Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Adnan Polat yönetiminin üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi olan Galatasaray'ı ateşledi. GS'nin sahip olduğu potansiyelin üzerinde uyuklayanları sarstı. Silkeleye silkeleye uyandırdı.Laf değil, eylem üretti. Örnek oldu.Dahası... Umut oluşturdu......................Adnan Polat'ın televizyonda başlattığı bağış kampanyası ile toplanmasına öncülük ettiği 4 milyon doları aşan kaynağın düşündürdüğü budur.İlk adım... FIFA'da rezil olmamak.Hep birlikte bu kartopunu bir Galatasaray çığına dönüştürmeliyiz.Yeter ki, tüm Galatasaraylılar sahiplensin."Godo"yu bekler gibi bir "GS ağası" beklenmesin.Galatasaray'ın elbette önemli miktarlarla katkıda bulunan abileri/kardeşleri vardır. Fakat... Onları sadece birer "kasa" ya da "cüzdan" görmek yanlış olur.Onlar, yüreklerini de veren, bunun karşılığında hiçbir şey beklemeyebilen sarı-kırmızı renklerin hepimiz gibi dervişleridir. Zaten son krizin giderek yoğunlaştığı şu süreçte Galatasaray'ın büsbütün dibe vurmamasının nedenleri arasında, onların da katkıları önemlidir.Fakat her şeyin bir sınırı var.Onlar vermeye devam etseler de, birkaç kişinin omuzlarına yüklenerek nereye kadar gidilir?Galatasaray camiasının tümüyle harekete geçeceği bir ortak heyecan manyetik alanı yaratmak gerekirdi.Milyonlarca Galatasaraylı "inanacağı" kişilerden "güvenle akacağı bir vadinin" gösterilmesini bekliyor. Galatasaraylılık kültürü de bu kurumsal tavrı gerektirir.Polat, o vadideki umudu yansıttı......................Kimileri Polat'ı eleştiriyor:"Koskoca Galatasaray el açtı, dileniyor..."Galatasaray kime el açmış?Fenerbahçeliye mi... Beşiktaşlıya mı... ya da diğer herhangi bir kulübün taraftarına mı?Hiçbirine.Sadece canıyla kanıyla, ruhuyla aşkıyla, kalbiyle beyniyle Galatasaraylı olanlara...Kendi kulübüne katkıda bulunmak, başarılarda küçücük de olsa bir pay sahibi gibi hissedebilmek ne güzel şey... Ne büyük onur...Büyük şirketleri, holdingleri düşünün.Kriz dönemlerinde, zora düştüklerinde Hakkı Devrim hocanın deyimiyle "Biz köşe kadıları" onlara, "Satın otomobillerinizi, yatlarınızı, yalılarınızı, şirketlerinize sermaye olarak koyun" diye yazmıyor muyuz?Şimdi de, kimi Galatasaraylı 100 bin dolar, kimi 100 dolar, kimi 1 dolar... Ama hepsi yürekten, krize giren kendi kulüplerine sermaye katkısında bulunuyorlar.Karşılığında bir şeye gerek yok.O "bağış makbuzları" ya da "banka dekontları" duvarlarımızı süsleyecektir. Galatasaray'ı gene Galatasaraylılar dimdik ayakta tutacaklardır.Galatasaraylı etiği korunmalı ve şöyle düşünülmeli:1- "Yönetimde kim olursa olsun, hepimiz katkıda bulunmalıyız."2- "Yönetimin ilk kongrede değişecek olması nedeniyle bu katkılar için erteleme akıldan bile geçmesin." Çünkü... Yeni gelecek yönetim hiç değilse sağlam basabilmeli. GS'nin altındaki bataklık, bu yardımlarla bir ölçüde kurutulabilmeli.......................Aslında bu kampanya çok geç kalmıştır.Galatasaray Kopenhag'da UEFA Kupası'nı ve -Monako'da Şampiyon Kulüpler Kupası sahibi Real Madrid'i yenerek- "Süper Kupa"yı aldığında bu kampanya yapılsaydı, 100 milyon dolar toplanırdı.Galatasaray, sadece kupalarıyla değil, mali olanaklarıyla da Avrupa'nın devleri arasında yer alırdı.Bir sonraki yıl için küresel birkaç yıldızı renklerine kazandırarak Avrupa Şampiyon Kulüpler birinciliğine oynardı.Bu iddiayı tıpkı Milan, Real Madrid, Barcelona, Manchester, Arsenal gibi her yıl sürdürmesi doğal karşılanırdı........................."Bu kampanya, Galatasaray adına olmalıydı" eleştirilerine gelince, Polat bunu da yaptı.Şimdi eleştiriyi bırakın da ellerinizi cebinize sokun.FB ile ezeli rekabet, iki tarafın da güçlü olmasıyla sürer.Kazanan, Türkiye sporu da olur. g.civaoglu@milliyet.com.tr Mal varlığı süreci zaten olması gereken çizgide "beklenen son"a gidiyor. Bu kez de başka bir "mal varlığı" söyleşelim...