Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

TEDAVİSİ tamamlandı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantısına gelerek konuştu.
Önce...
“Geçmiş olsun” ve “şifa” dileklerimi sunuyorum.
Allah uzun ömür versin.
Bahçeli dirayetli ve sağduyulu, liderlik vasfı olan saygın bir politikacıdır.
Bütün tahriklere rağmen ülkücü gençliği sokağa indirmemiş, çatışmaların dışında tutabilmiştir.
Koalisyon hükümetlerinde çok zor olan “uyumu” sağlamıştır.
“Sandık başarısı” ile ölçülemeyecek, çok daha değerli hizmeti “demokrasiye önemli katkılarıdır.”

KAYYUM MU?
MHP’de bir “yenilenme/yenileşme” hareketi de yükselişte.
Sular durulmuyor.
“Olağanüstü kongrenin toplanması” için gerekli sayıda imza verildi.
Meral Akşener, Sinan Ogan, Koray Aydın gibi “tabanı olan karizmatik” isimler genel başkanlığa adaylıklarını açıkladılar.
Kongrenin toplanmasına kadar birlikte hareket ediyorlar.
Sonrasında başkanlık için yarışacaklar.
Ancak...
Bahçeli yeterli imza olduğu halde kongreyi toplamak niyetinde görünmüyor.
Bu durumda, imza sahipleri yargı yoluna giderek partiye genel başkan yerine “kayyum” tayinini ve kongrenin “kayyum” tarafından toplanmasını istemek durumundalar.
İzlenimler o ki...
Bahçeli, Türkiye’yi dolaşacak, örgütle bire bir diyalog kuracak. Kongre tarihini kendi tayin edecek. Belki de “olağanüstü kongrenin” önünü böyle kesebilecek.
Yargı süreci başladıktan sonra geçerliliği ne olur tartışmalı ama “imzaların geri çekilmesi” gibi olasılıklar konuşuluyor.

İNÖNÜ VE BAHÇELİ
ANILARIMA dalıyorum.
12 Mart askeri muhtırasından sonraki süreçte CHP Genel Başkanı İsmet İnönü ile Genel Sekreteri Bülent Ecevit’in yolları ayrılmıştı.
İsmet Paşa “Meclis’i açık tutabilmek” hedefine odaklanmış ve “asker gölgesi altındaki hükümeti CHP’li Nihat Erim’in kurmasına ve bu hükümete CHP’lilerden bakan vermişti.”
Ecevit de “Bunu içime sindiremem” diyerek genel sekreterlikten istifa etmişti.
Turhan Güneş, Haluk Ülman, Deniz Baykal gibi isimlerin başını çektiği bir grupla parti içi muhalefeti başlatmıştı.
Ecevit ve arkadaşları kısa sürede örgütte etkinlik sapladılar.
Ve “seçimli olağanüstü kurultayı” toplattılar.
Sonunda Ecevit genel başkan seçildi.
İsmet Paşa ise kurucularından olduğu CHP’nin genel başkanlığından ayrılmak zorunda kaldı.
Aslında İnönü artık hayli yaşlıydı, mücadeleyi yürütecek fiziki gücü yoktu.
İsmet Paşa’nın damadı Metin Toker, -sahibi olduğu- AKİS dergisindeki başyazısında -mealen- şöyle bir mesaj veriyordu.
“Birkaç yıl daha genç olsaydı İsmet Paşa’nın bu kongreyi alması çocuk oyuncağı gibi olurdu...”
Gerçekten de öyle.
Kurultayda seçildikten sonra Bülent Ecevit kürsüye çıktı “delegelere teşekkür konuşması” yaptı.
Kürsüden inip, ön sıradaki koltuğuna yürürken Cumhuriyet’in ve partinin kurucularından koskoca İsmet Paşa ayağa kalktı. Ceketinin düğmelerini ilikledi ve kendisine doğru gelmekte olan Bülent Ecevit’in elini sıkıp tebrik etti.
......................
MHP’deki kongre toplanır mı?
Toplanırsa sonuç ne olur?
Bunları bilemem.
Bahçeli’nin mücadele gücünü kaybedip kaybetmediğini de bilemiyorum. Ancak...
MHP büyük partidir.
Türkiye için “olmazsa olmaz” partidir.
Demokrasiyi ayakta tutan sütunlardan biridir.
Sonuç ne olursa olsun, genel başkan kim olursa olsun, İsmet Paşa ve Ecevit örneğindeki gibi nezaket ve saygı, geleneklere özen gösterilmelidir.