Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

TARAF‘ta Emre Uslu BDP’nin ağırlıklı isimlerinden birinin TV tartışmasındaki şu makus kehanetini yazmıştı.
“Öyle kötü şeyler yaşanacak ki, 6 ay içinde AK Parti hükümeti iktidardan çekilmek zorunda kalabilir...”
Dün Ankara/Kumrular sokakta patlayan bomba yüklü araç bu uğursuz söylemin bir melun işareti mi?
Şu satırların yazıldığı saatlere kadar üstlenme açıklaması yapılmadı ama PKK’nın sivil hedeflere odaklanan eylemlerinden biri olması ihtimali yüksek.
Sivillerden 3 ölü ve 31 yaralı var.
Patlama yeri günün her saati kalabalık olan kumrular sokağı, ilkokula sadece 5 metre ve Başbakanlık, bakanlık binalarına da sadece birkaç yüz metre...
Patlama sesi o yörede bulunan resmi binalarda duyulmuş.
Yani...
Sivilleri de hedef almakla kalmayan, iktidara da “gerekirse sizin binalarınıza da ulaşırız” mesajını da veriyor.
KCK’dan son tutuklamalara karşı bir tavır hissediliyor.
Saldırıların kentlerde tırmandırılacağı kuşkularını zehirle beslemekte.
PKK doğrudan iktidarı ve polisi namluların ucuna koymakta.
Elbette meydan boş bırakılacak değil.
Ama...
Örgütün yeni yol haritası belli; AK Parti hükümetini çekilmeye kadar zorlayacak kanlı ve ses getirici vandalca saldırılarını tırmandıracak.
Tek partiye dayalı istikrarlı bir yönetimin yerine hükümet krizleri, siyasal kaos ikame etmek.
Ankara’ya dayatmalarında böylece sonuç alabileceği hesaplarını yapıyor olmalı.

Haberin Devamı

KİTLE ÇATIŞMALARI
PKK Kürt kökenli nüfusun yoğun olduğu Bozöyük gibi daha küçük yerleşme yörelerinin yanı sıra milyonlarca Kürt yurttaşımızın yaşadığı büyük kentleri de hedef almakta.
Amaç...
Saldırılarla halkı galeyana getirmek ve Kürt yerleşmecilerin yaygın ve yoğun olduğu yöreleri tepki dalgaları halinde vurdurtmak.
Kürtlerin de kendilerini savunmak için çatışmaya girmeleri...
Böylece Türklerin ve Kürtlerin kitle halinde çatışmalarını sağlamak.
Birkaç yerde bu çatışmalar üretilirse bunun Türkiye geneline yayılması için seri provokasyonlar yapmak.
Türkiye insanını iki kutubun etrafında saf tutmaya mecbur bırakmak.
Oluşacak “karşıtlığa” dayalı “bloklar psikolojisi” kirli tezgâhın çalıştırıldığı proje.
.......................
Çünkü...
Biliniyor ki...
Türk’ü de, Kürt’ü de “kan tutmuş...”
Artık namluların soğumasını, gençlerin ölmemesini, demokratik çözümü istiyor.
“Analar ağlamasın” ortak duygu ve ortak akıl.
“Kanı kanla yıkamak” arkaik inanışın yeniden damarlarda dolaşması için şiddetin tetiği bir kez daha aşındırılıyor.
Peki ne yapılmalı?
Bu son şiddet ve kan planına da şans vermemek ve tarihin çöplüğüne tekmelemek nasıl olabilir?
Elbette...
İstihbarat ve güvenlik önlemleri, demokrasiyi genişleten açılımlar sürmeli ama asıl etkin önlem tuzağı düşememek, insanlarımız arasına psikolojik duvarlar örülmesine izin vermemektir.
Halk tabanında karşı karşıya konumlara geçmemektir.
Tabanda çatışmalar için provokasyon eylemlerde sağduyu ve serinkanlı kalmaktır.
Politikacılar da bu zorunluğun bilincinde olmalı, konuyu sığ oy hesaplarının dışında tutmalıdır.

Haberin Devamı

YABANCI ELLER
BU uğursuz tabloların tuvallerine boya yerine kan süren yabancı eller de var.
Kimlikleri “meçhul” değil.
Türkiye’yi istikrar yıkımına sürükleyecek hesapları olan dış odakların varlığı kabak gibi ortada.
Türküyle Kürdüyle insanlarımız öfke soluklarıyla onların yelkenlerine doldurmasın.
Irkçı zombilere geçit verilmesin.
Bu topraklarda yüzlerce yıldır, nesiller ve nesiller birlikte yaşadık.
Ortak akılla insan haklarına dayalı demokratik çözümleri birlikte üretecek karşılıklı anlayışa, sevgiye, “hem Kürdüm hem Türküm” diyen milyonlarca evlatlarımız var.
Birlikte güzel bir gelecek inşa edelim.
.......................
Dünkü kirli saldırıda yaşamını yitirenlere rahmet, yaralanmış olanlara şifa diliyorum.
Ve...
İçlerinde kaçı Kürt, kaçı Türk diye hiç merak etmedim.
Onların hepsi, ayrısız gayrısız “biziz...”