklüğünü hissediyordu. Yüzyılların ezilmişliğine, komplekslerine karşı meydan okuyuştu bu.Batı sermayesi, bankaları ve teknolojisi, İslam ve Arap dünyası önünde diz çökmüş gibiydi.Lady Maura gibi lüks ve ihtişam anıtı yatları, Batı'da Harrods mağazası yatırımları, İngiltere prensi Charles'in eski eşi prenses Diana ile evlilik projesi İslam dolarlarını, suların yükseldiği med hareketi gibi Avrupa'ya ve Amerika'ya yayıyordu.Kral ailesinin prensleri, Saddam, Kaddafi gibi despotların yakınları burunlarından kıl aldırmıyorlardı. İslam uzmanı Olivier Roy'un "Siyasal İslamın İflası" iddiasının bir kanıtı daha... İran kaynıyor. Mollaların altındaki zemin kayıyor. Değişim rüzgârları Dünya ekonomisi, artık kralların, şeyhlerin, despotların dudakları arasında değil.Hele... Sovyetler'in dağılmasından, Asya enerji çanağının Batı'ya akmasından ve Irak'ta Saddam'ın buharlaşmasından sonra petrol, İslam toplumlarında sosyal merhem olamıyor.Tam tersine...Gelirler arasında uçurumlar oluşturuyor.Radikal İslam, Batı uygarlığına, demokrasilere "tepeden bakan" tavrını sürdüremiyor.Önerdiği düzenin, insanlarını mutlu edemeyeceği görülüyor.Başta petrol zenginliğinin simgesi Suudi Arabistan olmak üzere hepsi ağır dış borçlar ve çarpık gelir dağılımının baskısı altında.Dış borçlar ödenemiyor.Halkların tepkileri, değişimin ve reformların doğum sancılarına tohum atmış bulunmakta.İran halkı da Arap olmamakla birlikte aynı "özürlü kafalar" coğrafyasında. Ama çok şey değişti. Baş ağrısı bahane Gerçekten, sokaklara dökülen gençler, üniversitelerin özelleştirilmesine tepki koyuyorlar.Oysa, liberal ve özgürlükçü öğrenim için aslolan üniversitelerin devlet boyunduruğundan çıkması, molla kafasından kurtulması değil mi?Görünüşte öyle...Fakat, aslında, ekonomik durumu çok bozulan toplum, bir de eğitim için para ödemek istemiyor.Böyle bir manzara İran'ın dramatik ikilemini yansıtmakta.İran bir süredir toplumsal barışı, sadece petrol gelirleriyle sürdüremiyor.Siyasi İslam, ekonomisi ve teorisiyle çöktü. Özelleştirme ve liberalleşme ile Batı'ya açılma sürecine girmesi gerek.Ama bunu yaptığında zaten zordaki halk yığınlarını daha da zor koşullar ve işsizlik tehdit ediyor.Sonuç...Toplumda, statükonun sürmesine, değişimine de tepki var.Kafalar karışmış.Karışık kafalara molla sarığı çözüm değil.Çarıklı ve sarıklılar İran'da çalkantıyı durduramaz. g.civaoglu@milliyet.com.tr Düzenin eceli gelmişse baş ağrısı bahane...