ÖNCEDEN belirteyim ki aşağıda yansıtacağım “siyaset kulisinin olabilirliği, gerçekçiliği, gizli ajanda olduğu” konularında ihtiyatlıyım.
İnanmamakla birlikte “en azından çok bilinmeyenli denklemde bir tanesini saf dışı bırakmak yararlı olabilir” diye düşünüyorum. (Sürpriz olabilir, kul yanılabilir.)
....................
SİYASET kulislerinde “ara seçim” konuşulmaya başlandı.
“Başkanlık sistemine” göre yazılmakta olan “yeni anayasa” için Meclis’teki AK Parti oyları yetersiz.
Ne “yeni anayasa”nın doğrudan Meclis’te kabulü için gerekli -en az- 367 milletvekili var, ne de “yeni anayasa”yı referanduma götürecek 330 milletvekili...
Gizli oylamada belki birkaç oy derlenebilir ama AK Parti’den “fire” olasılığı da ihmal edilemez.
1970’li yılların CHP hükümeti için “her oy kullanan milletvekiline bir bakanlık” formülüne dayalı “Güneş Motel” pazarlığı ise artık konuşulmamalı bile.
“Başkanlık sistemi” projesi nasıl hayata geçirilebilir?
NABIZ
KAMUOYU araştırmalarına göre “AK Parti en fazla oy desteği potansiyeline sahip” görünmekte.
Bazı araştırmaların “şimdi seçim olsa MHP ve HDP’nin barajı bir tıkla ancak geçebileceğini gösterdiği” iddiaları dolaşımda.
Hatta...
“Barajın altında kalabilirler” söylemini telaffuz edenler de var. (CNN / “Ne Oluyor” programı)
Yani...
Bu oranları değiştirecek çok önemli bir gelişme olmazsa AK Parti için şu haftalardan başlayarak önümüzdeki ayların “altın momentum” olduğu yorumları yapılmakta.
Tabii...
Bir “genel seçim” değil.
Anayasa’ya göre “milletvekili sayısının yüzde 5’i eksilirse 3 ay içinde ara seçime gitmek zorunluğu” var.
Bu oranın sayısal karşılığı 27...
Siyaset kulislerindeki “fikir jimnastiği” şöyle sürmekte:
Yeterli sayıda HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırmanın yanı sıra milletvekillikleri de düşürülürse, 3 ay içinde ara seçime gidilir.
Hatta...
Bu sayı sadece HDP’lilerle de sınırlı tutulmaz, diğer partilerden ve -göstermelik kabilinden- birkaç iktidar milletvekili de pakete dahil edilir.
367 sayısına ulaşılamasa bile, -yeni anayasayı referanduma götürmek için gerekli- 337 ve birkaç tık üzeri milletve-kiline ulaşabilir AK Parti.
DOĞMAMIŞ ÇOCUĞA
BU formüle merhum Demirel’den birkaç alıntı getireyim:
“Doğmamış çocuğa kundak biçilmez... “
Ve...
“Siyasette 24 saat bile çok uzun süredir. O 24 saatte neler olabilir neler...”
.......................
Demirel’in bu söylemleri uzun siyaset yıllarında demlenmiş deneyimini yansıtır.
Siyaset böyle “çok bilinmeyenli” ve “kaygan” zeminde uzun vadeli hesapların yapılacağı alan değildir.
Bugünkü siyaset kadrolarının en deneyimlisi, kıdemlisi ve “sonuca odaklı hesapları” iyi bilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da “derinliğini bilmediği suya iki ayağıyla birden gireceğini” sanmam.
Böyle maceralı bir güzergâhta yolculuğun taşıdığı hisler bir, iki, üç beş değil.
Gazeteciliğe başladığımızda bize ustalarımız ilk meslek dersimizi şöyle verirler:
“Şu simidi görüyorsun. Bunun tamamını ağzına atabilir misin? Hayır... Önce lokmalara ayıracaksın. Lokma lokma yiyeceksin. Haber cümlelerini de öyle düşün.
Uzun cümleler yazma. Parçala. Her biri diğerini takip eden anlaşılır kısalıkta olsun. Bir de karışık değil net olsun.”
Politika da böyle bir şey.
Elbette “yönetim, öngörmektir”, uzun vadeli hedefler olur.
Ama...
Adım adım ilerlenir.
Gerekirse güzergâh da değiştirilebilir.
Sanıyorum...
İktidar önce şu “dokunulmazlıklar” adımını atacak, durumu değerlendirecektir.
Sonrasını, yeni adımları ondan sonra bir daha düşünecektir.