Tehdit algıladığı dala konmaz. Konmuşsa, tehdit algıladığı an uçar gider. Bu söylem, ekonominin kutsal kitabında önsöz'dür. Türkiye'ye "yabancı sermaye muslukları" açıldı. Tarihinde görülmemiş bir yabancı sermaye akımı var.Neden?Bu soruyu, Türkiye'de en büyük yabancı sermaye yatırımını yapan kuruluşlardan birinin başındaki "kalbi bizden/yabancı" dosta yönelttim.Cevabı "T" cetvelinden çıkmışçasına net.Kafası karışık olanlara yansıtıyorum... Bundan sonraki saptamalar ona ait. Üslup ve özet anlatım ise bana...........................2006, bütün dünyada ekonomilerin göreceli olarak yavaşlayacağı bir yıl olacak.Küresel sermaye, kazanç yapabileceği, istikrarı olan ülkelerin pazarlarına yöneliyor.Orta ve uzun vadeli yatırımlara gireceği istikrar sürelerini dikkate alıyor.Bu arayışta Türkiye tercihlerden biri...Çünkü... "Ekonomi istikrara girmiş" denebilir.Enflasyon yüzde 10'un altına düştü.YTL güven veriyor.Dalgalanma ve kriz beklentileri yok.Sermaye/getiri oranı daha yüksek.Türkiye, dış ya da iç beklenmeyen nedenler oluşsa bile derin krizleri önleyecek ve şokları yumuşatacak hava yastıklarına sahip artık...Siyasi istikrar da sağlanmış bulunmakta. 2007 seçimlerini de AKP'nin alacağı ve bu hükümetin devam edeceği görülüyor.Yani... "Siyasi istikrar" için gelecek 7 yıl arıza beklenmiyor.Bunlar genel ölçütler... ........................Türkiye'ye özgü ölçütlere gelince...Asker'in yönetimi ele alacak darbe olasılığı yok. Siyasetteki ağırlığı azalma sürecinde. Asker, AB'ye ve demokrasiye uyum konusunda uyumlu ve esnek.Yani rejim kaygısı yok.Başörtü, Çankaya'da başörtü olur mu, imam hatipler gibi sorunlar yabancı sermayenin ilgi duymadığı, en azından sizin kadar büyütmediği dosyalar... Bir Türk-Kürt çatışması da olacak şey gibi görünmüyor.Daha fazla esneklikle bunlar aşılabilir.AB de Türkiye'yi bölmek için dayatmalarda bulunuyor değil. AB'nin bazı ülkelerinin de kendi içlerindeki benzer sorunlar, esneklik sınırları zorlanarak çözülmüş.Aynı ilacın tavsiye edilmesinin nedeni bu.Anlayışları böyle.Kanımız, Türkiye ne İran olur, ne bölünür.........................Türkiye için çizilen bu resim bozulamaz mı?Onun da işaretini veriyor."1- Türkiye-İsrail ilişkilerinde fay kırığı oluşursa kötü...Çünkü... Türkiye'nin küresel lobisinde İsrail ve Musevi örgütlerinin katkısı büyük.O katkı tersine dönerse, yıkıcılığı da büyük olur.2- Türkiye-ABD ilişkileri bozulursa ekonomisi de, küresel siyaseti de zora girer.İstikrar derinden sarsılır.3- AB ile ilişkiler de önemli ama ilk ikisi kadar değil.AB, orta ve uzun vadeli yatırımlar için moral güvence.".......................Yukarıdaki tüm anlatımların ötesinde, altını çizerek vurguladığı bir alanı yansıtayım; "Yargı..."Bir hukukçu olarak ne dinlediklerimi, ne de düşündüklerimi yazarım.Bu kadarı yeterli.Türkiye'nin yargı reformuna değil, yargı devrimine ihtiyacı var.Şimdilik büyük hukuk soru işaretlerimi, pozitif hukukumuza da giren "uluslararası hakem" kurumuyla karşılıyorlar.Örneğin... Devletle anlaşmazlıklarını...Ama... İçeride faaliyet sürecinde hukukla aynı yatağı paylaşıyorlar...........................Sonuç:Dünyada 2006 yılı için öngörü; "ekonominin soğuması" olsa bile, yabancı sermaye girişi ivme kazanarak sürecek. g.civaoglu@milliyet.com.tr Para, en ürkek kuş gibidir.
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025