Çocuk kıyımı

Mersin'de PKK gösterisi... Ön saflara çocuklar konulmuş.Diyarbakır'da, Hakkâri'de ve diğer PKK gösterilerinde hep aynı manzara...Önde çocuklar, güvenlik güçlerine taş atıyorlar. Birkaç sıra arkada da kadınlar...Güvenlik güçlerinin engelleme kalkanları, görüntüye, sanki çocuklara ve kadınlara "kaba kuvvet" uygulanıyormuş gibi yansıyor.Zaten amaç da bu.Daha vahimi... Bu kez güvenlik güçlerinin kullandıkları(!!) izlenimi veren başka bir grup çocuk da PKK yürüyüşünün ön saflarındaki çocuklara taş atıyorlar/attırılıyorlar.Belki de onlar, "durumdan görev" çıkaran Kızılelmacılar.Bu manzara, "çocuk istismarı" değil de nedir?Yaşamlarının en güzel yıllarında, taptaze bedenlerini, çatışma alanlarına "rehineler" gibi sürmek, pırıl pırıl ruhlarını kirletmek, psikolojilerini "kan kültürüyle" bozmak rezaletine itiliyorlar.....................Konya'daki "türbana özgürlük" yürüyüşünde de "din" adına, en öne gene çocuklar sürülmüştü.Çocuklar, yürüyüşün "rehineleriydi."Çocukları korumak manevi görevlilerinin, din gibi kutsal bir alanda, "çocukların istismarı" daha da çirkin!..Parmak kadar çocukların siyaset oyunlarının içine itilmeleri "günah" değil mi?....................Yurdun yoksul yörelerinden çocuklar kiralanıyor, çeteler tarafından yetiştiriliyor, kapkaç yapmaları için büyük kentlere getiriliyorlar.Sokaklar "kapkaççı çocuklarla" dolu.Bunların daha iyi yetiştirilmiş olanları, havaalanlarından giriş yapanları takip ediyor, gittikleri lüks sitelerde otomobillerine "komşu çocukları" rolüyle yanaşıyorlar."Valizlerinizi, çantalarınızı taşımanıza yardım edelim" diyerek kandırıyor, hırsızlık yapıyorlar......................Gecenin bir saatinden sonra İstanbul'un ve diğer büyük kentlerin belirli semtlerinde sokaklara çocuklar sürülüyor.Uyuşturucu çeteleri, onlara uyuşturucu sattırıyorlar.Yakalanırlarsa, cezaları yok.Sadece simit, kâğıt mendil, çakmak gazı satıcıları ya da otomobil camı temizleyicileri değil.Profesyonel bir uyuşturucu çete elemanı olarak yetişiyorlar......................Sapıklara "çocuk seksi" için satılanları... Kaçırılanların "organ nakli çeteleri" tarafından, karaciğerlerinin, böbreklerinin gasp edildiği de bir gerçek.......................Dünün sokak çocukları, tinercileri ile oluşan çetelerden, ev soyguncuları, otomobil hırsızları, gaspçılar, uyuşturucu baronları, otomobil parkı ve koruma mafyaları üredi.Bugünün çocuklarının önünde "örnek(!!)" onlar.......................Her yıl 23 Nisan Çocuk Bayramı'nı bu hazin ve dehşet verici manzarada hâlâ kutluyor olmak, ne çelişki!......................Nerede sivil toplum örgütleri?..Nerede çocuklarımıza sahip çıkması gereken anneler, babalar?......................Siyasi mitingler sonrası oradaki bir çocuğu kucağa alıp yanağını öpmekle "çocuklara duyarlılık" mesajı vermek artık hiç inandırıcı değil.O görüntü, sadece "sığ" siyaset pazarlama tekniği...Türkiye'ye gelmiş olan eski ABD Başkanı Clinton, burnunu avuçlayan bir depremzede çocuğuyla, bunun daniskasını yaptı........................Türkiye'yi yönetenler, biraz empati yapabilseler keşke...O "istismar edilen çocukların", o "kayıp neslin" yerine kendi çocuklarını koysunlar, dramlarını yüreklerinde hissetsinler.Taşlı, sopalı yürüyüşlerde kullanılan böbrekleri, karaciğerleri satılan, uyuşturucu çetelerinin, kapkaç ve cürüm tezgâhlarının emrinde kullanılan çocukların bir an kendi çocukları olduklarını farz etseler...Körpecik çocukların sapıklara satılışını, kendi aile felaketiymiş gibi hissedebilseler... Keşke... Evet, keşke... Bu duyarlılığın adamı olabilseler... g.civaoglu@milliyet.com.tr Atatürk'ün bu ulusa armağanı ve vasiyeti olan "Çocuk Bayramı"ndan "Çocuk Baloları"ndan, "Çocuk Esirgeme Kurumu"ndan, ne yazık ki "Çocuk İstismarı" yıllarına geldik.