ÇOK özel bir kitap...
Raflarda yok.
Çünkü...
Az sayıda basılarak sadece “yakın dostlara” gönderilmiş.
Yazarı Ertuğrul Özkök...
Küçük boyutta...
Siyah kapak...
Özgün kağıda basılmış...
Kitabın adı “ANNUS HORRIBILIS...” (*)
Anlamı...
“Korkunç Yıllar...”
Ertuğrul çok yakın geçmişte iki yılı başucunda “hazırlanmış valiziyle” geçirmiş gecelerini.
Sabahın alaca karanlığında “alınıp götürüleceği” kabusunu yaşamış.
Neyse ki, beklediği gerçekleşmedi. Ama...
Daha valizini bile hazırlama imkanı olmadan tutuklanan 2 meslektaşımız var; Can Dündar ve Erdem Gül...
Onlar için savcının istediği cezalar beni “akıl tutulması” hallerinin karanlığına yuvarladı.
“İstanbul’da hakimler var” diyebilmek istiyorum.
VE TÜRKİYEM
TÜRKİYE’den ve bulunduğumuz coğrafyadan manzaraya bakıyor “Annus Horribilis” sendromuna giriyorum.
Şu satırların yazıldığı saatlerde Diyarbakır/Sur haberleri akıyor.
Bir yüzbaşı, üç şehit... 3 yaralı...
Sur’daki terör nedeniyle akın akın göç sürüyor.
Bazı mahallelerde daha sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
PKK’nın sözcülüğüne soyunmuş izlenimi veren yöre siyasetçileri, “şehirlerdeki eylemlerin bu coğrafyanın metropollerine de yayılacağını” söylemekteler bir süredir.
“Öngörü” mü, “Türkiye’yi yangın yerine çevirme senaryosundan sayfalar” mı, yoksa “tehdit” mi?
Yoksa hepsi mi?
YENİ SAVAŞ
GERÇEKÇİ ve “sağ duyulu” bakarak “uyaranlar” da var. İktidara yakın Yeni Şafak’ta İbrahim Karagül, “büyük fotoğrafı” yani “Annus Horribilis”i nasıl ortaya koymuş. (**)
O harita adım adım uygulanıyor. Coğrafyaya çizilen yeni haritayla birlikte Türkiye’ye de yeni bir harita dayatılıyor. PYD üzerinden sınırın hemen dışında, PKK üzerinden içeride Türkiye’ye karşı adice bir savaş yürütülüyor. Bu vekalet savaşının arkasında ise Rusya ve İran’la birlikte Türkiye’nin geleneksel müttefikleri yer alıyor. Maalesef bu yeni savaş türünün Türkiye’de yeterince anlaşılabildiği kanaatinde değilim.
“Terör” konseptinin içine hapsedilen yeni savaş türünün aslında terörle hiçbir alakası yok. Terör bir servis aracı olarak kullanılıyor sadece. Önümüzdeki aylarda daha da yaygınlaştırılacak bu savaş türü bize terör olarak yutturulacak ama siz bunu Türkiye’ye yönelmiş açık bir savaş, saldırı olarak görün. Görmeseniz de birkaç ay sonra böyle görmeye başlayacaksınız zaten.
Türkiye ilk kez bu kadar ciddi bir saldırı tehdidiyle, ilk kez bir harita projesiyle karşı karşıya.
.........................
Kuzey Kuşağı ya da Kuzey Koridoru, Türkiye’nin olağanüstü hassasiyet gösterdiği ve yakın tehlike, stratejik tehdit gördüğü harita, işte bu koalisyon üzerinden biçimlendiriliyor. ABD’nin tavrı, Rusya’nın cephedeki durumu, Almanya gibi ülkelerin pozisyonu, IŞİD üzerinden saf belirleyen alan ülkelerin ortaklığı ile Türkiye’ye ayar veriliyor.
Açık bir tehditle, uyarıyla, hesaplaşma planıyla karşı karşıyayız. Tehdidin de ötesinde bir “çevreleme”, bir “içeride boğma” operasyonuyla, Türkiye’yi durdurma harekatıyla karşı karşıyayız.
.........................
ABD’nin kolladığı PYD ile Rusya ortak, İran ortak, bazı Avrupa ülkeleri ortak, Esad yönetimi ortak, IŞİD ortak. Karşımızda nasıl bir koalisyon var?.... Sur’da, Cizre’de, Silopi’de ve “terörle mücadele” adı altında operasyon yürütülen bölgelerde olanlar, bu çokuluslu ittifakın Türkiye içine müdahalesidir. Evet bu bir müdahaledir! Türkiye’yi içeriden vurma, hareketsiz hale getirme, bölgesel harita projelerine müdahalesini engelleme planının parçasıdır.
.........................
Katılıyorum...
Güneydoğu’da yaşanan sadece PKK eylemleri değil.
Türkiye İstiklal Savaşı’ndan bu yana toprakları içinde “vekaleten” PKK’yla ve onun arkasındaki aralarında 60 yıllık müttefiklerimizin yanı sıra Rusya, İran, Esad Suriye’si ve zaman zaman taşeron vekalet savaşçısı IŞİD’den oluşan bir büyük ve oksimoron koalisyona karşı “varlığını koruma mücadelesi” veriyor.
“Bu hale nasıl getirildik” sorunsalını kafamızın bir yerinde kayıtlı tutarak ileriye ertelemek, önceliği “omuz omuza vermekte” bulan ulusal dayanışma zamanıdır.
.........................
(*) Geceler boyu izlediği filmlerden replikleri not etmiş. Bunları kendi dünyasından felsefe ve duygularla hem kaşmir gibi yumuşacık sarıyor, hem yüksek voltajıyla cısss.
(**) 26.01.2016 / Yeni Şafak
