Hafta sonu Monaco’da Tenis Turnuvası’ndaydım.
Sık sık yüzünü gösteren sıcacık Akdeniz güneşi altında keyifli iki gün ve gece...
Her şey şık...
Yüzler gülüyor.
Metrekare başına en fazla genç ve güzel kadın.
En fazla lüks oto...
Benim TV giysi sponsoru Façonnable, turnuvanın da “alt sponsorlarından” biri.
Hoş davetlerde ve lezzet defilesi mekanlarında konukları olduk.
Figen Batur ve Ertuğrul Özkök’le “anın tadını çıkardık.”
Aslında 3’ümüz de bu ülkenin topraklarına aşığız.
İstanbul-İzmir-Mardin-Trabzon-Halfeti-Van-Edirne-Tekirdağ...
Her kentine, dağına, ovasına, suyuna...
Ama...
Bir başka Akdeniz köşesinde “anın tadını çıkardık” diye neden yazdım?
Elbette her şey hoştu fakat bize en çok bazı söylemlerden uzaklaşmak yaradı.
Hani...
Hastalıkta verilen “hava değişimi” tedavisi gibi bir şey.
VERGİ CENNETİ
MONACO Prensliği sırtını dağa dayamış, ancak deniz doldurarak ve kayalıkları oyarak genişleyebilen Türkiye’deki bir kasaba büyüklüğünde.
Her taraf çiçek, park, cafe, restoran...
Ve...
En iddialı butikler, markalar.
Para buraya oluk oluk akıyor.
En mütevazı bir apartman dairesinin metre kare fiyatı 50 bin Euro’dan (110 bin) başlıyor.
Servet Monaco bankalarında.
Çünkü faiz sıfır, vergi de sıfır.
O nedenle bankalara dünyanın her tarafından para yatıranları tutmak için hemen hemen her hafta çok ses getiren etkinlikler düzenleniyor.
Tenis, golf, yelken yarışmaları, F1...
Konserler, opera, tiyatro, bale gösterileri...
Film galaları.
Bunların hepsine Prens Albert ya da aileden biri mutlaka katılıyor.
Aileden biri salondan girip masadaki yerini alıncaya kadar garsonlar su hariç hiçbir servis yapmıyorlar.
Tenis Turnuvası’nın gala yemeğinde de öyle oldu.
İçki servisi Prens Albert içeri girip masasındaki yerini aldıktan sonra başlayabildi.
Sadece İtalyanların bulunduğu masadan “sempatik” bir protesto, o kadar.
Vergi yoksa bu çiçekler, çimler, pırıl pırıl asfalt yollar, açık hava asansörleri, temizlik, altyapı hizmetleri nasıl sağlanıyor?
Cevabı net...
“Monaco’da gördüğünüz bütün büyük yatırımların, otellerin, kumarhanelerin sahibi, büyük çoğunluk hisseleriyle Prenslik ailesine aittir.
Kamu yatırımlarını Prenslik bunlardan gelen parayla karşılar.”
1980’lerde MGK Genel Sekreterliği’nin başında olan Amiral Işık Biren ile karşılaştım.
Bütün medyanın sevdiği, gazetecilere kapısı açık olan bir “üniformalı sivildi” Biren Paşa. Ayaküstü sohbet ettik.
Kızı Hülya Prensliğin tüm yatırımlarının sahibi olan şirkette Türkiye ve Ortadoğu müdürü.
Oraya yerleşmiş.
Türk profilinin çok değiştiğini söyledi.
“Eskiden Araplardan bir çıt yukardaymışız. Şimdi oradaki etkinliklere çok Türk gidiyormuş ve Monacolular kulaktan dolma bilgiler ya da önyargılardan sıyrılmışlar.”
Siyasi olmayan izlenimler hafta sonuna...
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025