Türkiye artık, anayasal kuvvet dengelerinin değişeceği bir sürece girebilir.
Önce...
Fincancı katırlarını ürkütmeyecek özenle, yavaşça...
Sonra, AKP kendine yer edindikçe giderek gaz pedalının köklenmesiyle...
Ancak, bu öngörüler bir anda değişebilir.
Genel seçimlerde DEHAP'ın "Yüksek Seçim Kurulu'na sunduğu bilgilerin doğru olmadığı ve seçimlere girme koşullarını karşılayamadığı" Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından saptanmış bulunmakta.
Mahkeme kararı, Yargıtay 6. Ceza Dairesi'ndedir.
Adli Tatil sonrası, çok büyük olasılıkla, karar onaylanacaktır.
Son karar mercii ise Yüksek Seçim Kurulu'dur.
YSK için 1582 sayılı ilke kararı şöyledir:
"Hukuken yok sayılması gereken bir işlemin yapıldığını YSK öğrendiği takdirde, itiraz sürelerinin geçmiş olup olmadığına bakmaksızın, itirazı inceleyerek karar vermek zorundadır."
O halde, Yargıtay'da, DEHAP'ın seçimlere katılma yetisi olmadığı kararı alınması üzerine YSK toplanıp bir karar almak zorundadır.
Ne karar alabilir?
1- Seçimler yapılmıştır. Parlamento yapısı değişemez.
Bu durum siyaseten hilenin devlet katında meşrulaşması olur.
2- Genel seçimleri yenileme kararı alır. Bu çok küçük bir olasılıktır.
3- DEHAP seçimlere katılmasaydı ne olurdu varsayımı ile milletvekili dağılımını yeniden yapar.
Üçüncü olasılık - nispeten - daha güçlü görünmekte.
O zaman YSK, AKP'den 45, CHP'den ise 21 milletvekili düşecektir.
Böylece 66 milletvekili DYP'ye gidecektir.
DYP, zaten bağımsız olarak Elazığ'dan seçilmiş bulunan Genel Başkan Mehmet Ağar'la birlikte 67 milletvekiline sahip olacak.
Neden DYP?
Çünkü...
Genel seçimlerde DEHAP için kullanılmış ve "geçersiz" olacak yüzde 6 oyu düştüğünde, DYP geçerli oyların yüzde 11'inin üstünde oy almış olacak.
Oysa baraj yüzde 10'dur.
Yüzde 10 barajının altında kaldığı için parlamentoya milletvekili gönderememiş olan DYP, bu yüzde 11 oranıyla barajı aşıyor olacak.
DYP'den başka hiçbir parti barajı geçemiyor.
O halde Yargıtay'dan onay çıkarsa ve YSK da eyyamcılık yapmazsa, DYP 67 milletvekilinden oluşan bir grup kurabilir.
67, küçük sayı değil.
Süleyman Demirel, referandumu aşarak, seçilme hakkını kullandığı ilk seçimde DYP'ye sadece 51 milletvekili kazandırmıştı.
67 milletvekiliyle DYP, ciddi ve etkin muhalefet yapabilir.
Bu parlamentonun muhalefet sesine ihtiyacı var.
Sadece parlamentonun değil, demokrasinin ve devletin de ihtiyacı var.
Merkez sağda boşluk var.
Seçimlerde hem DYP'nin, hem ANAP'ın baraj altında kalmaları, parlamentoya milletvekili gönderemeyişleri nedeniyle bu boşluk siyasetin "kara deliğine" dönüştü.
İslami siyaset ağırlıkla AKP, onları Zeugma kalıntılarını kaplayan sular gibi gömdü.
ANAP, artık umutsuz vaka gibi görünüyor.
12 Eylül'ün bu son partisi de "terminal"de.
Umut kesilmiş.
Kamuoyu yoklamalarında "sıfır virgül" ile ifade edilen tükeniş sürecinde.
Yılmaz ve Çiller birbirlerini "silmeye" çalışırken, aslında hem kendilerini hem partilerini erittiler.
Neyse ki, Cumhuriyet'in başından bu yana süren siyaset zihniyeti, dededen, babadan gelen siyasi özdeşlik DYP'yi hala ayakta tutuyor.
DYP, kamuoyu araştırmalarına göre AKP'nin yanı sıra oylarını artıran ve barajın birkaç puan üstünde görünen tek parti.
Eğer Yargıtay ve YSK kararlarıyla 67 kişilik grupla Meclis'e gelirse demokrasi için kazanç olur.
AKP gene tek başına iktidarını sürdürür ama öyle tek başına anayasa değiştirecek çoğunlukla değil.
Hem tek başına tek parti iktidarıyla istikrar... Hem demokrasi ve adalet ilkeleri işler.
Demokrasi, iktidara alternatifi hazırlayabilir.
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025