Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Gisele “kadın güzelliği ışıktır”

GISELE Bundchen “kadının ışığı önemli. Güzelliği ışık pırıltısıyla eşleşmiş olmalı” diyor.
Cevabım “bana bir güneş gözlüğü verin. Bu ışığa dayanmak zor” söylemimi hatırlatmak oluyor.
Eliyle koluma -dostça- dokunuyor:
“Çok tatlısın...”
Sanki epeydir arkadaşmışız kadar yakın.
Gerçekten...
Yerkürede Gisele kadar hatta daha da güzel pek çok genç kadın var ama onun ayrıcalığı “ışığı...”
Bir diğer özelliği de “doğallığı ve alçak gönüllü” oluşu.
Birkaç satırla konuşmamızdan seçmeler...
“- Neden buradasın?”
“- Baklava... İlk tattığımda çok sevdim. Sinan’a bunu söyledim. Türkiye programı konuşulurken bol bol baklava yiyeceğim için de memnundum.”
“- Baklava çok kalorilidir. Kilo alabilirsin.”
“- Zaten diyet yapmam. Haftanın en az 4 günü ikişer saat spor yapıyorum. Koşu, tenis, at, judo, boks, yüzme...” (Gisele öyle bir deri bir kemik, raşitik modellerden değil, ince ama ravyoli dolgunluğunda.)
“- Baklavadan başka, buradaki izlenimlerin.”
“- Şu karşıya bakın. Boğaz’ın öbür yanı Asya, iki kıta karşı karşıya ve nasıl da yakın! Harika bir şey bu, Türkiye’yi gerçekten sevdim. Gene geleceğim. Daha uzun kalacağım. Türk kadınları da çok hoş. Karışımları güzel. İtalyan kadınları da öyledir.”

Haberin Devamı
Gisele “kadın güzelliği ışıktır”


SANDALETLER
DAHA sonra Türkiye’ye asıl geliş nedeni üzerine konuştuk. Gisele Bündchen kendi markası olan “İpanema-Gisele Bündchen”in dünya lansmanı için Türkiye’de.
Gisele, “Kelebek” ve “Sıcak Kumsallar” adında iki ayrı konseptte oluşturulan koleksiyonlarından elde edilecek gelirin bir kısmını Brezilya’nın çevreci kuruluşlarından biri olan ISA’ya (Sosyal Çevre Bilimleri Enstitüsü) aktarıyor.
Bu iki yeni sandalet modelinin dünya lansmanını Türkiye’den yapmak üzere burada olduğunu söylüyor.
Milyonlarca satan sandaletler üretiliyor onun katkılarıyla.
Guinnes Rekorlar Kitabı’nda 150 milyon dolarlık servetiyle “dünyanın en zengin süper modeli” olarak yer alan Brezilyalı Gisele’nin koleksiyonu Türkiye’de Twigy tarafından dağıtılıyor.
Koleksiyonlarının tanıtımını çevreye duyarlı, sosyal bilinci yükseltmeyi hedefleyen kampanyalar üzerine kuran Gisele Bündchen şöyle anlatıyor:
“Bir ormanım oldu ve her yıl böyle projeler yapmaya başladık. Çok sayıda farklı projeye sponsor olduk. Benim için çok heyecan vericiydi. Bir anda tüm çevre güzelleşmeye başladı. Şimdiyse yalnızca kendim de giymekten zevk aldığım sandaletleri tasarlamıyorum, onlarla iyi bir şeye de vesile oluyorum. Bu benim için her açıdan dopdolu bir his oldu. Hem yaratıcı açıdan hem de içten içe iyi hissettiğim bir şey yapmak açısından. Grendene ile bugün bu işin 6. yılındayız ve her yıl farklı projelere sponsor oluyoruz.”
Nükleer santrallar hakkında ne düşündüğünü soruyorum?
Anlatıyor:
“Japonya örneğine bakıldığında ürkütücü bir şey ama bence bir yargıya var güç. Dünyada neredeyse 7 milyar insanız. Nasıl daha çok enerji üretilir bilmiyorum. Petrol var, ama onun da havaya saldığı karbonla ilgili sorunları var. Söyledikleri doğal gazlar var, şu sıralar Time dergisinde okuyorum mesela. Toprağın altında buldukları şu kaya. Yeni tür bir doğal gaz. İnsanlar sürekli yeni enerji türleri arıyorlar. Sürekli artan bir elektrik kullanımı var.”

Haberin Devamı

Gisele “kadın güzelliği ışıktır”

HANDE ATAİZİ VE CİHAN ÜNAL’IN “ÖZEL HAYATLAR”I
BU “özel hayat” Bebek, Cihangir, Asmalı, Nişantaşı mekânlarında paparazzi kameralarından “özel hayat” görüntüleri değil.
Salon dolduran bir tiyatro oyunu.
Çok hoş bir “romantik komedi...”
Özel Hayatlar’ın Elliot’ı Cihan Ünal ve Amanda’sı Hande Ataizi Şeffaf Oda’nın bu haftaki konukları...
Hande Ataizi, konservatuvardaki hocası Yıldız Kenter’in ısrarıyla tekrar tiyatroya dönüyor ve “Özel Hayatlar”da başarılı bir performans sergiliyor.
Bu yılki Afife Jale ödülüne aday. Güzel bir dönüş. Bunda Cihan Ünal gibi bir büyük usta ile oynamanın katkısı da olmalı.
Şarkı söylüyorlar, dolu dolu aşk sahneleri yaşıyor, yaşatıyorlar.
Aşkın ikizi kavga da var.
O sahneler de gerçekçi.
Hande Ataizi “benim bütün bacaklar, her yer yara bere içinde. Mosmor oldu” diyor.
Cihan Ünal da yaralar alıyor: “Ben, canı acımasın diye ısırmıyordum, ısırır gibi yapıyordum. Ama Hande ben hissedeyim dedi. Ben de başladım ısırmaya. Her oyunda bir yerlerim kanıyor.”
...........................
Şeffaf Oda’nın tekrarı pazar günleri
saat 19:00’da Barış Tünay’ın yöneti-
mindeki CNN Türk ekranlarında olacak.

Haberin Devamı

Gisele “kadın güzelliği ışıktır”

BAY VİTALİ’YE ŞAPKA...
Boğaz’da bir dostun yalısında, yıllar önceki toplantıyı hatırladım.
Salonda Vitali Hakko’yu dinliyorduk.
Heyecanla “hayal gibi” bir projesini anlatıyordu:
“Bir zamanlar İstanbul’un en itibarlı yeri olan Beyoğlu felaket durumda. Eskiden en şık giysilerle çıkılan, restoranlarında, tiyatrolarında, pastanelerinde adeta insanlarımızın defile yaptıkları, en seçkin mağazaların sıralandığı Beyoğlu’na artık çıkmak bile neredeyse cesaret işi. Sizleri buraya Beyoğlu’nu yeniden kazanmak için davet ettim. Birleşelim, bunu yapabiliriz. Ben ticaret hayatıma Beyoğlu’nda Şen Şapka adlı dükkânımla başladım. Bugünlere büyüyerek geldim. Çok şey borçlu olduğum Beyoğlu’na hakkını ödemeye kararlıyım.”
Öylesine inanarak, öylesine etkileyici konuşuyordu ki bizi de o projenin içine kazanıvermişti.
Sonraları Beyoğlu’ndaki VAKKO mağazasındaki birkaç toplantıya katıldım.
Beyoğlu’nu yeniden kazanmak girişimini uzaktan ama ilgiyle izledim.
Şimdi dünyanın en iyi çalışma alanı seçilen VAKKO Moda Merkezi/ Nakkaştepe’de.
Ve orada 20-21. yüzyılların en radikal şapka tasarımcısı Stephen Jones kariyerinin 30. yıl sergisini düzenledi.
Vitali Hakko’nun anısına şapka...