Petek’ten milat: Umre
Petek Dinçöz ve Barış Muslu’yla keyifli, müzikli sohbet.
PETEK “gerçek aşkı Umre’de hissettiğini” söylüyor. Umre’den sonra güçlenmiş, artık ölümden bile korkmuyor.
Şöyle özetliyor:
“14 Şubat’ta esas sevgilimin yanına gittim. Umre ziyaretinde bulundum. Hayata dair negatif olan her şeyi geride bıraktım. Orada rabbimle baş başa kaldım. Konuştum ve havaalanına indiğim zaman bu bir ‘milat’ dedim.”
Ve Gülşen’den AŞK adlı şarkıyla sohbet devam ediyor...
***
Albümde yaşam felsefesi olarak da benimsediği bir şarkı var...
Yine Gülşen’den “Sade Tören...”
Petek açıklıyor:
“Şarkıda şöyle bir cümle var; ‘Her dilde seninim’ yazıyor sol yanımda... Ben de sol bileğime ‘her dilde sen yazıyor’ diye dövme yaptırdım. İnşallah düğünümde çalacak şarkı da Sade Tören olur.”
Petek konservatuar eğitimi almamış ama kendi söylemiyle Sezen’in albüm çalışmasına birebir tanık olmak da bir eğitim.
Albümde de unutulmaz bir Sezen şarkısı: “Tükeneceğiz...”
Petek’in yorumuyla Tükeneceğiz Şeffaf Oda’da...
Beyni formatlamak
Diğer konuğum, yazar Barış Muslu...
Ona “beyinlerin efendisi” de diyebiliriz.
İlk kitabı “Yıka Beynini” 70 baskıyı geçmiş.
İkinci kitabı “Beynine Format At” da 2-3 ayda 70’li baskılara gelmiş.
Aylardır çok satanlar listesinde...
Sadece bilgisayar beynine değil, insan beynine de format atılacağını öğretiyor.
“Takıntıları, psikolojik rahatsızlığı, obeziteyi, fobileri” yenen bir tedavi yöntemi ortaya koyuyor.
Bu sisteme “neuro format” ismini vermiş.
Bir çeşit beyin formatlama yöntemi...
Barış Muslu ABD’den diplomalı mühendis. Koç Üniversitesi’nden de masteri var. Ama o kendi geliştirdiği “neuro format”la danışmanlık hizmetleri veriyor. Ekibinde tıp doktorları da var.
***
Barış’a en çok hangi konuda sorunlar geliyor?
Kadınlarda “cinsellik.”
Petek ise “çikolata alışkanlığından” kurtulmak istediğini söylüyor.
Barış, “1 saatte bu sorunu çözebilirim” diyor.
Randevulaşıyorlar...
ZENGİN TURİST MIKNATISI
YANIMDAKİ kadın manken Adriana Karembeu.
Ünlü futbolcu Christian Karembeu’nun eski eşi.
Monaco’daki tenis şampiyonasındaydı.
Bulunduğumuz Façonnable Lodge’a gelince, birlikte fotoğraf çektirmek artık elzemdi! Bir “olmazsa olmazdı!”
Sempatik kadın.
Aramızdaki boy farkı aynen görüntüdeki gibi.
Yani ayakkabılı 1.80’lik ben, alt basamaktayken çekilmiş falan değil.
Monaco’da adım başı bir “Celebrity (küresel meşhur)” çıkıyor karşına.
Sıcakkanlı, alçakgönüllü davranıyorlar.
Bu insan manzaraları ve über lüks araçlarda dolananlarıyla, sanki bir film setindeyiz.
Kafelerin önlerine atılmış masalarda onlara bakarak, kahve ya da şampanya yudumlayarak tembellik yapmak güzel, ilkbahar güneşi de keyfi tamamlıyor.
Avrupa’nın hatırlı konuklar listesinde Ruslar, Arapları geride bırakarak bir numaraya yükselmiş. En büyük paraları, en hesapsız saçan onlar.
Güzel, genç kadın gruplarının merkezindeki erkekler için “Rus” tahmini yapanlar büyük olasılıkla yanılmaz.
Tenis Turnuvası, F1 yarışları, Monaco Golf Turnuvası -evet Monaco adlı kayalıkta olur mu demeyin o da var; Monaco Golf Club bitişikteki Fransa düzlüğünde- ya da bir başka etkinlik olsun “entertainement” hepsini saran şık ambalaj...
Gündüz, Cafe de Paris masaları, gece başta SAS olmak üzere mekânlar.
İstanbul da bu küresel şifreyi süzmüş durumda.
Fakat büyük paralı müşterileri henüz yeterince çekemiyor.
Çünkü...
“Kumarhaneler” paralı segmentteki turisti çeken mıknatıslar...
Avrupa kentleri bu “joker” kartını etkin kullanıyor.
Türkiye’nin ise kırmızı çizgisini sileceğini sanmıyorum.
Önemli eksi...
İLK GENÇLİK DOSTU
Selçuk Ural, eski dost...
HUKUK Fakültesi ve gazeteciliğimin birlikte yürüdüğü ilk gençlik yıllarım...
Arkadaşlarla sık sık Kavaklıdere semtinin bir apartman dairesindeki gece kulübüne giderdik.
Sahnede 3 genç müzik yapardı.
Selçuk Ural ve Şanar Yurdatapan’a katılan ve zaman zaman değişen bir de üçüncü.
Nasıl da güzel gecelerdi.
Aradan yıllar geçti...
Hepimiz İstanbul’a geçiş yaptık.
Selçuk geçen hafta aradı ve Nişantaşı Frankie’de olacağını söyledi, davet etti.
“Koşarak gelirim” dedim.
Yıllar sonra sahnede onu yeniden dinlerken zaman tünelinde ne yolculuklar yapmadım ki!
Selçuk sahneyi hiç bırakmasın.
Eskiden zaten iyiydi zamanla üstüne koymuş.
