Gönül dostluğu
8. Cumhur-başkanı Turgut Özal herhalde hiç böylesine sıcak ve samimi anılmamıştır.
İşadamları, Turkcell’in kurucularından Murat Vargı ile Okan Üniversitesi Kurucusu, Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan, merhum Turgut Özal’ı 23’üncü ölüm yıldönümünde anma etkinliğini düzenlediler.
Malum, başbakanların, cumhurbaşkanlarının dış gezilerine “işadamlarını da götürmek” geleneğini Özal başlatmıştır.
Yıllar içinde bu gezilerle aralarında dostluklar oluşmuştur.
Hatta gene Murat Vargı’nın öncülüğünde -Turgut Özal’ın da sonradan dahil olduğu- “Sevgi ve Kültür Grubu” oluşmuştu.
Her ay Çırağan Kempinski Oteli’nde yemekli toplantıları olurdu.
Bir anekdot...
Bu yemeklerden birinde Turgut Özal’ın canı sucuk çeker.
Bulup buluşturulup sucuk servisi yapılır.
Elbette sadece Özal’a değil, bütün gruba...
Bu arada yemek salonundan sorumlu olan görevli gelir ve “Bütün otel kokuyor, müşteriler şikâyetçi” der.
Bunun üzerine Turgut Özal gülümser, anlayışla karşılar, “sucuklu olan tabakların hemen toplanıp götürülmesini” söyler.
....................
Bu anekdot anlatıldığında Eskişehir eski milletvekili ve yıllarca Özal’ın Özel Kalem Müdürlüğü’nü yapmış olan, onun sırdaşı Hüseyin Aksoy şöyle tepki gösterdi.
Bu anıyı anlatan dostumuza: “Ben orada olsaydım, ‘Çırağan Sarayı yangın yeriydi, harap haldeydi. Çırağan’ı yeniden yaptırıp otel haline getiren Sayın Özal’dır. Ne diyorsunuz siz’ der, hadlerini bildirirdim.”
GÖNÜL GRUBU
ÖZAL’ın, eşi Semra Özal (rahatsızlığı nedeniyle gelemedi), beraber çalıştığı Özel Kalem Müdürü Hüseyin Aksoy, özel doktoru Cengiz Arslan, Basın Başdanışmanı Can Pulak başta olmak üzere Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem ve bakanlarına, işadamlarına, bazı bankacılara Murat Vargı ve Bekir Okan tarafından davetiyeler gönderildi.
Program şöyleydi:
Ankara’dan ve diğer illerden gelecek konukların Murat Vargı tarafından Taksim Mercure Hotel’de ağırlanmaları...
Salı sabahı, İstanbul’dakilerin de katılımıyla bütün konukların gene Vargı tarafından Pendik’e kadar yatla yolculuğu...
Okan Üniversitesi’ne geçiş, saat 16’dan itibaren üniversite salonunda anma programı.
.....................
Ben etkinliğe üniversitedeki “anı konuşmaları” sürerken katıldım.
Konuşanların hiçbirinin Özal’dan bir beklentisi yok.
Olamaz da.
Ne bakanlık, ne ihale...
Bir lider ölümünden 23 yıl sonra kendinden bu kadar mı güzel bahsettirebilir.
Hiçbir zorunluğu, hiçbir beklentisi olmayan dostları bu kadar mı gönüllü olarak bir araya gelir (getirilir)?
......................
Kürsüye Özal’ın, Anavatan’ı birlikte kurduğu, 24 Ocak kararlarını birlikte hazırladığı Başbakan Yardımcısı ve Millet Meclisi Başkanı olan Kaya Erdem çıktı önce. Kendine özgü zarif üslubuyla bilgeliğini yansıtan bir konuşma yaptı.
Ardından bakanları ile Özel Kalem Müdürü Hüseyin Aksoy, Basın Başdanışmanı Can Pulak duygu yüklü ve renkli anılar yansıttılar.
......................
Kimilerinin, Özal’ın siyaset tarzıyla bugünlere gönderme yapan söylemleri oldu.
Ama...
En etkileyici olanı bana göre çoğu konuşmacının vurguladıkları şu ortak gözlemdi:
“Merhum Turgut Özal kavgacı siyaset yapmazdı. Uzlaştırıcı, dinleyiciydi. Sertliği sevmezdi.”
Bu ortak gözlemi dinlerken Demirel, Ecevit, Türkeş, Erbakan, Çağlayangil ve Baykal’ı da kapsayan “siyasi haklarının (seçilme) iadesi” için referandum sürecini hatırladım.
Özal kampanya boyunca, ANAP otobüsünün üstünde halka ne diye sesleniyordu dersiniz?
“EVET oyu vermeyin. Bunlar gelirse siyasete gene kavga gelir!”
......................
(*) ABD Başkanı Bush (Baba) Türkiye’ye geldiğinde, Özal verdiği davette Murat Vargı’yı başkana öyle güzel sözlerle tanıştırmıştı ki Bush, Vargı’dan “kartvizitini” istemişti.
Alıp, cebine yerleştirmişti.
Bunu “ABD Başkanı’nın cebinde kartı olan Türk işadamı” diye yazmıştım.
