Bütçe görüşmeleri siyaset arenasının en renkli mozaiği olmalıdır.
Kürsüye çıkanlar sadece rakam konuşmazlar.
Zevkle ve ilgiyle dinlenirler... di.
“di“ çünkü artık öyle değil. Takur tukur, kuru konuşmalar...
Dinleyenleri koyun bir yana, kürsüde kim varsa onun bile kendi söylediklerinden keyif alabileceğini sanmam.
.........................
Ankara’da parlamento muhabiri olduğum 60’lı yılları hatırlıyorum.
Bülent Ecevit CHP adına bütçe konuşması yapacağına yakın basın locasını doldururduk.
Meslek büyüğümüz Nilüfer Yalçın’ın “Bu üsluba hayranım. Sanki uzun bir şiir” dediğini hatırlıyorum.
Siyaseti felsefeyle kültür çanağında yoğurarak sunardı.
Dinleyici locaları tıklım tıklım olurdu.
Osman Bölükbaşı da müthiş bir hatipti.
Onun bütçe konuşmalarındaki nükteleri, kara mizahı, isabetli vuruşları tokat gibiydi, ama “siyaset dersiydi” de...
Kendi partisinden milletvekili seçtirdiği fakat sonra başka partiye transfer olan bir milletvekili için söylediği “Kız sanıp aldık, meğer dulmuş” söylemi hâlâ siyaset gezegeninde yankılanır/kullanılır.
..........................
DP iktidarı döneminde Adnan Menderes de güzel konuşurdu.
Yaman polemik yapardı.
İnönü, DP iktidarını 9 büyüklüğünde deprem gibi sarsardı.
DP iktidarının “parlamentodan bir komisyona yargı yetkisi vererek Anayasa’yı zorladığı” günlerde, İnönü’nün kürsüden yönelttiği “Sizi ben bile kurtaramam” söyleminin ne yazık ki ilerleyen süreçte olayları doğrulamıştır.
............................
Televizyonun olmadığı yıllarda bütçe görüşmeleri radyodan ilgiyle izlenirdi.
Siyasetle hiç ilgimin olmadığı, aklımın bisiklette, topta olduğu o yıllarda bile bütçe görüşmelerinden anılarım vardır. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Celal Yardımcı ile CHP adına konuşan Hıfzı Oğuz Bekata’nın bütçe tartışmalarında karşılıklı polemikleri günlerce aile dostları arasında konuşulmuştu.
Radyo başında ailece dinlemiştik.
Babam da yorumlar yapmıştı. (Aradan yıllar geçecek ve Bekata’nın kızı Yüksel ile kısa bir nişanlılık yaşayacaktık.)
...........................
Turhan Feyzioğlu, Emin Paksüt, Coşkun Kırca CHP’nin bütçe görüşmelerindeki ağır toplarıydı.
İhsan Sabri Çağlayangil de edebiyatla, kara mizah ve nüktelerle ördüğü konuşmalarını dinlettirmeyi bilirdi.
...........................
Çetin Altan İstanbul milletvekiliydi.
Müthişti.
Onun neredeyse her konuşmasında kavga çıkardı.
“Sol” görüşe “meşru” gözüyle bakmayanlar çoğunluktu.
Bir defasında kıyasıya dövülürken Çetin Altan gözünü kaybediyordu neredeyse.
Oradaydım. Dehşet içindeydim.
Çetin Altan konuşurken salonda gerilim çok yükseldiği bir gün Meclis Başkanı onun tepesindeki kürsüden uyarıda bulundu.
Altan dinlemedi bile.
Konuşmasını sürdürünce Meclis Başkanı “Bakın buradan size son uyarıda bulunuyorum” diye seslenince Çetin Altan konuştuğu kürsüden başkanın bulunduğu yüksekteki kürsüye baktı ve “Marangoz hatası nedeniyle siz oradasınız” dedi.
Ve kıyamet koptu.
Bu üslup tasvip edilir veya edilmez ama bugün hâlâ gülümseten spontane zekâ pırıltısıdır.
.........................
Bütçe görüşmeleri iktidarlara nokta da koymuştur bazen.
Örneğin...
60’lı yıllarda İsmet İnönü koalisyon hükümetinin başbakanıydı.
Süleyman Demirel ise henüz 38 yaşında Adalet Partisi Genel Başkanı seçilmişti.
Demirel’in “hükümetin ortağı küçük partilerle anlaştığı ve bütçe oylamasında İnönü’yü istifa etmek zorunda bırakacağı” kulislerde konuşulmaktaydı.
İnönü de duyumları almıştı ve “Kırmızı oylar beyazlardan bir fazla olursa iktidarı bırakırız” demişti.
O yıllarda siyasetçilerin bir gözü hep Genelkurmay’ın ışıklarındaydı.
“Asker kuşkusu” vardı.
“Askeri kışlasında ancak İnönü tutabiliyor” diye düşünülüyordu. O nedenle “Demirel’in hükümeti düşürme girişiminin tutmayacağı” kanısı yaygındı.
Ancak...
Oylar sayıldığında kırmızılar beyazlardan fazla çıktı.
İnönü de hükümeti bıraktı.
Demirel, Suat Hayri Ürgüplü başbakanlığında ortak hükümeti kurdurttu.
Kendisi de -o sırada milletvekili olmadığı için- başbakan yardımcısıydı.
Aslında hükümeti o yönetiyordu.
........................
“Nerde o eski bayramlar” deriz ya, bu da bir “nerde o eski bütçe görüşmeleri” yazısı...
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025