Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sözgelişi...Ekonomi eksenli eleştirileri havada kalabilirdi.Enflasyon, neredeyse tek rakamlı orana inmişken, dış ticaret 120 milyon doları bulmuşken, TL sürekli değer kazanırken, üretim kapasitesi yüzde 85i bulmuşken neyi eleştirecekti?Elbette gelir farkları, bölgesel gelişmişlik farkları, işsizlik ve hatta olumlu göstergelere karşın ekonominin hâlâ kırılgan olduğu bir gerçek ama bir başka gerçek de şu: "Her şey iki yıl öncesinden daha mı iyi... daha mı kötü?"Kamuoyu araştırmaları, "Türkiye insanının yüzde 70inin gelecekten umutlu olduğunu, iyimserliğini" ortaya koymakta.Sorunun cevabı işte böyle kamuoyu araştırmaları ve nabız tutan deneyimli siyasetçilerin saptamaları.Bir diğer boyut, dış politika... AKP 17 Aralıktan sonra hız kesti.Doğru...Fakat Türkiyenin yüzde 70i Avrupa Birliği üyeliğini istiyor. 17 Aralıkta "tarih alınmasını" AKPnin başarısı olarak gördü.Şimdilerde daha çok üst siyaset kurumlarında ve entelektüel planda duyulan "Zaman kaybediyoruz" eleştirileri, henüz halka inmiş değil.ABD/Irak Kürdistanı politikaları da şu aşamada CHP ile -pek de- farklı değil.İnsan hakları, azınlıkların yeniden tanımı dayatması. Alevi/Sünni tartışmaları, züccaciye dükkânına girmiş bir beden hareketleriyle siyaset dansının koreografisi olamaz.Bu alanlarda ciddi, etkin bir muhalefet partisinin elbette söyleyeceği ve söylemesi gereken şeyler var.Ancak bunlar aynı rengin çeşitli tonlarını yansıtır.İnce ayarlı olmalıdır. Popülist yöntemlerle söylemler olmaksızın bu denli ince politikalar ise, halk yığınları tarafından yeterince algılanmaz.İnce saz heyeti gibi muhalefetin, fazla şansı olmaz...............Fakat ulusal heyecanın ve onurun ortak paydasında yer almak... Proje geliştirmek... Bunu iktidara sunmak ve ortak bir tavır oluşturmak için parlamento kararı haline getirmek farklı bir şey. Böyle bir pozitif ve katılımcı tavır, geleneksel ve klasik muhalefet modelinden farklı olduğu için dikkat çekecektir.Siyaset pazarlamasında U.S.P (Uniq Sale Position)=(Tek Satış Pozisyonu) diye anılabilecek duruştur. Hem mevcut hem daha önceki muhalefet partilerinden farklı oluşu nedeniyle ilgi çeker."Bunlar ne yapmak istiyorlar... Yoksa CHP müzmin ve mızmız muhalefet geleneğini bir yana mı bırakıyor?" sorusunu gündeme taşıyabilir.Ağzıyla kuş tutsa dikkate alınmamaktan, böyle bir girişimde dikkat paratoneri olmaya geçiş önemlidir. Tabii dibe vuruştan sonra yeniden yükselme sürecine girme şansını işaretleyen bu koordinat, tek başına yeterli değil. CHPnin, yeni USPler de sıralaması gerekir. Siyaset pazarlamasında da tek darbeyle çivi tahtaya ancak ayakta durabilecek kadar saplanır. Derinlik kazanması için, üst üste çekiç darbelerine gerek var. Öte yandan hadiseyi sadece CHPnin siyaset stratejisi olarak dar açıyla görmek de yanlışlık olur. CHP, bazılarını özensizlik nedeniyle yitirse de, önemli isimleri listesinden parlamentoya taşımış bulunmakta. Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ onlardan biri. Elekdağ, Deniz Baykalın, R.T. Erdoğana götürdüğü ortak hareket kolyesinin mimarı.Proje, başta Ermeni diyasporasının dayandığı Mavi Kitap olmak üzere, bazı "kanıt(!)" kitapların bilimsel değerlerinin olmadığını ortaya koyacak bir yol haritası öneriyor. Mavi Kitapın, İngiltere propaganda merkezi tarafından yazdırılmış olduğundan tutunuz, ABD Dışişlerindeki raporlarla dönemin ABD İstanbul Büyükelçisi Morgenthaunın hatıraları arasındaki çelişkilere kadar pek çok gerçek gün ışığına çıkarılabilir. Talat Paşanın ünlü telgrafının sahte olduğu bulguları da araştırılabilir.Türk Tarih Kurumu da ciddi yayınlar hazırlamakta.Tabii bütün bunlar tarihteki karşılıklı insanlık dışı cinayetleri hafızalardan ve kayıtlardan silmez ama "soykırım" çok farklı şey. g.civaoglu@milliyet.com.tr Birlikte hareket etmek" önerisi, akılcı bir "muhalefet" tavrıdır. "Pasiflik" suçlamalarının kompleksiyle vitrin süsleme gibi göstermelik saldırılar anlamsız olurdu.