Polis / gangster

Bu söylem Vladimir Lukin'den. Sovyetler Birliği'nin Washington eski Büyükelçisi ve Rusya Duma'sı İkinci Sözcüsü.
Lukin, "ABD'nin, BM kararı olmaksızın, yani uluslararası yasallık, meşruiyet aramaksızın Irak'a saldırdığını ve o toprakları ele geçirdiğini" söylüyor.

Eğer, içeride hep aynı nakaratla dönen plaklardan sıkıldıysanız, başka değişik seslerle devam.
Örneğin...
Suudi Arabistan Petrol eski Bakanı Yamani ABD'nin BM'yi takmayan tavrını şöyle anlatıyor:
"Karşı karşıya bulunduğumuz soru - ABD'nin BM Güvenlik Konseyi otoritesine dayalı şimdiki dünya düzenini sürdüreceği mi... Yoksa Güvenlik Konseyi yerine Beyaz Saray'ı merkez alan yeni bir dünya düzenini mi getireceğidir.
ABD politikasının satır aralarında bu niyet okunuyor."
Yamani, ABD'nin tavrının gerekçesini, Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice'ın söylemiyle açıklıyor:
"Her büyük savaşı yeni bir dünya düzeni izler.
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonraki dünya düzeni ABD önderliğinde, Fransa ve İngiltere egemenliğindeki Cemiyet - i Akvam tarafından sağlanmıştır.
İkinci Dünya Savaşı'nın galipleri ise ABD, Fransa, İngiltere, Sovyetler Birliği ve Çin'di.
BM Güvenlik Konseyi'nde - veto - yetkisi olan sadece bu ülkelerdir.
Dünya düzenini yıllardır onlar sağladı.
Sonra... ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki Soğuk Savaş yılları da aslında Üçüncü Dünya Savaşı gibi görülmelidir. Bu savaşın galibi, ABD'dir. Şimdi kendi dünya düzenini kuruyor.
Irak bunun bir adımı.
Ayrıca Irak'ın petrol ihracatının yarısı ABD'ye gidiyor. Irak dünyanın ikinci en büyük petrol rezervlerine sahip. Dünya petrollerinin en kalitelisi ve en ucuza çıkarılanı Irak'ta. Irak petrollerinin Akdeniz'e akıtılmasıyla bu rezerv çok güvenli hale getirilecek."
Bu da savaş galibinin aslan payı.

ABD'ye göre kendisine karşı çıkan Fransa ve Almanya "eski ve yaşlı Avrupa'yı" temsil ediyor.
CIA'nın üst düzey ajanlarından ve teorisyenlerinden Graham Fuller ise soruyor:
"Acaba hangisi eski ve yaşlı?
Yüzyıllarca birbirleriyle savaşan, farklı kültürlere sahip bu iki ulus - devlet, Avrupa Birliği gibi hayranlık duyulacak bir deneyimi başlattılar. Onların öncülüğünde ilk kez Avrupa devletleri yeni bir uygarlık projesine katılmak için kendi egemenlik haklarından vazgeçiyorlar.
Demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerini koruyan üyeler arasında savaş, akla bile getirilmeyecek şey.
Bu oluşuma - yaşlı Avrupa - demeye imkan yoktur. Aslında - eski dünyayı - temsil eden ABD'dir."
İşte kısa bir ufuk turu...
Bütün bu olumsuz bakışların arasında Türkiye'nin Irak'a asker göndermesi olumlu - elbette - değil, ancak, önündeki seçenekler arasında - gene de - en az olumsuz olanıdır.