Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

TÜRKİYE‘nin 2 duyarlı damarı “Kürt” ve “Alevi” sorunlarıdır.
Kürt (barış ve demokrasi) açılımıyla bunlardan birincisi tedavi sürecinde.
İkincisi ise özellikle Suriye’deki iç savaştan da etkilenerek ya da etkilenmesi için tezgahlar işletilerek daha da hassas psikolojiye dönüşmekte.
AK Parti’nin bu nabız atışını algıladığının işaretleri var.
Duyarlıkta ve nabız atışlarında yükselişin nedenleri arasında “Reyhanlı’da kaybedilen Sünni vatandaşlarımız” gibi tedirgin edici söylemleri yazın bir kenara Suriye’de “Esad’ın etrafındaki Alevi ve Hıristiyan nüfusun hedef alınması nedeniyle, mezhep çatışması kaygıları da hissediliyor.
Ayrıca “cami ve mescit dururken, Cemevi’ne ne gerek” gibi yargılar itici oldu.
Alevilerin Diyanet İşleri’nde temsil edilmemesi bir çeşit “dışlanmışlık” sendromu oluşturmakta.

Haberin Devamı

JEST YETMEZ
OYSA...
Alevilik Türkiye’nin gerçeğidir.
Alevilik inancı da tıpkı diğer inançlar gibi Türkiye’nin bütünlüğü içinde bir zenginliktir.
Dürüstlüğe dayalı erdem gelenekleri vardır.
Üsküdar’daki Cemevi’nde bir TV programı yapmıştım.
Girişteki büyük sahanlıkta cenaze ritüeli...
Üst katlarda bağlama, müzik, yabancı dil derslikleri...
Geniş ve yemyeşil parkta ağaçlar altına kurulmuş banklarda “can cana” sohbetler.
Bahçenin orta yerinde şipşirin bir küçük ev...
Herkes evindeki fazla ilaçları oraya getiriyor.
Sınıflandırılarak depolanan bu ilaçları küçük evdeki -gönüllü- doktorlar, ihtiyacı olanlara veriyor.
Tabii -gönüllü- doktorlar muayene hizmeti de sunuyorlar.
İşte böyle güzellikler sunan “cemevlerinin” kurulmasına karşı çıkmanın mantığı ne olabilir?
Alevi inancında olan vatandaşlarımız ritüellerine göre ibadet etmek, bir araya gelmek (toplanmak) semah yapmak için kendi cemevlerini istiyorlar.
Eşit yurttaşlar olarak onlara devlet bu hakkı hizmeti sunmalıdır.
Böylece Türkiye’de hepimiz “hür ve mutlu” olmak duygusunu paylaşarak bütünlüğümüzü sürdürürüz.
Aleviler çok şey istemiyor.
“Kimlik-lerinin tanınması, ibadet edecekleri cemevleri ve eşitlik hissi...”

Haberin Devamı

CAN CANA
GELEN işaretler, Ankara’da bu rahatsızlıkları giderecek bir “Alevi açılımı” hazırlanmakta olduğu izlenimini veriyor.
Zamanlaması doğrudur.
Momentum ıskalanmadan, gecikme yapmadan düzenlemeler tansiyonu düşürür.
Elbette...

Restorasyon / cemevleri
“Zamanlama doğru” fakat “içeriği” de önemli.
Eğer “içerik” beklentilerden geride kalmazsa, tatmin edici olursa “rahatlamaya” da dönüşür.
Bir süre önce AK Parti bir “Alevi açılımı” için düğmeye basmıştı.
“Alevi çalıştayı” toplanmıştı.
Alevi ileri gelenlerinden bazı saygın isimler AK Parti’den milletvekili seçilmişlerdi.
Umutlar yeşermişti.
Ama...
Sonrası -ne yazık ki- gelmedi.
Düş kırıklıkları yaşandı.
Bu kez sürecin sonuca odaklı olması gerekir.
Geçmiş yıllara göre Alevilik konusunun daha duyarlı psikolojik yapıda olduğu dikkate alınmalı.
“Jest” gösterilerinden çok daha ileri ve “gerçekçi” bir süreç başlatmakta ya da yeni bir başlangıç yapmakta yarar var.

POSTMODERN YENİDEN YAPILANMA
GEZİ eylemleri bize önemli dersler verdi.
Ciddi sınavlar yaşadık.
Şimdi...
“Postmodern demokrasi” için bir “restorasyon (yeniden yapılanma)” döneminin kapısı aralandı.
Kürt ve Alevi damarlarındaki “daralmaların/tıkanmaların” açılması Türkiye’nin birliği ve kolektif esenliği için ertelen(e)mez tarihi zorunluktur.
“Neyi paylaşamıyoruz ki” zihniyeti yerine “paylaşmanın güzelliği” konulmalıdır.