Her ikisinde de abartılmış "kuş gribi" yayınlarının etkisi var. Kendi ayağımıza kurşun sıktık.Bu ortamın "kriz yönetimi" yöntemiyle aşılması gerek.Çok yazık olabilir.Tavukçuluk sektörü çökmekte. İhracat, sadece pazarını değil, üretim sektörünü de yitiriyor. "Türkiye'nin nesi" var?Ve Türkiye'nin gündemi de ansızın bir "neyin var"a kaydı.Bu bağlamda birkaç satır........................Malvarlığı tartışması da "dokunulmazlıkların" tartışmasıyla aynı platforma kayacak gibi görünüyor.Yani...AKP, "Dokunulmazlık, sadece parlamenterler, bakanlar, başbakanlar değil, tüm dokunulmazlık ayrıcalığı olanlardan da kalkmalı" demiyor mu?Yani, "Parlamentonun yanı sıra, üst düzey bürokratlar, asker ve yargıyı da kapsayan genel bir uygulamaya dönüşmeli" görüşünde.AKP iktidardır.Görüşü buysa -ki öyle görünüyor- çıkarır yasayı ve uygular.Kimseye de laf düşmez. Tabii buna iş hayatını da katmalıdır. Yani özel kesimi..........................Aynı yaklaşımla...Yasanın "mal beyanı" istediği kesimler için de bir yasa var. Bu yasa, -maaşlı olanlarla, emekliler ve dışarıdan telifle yazanlar farklılığı nedeniyle kapsamı net olmasa da- aralarında medya da bulunan siyasetçi, asker, bürokrat gibi bir dizi kesimden "0" ve "5"li biten yıllarda "mal beyanı" öngörüyor.Kapsamda netlik olmazsa veya herhangi bir nedenle, bunu vermeyenlerden devlet 1 veya 3 ay içinde bildirimde bulunmasını isteyebiliyor.Mal bildirimi yasa zorunluluğu olmadıkça açılmadan, kapalı zarflarda muhafaza ediliyor........................Muhalefet, şimdi sadece liderler ve bakanlar için "Bu mal bildirimleri kapalı zarflarda gizli kalmasın" iddiasında...Mantık ve hukuk ise yasaların objektifliği ve yasa karşısında eşitlik gereği, bunların, yasada öngörülen herkes için uygulanması gereğini vurgular.Hükümet -belki de Başbakan- o nedenle bu sabah grupta böyle bir genelleme yapabilir. Siyaset dışında kalan kesimlere de göndermelerde bulunabilir.Şu haliyle yasa "açıklama" zorunluluğu getirmiyor. İhtiyari, yani kendi iradesiyle, dileyen kendi malvarlığını açıklar.Ama, "mal beyanı zarflarının sadece saklanmasını" öngören yasanın ötesinde bu zarflardaki içeriğin açıklanmasını da zorunlu hale getiren böyle bir uygulamayı hayata geçirmek ve kapsam tereddütlerini de gidermek için yeni bir yasa daha çıkması gerekir.Bu da hükümetin yetkisidir.Yasa çıkarma çoğunluğu var.......................Bu yasanın tam ya da kısmen dokunulmazlığı olanlar ile hiç dokunulmazlığı olmayanlar arasındaki farklı durumu da gidermesi gerekir.Çünkü... Hükümetin "Parlamenter dokunulmazlığı sürmelidir" diye özetlenebilecek bir diğer görüşü de "üzerlerine baskı kurulabileceği" kaygısıdır.Bu kaygı zaman zaman dile getirildi.O halde böyle bir kaygı hiçbir dokunulmazlığı olmayan kesimler için daha da geçerlidir. Aynı kapsamda olanlar arasında birileri daha az eşit mi?O nedenle çok adil ve duyarlı bir sistem öngörülmeli ve düzenlenmelidir........................Herkesin isim ve onur hakkı eşittir........................Yargı tartışılmaz.Bunun bir dizi -her kurum için olduğu gibi- haksız/haklı nedenleri var...Fakat çok önemli bir neden de siyasetin hukuka/hukuk tekniğine yeterince uymayan, tereddütler yaratan, hâkime fazlasıyla yorum yükleyen, farklı yargı kararlarına neden olan yazımı iyi olmayan yasalardır.Yukarıdaki satırlarda değindiğim duyarlı konu da özen gerektiriyor.Bugünkü yasa Özal'ın gene siyasetçileri mal beyanına zorlayan rüzgârlar üzerine öfkelenmesi nedeniyle çıkmıştı.Artık aradan yıllar geçti. Daha serinkanlı, sağduyulu ve hukuk normlarıyla bakılabilir. g.civaoglu@milliyet.com.tr Günlerdir Ege'deyim. Ne yazık ki... Turizm rezervasyonlarında düşme var. Yabancıların taşınmaz mal alımlarında da durgunluğa girilmiş.
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025