KİTABIN adı “Aslan Asker Şvayk...”
Birinci Dünya Savaşı’nı hicveder.
Tiyatrolarda da sahnelenmiştir.
Romanın kahramanı “Şvayk” Birinci Dünya Savaşı’nı başlatan, milyonlarca insanın ölümüne, göçlere, Avrupa haritasının değişmesine, Osmanlı’nın noktalanmasına neden olan bir suikast için şöyle der:
“Avusturya-Macaristan imparatorluğu veliahdı koskoca Arşidük Franz Ferdinand bir Karadağ tabancasından çıkan kurşunla mı öldürüldü?”
Karadağ küçük bir taşra coğrafyası...
Ve tek bir kurşun...
Aslan Asker Şvayk’ın zavallı kafası bu iki olay arasındaki oksimoron ilişkiyi anlayamaz.
İnanmak istemez.
Ama...
Gerçektir.
........................
Olay şöyle...
Osmanlı İmparatorluğu’nun iç karışıklıklarla bocalamasından yararlanarak Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Bosna-Hersek bölgesini kendi topraklarına katmıştı.
Orada yaşayan çok sayıda Sırp vardı.
Ve topraklarının Sırbistan’ın parçası olduğuna inanıyorlardı.
Direnişçi “Genç Bosna (Mlada Bosna)” adlı milliyetçi örgüt eylemleriyle direnişteydi.
Örgütün bir üyesi Gavrilo Princip bir lokantadan çıktığı sırada karşısında Avusturya-Macaristan veliahdı Arşidük Franz Ferdinand ve eşini taşıyan arabayı karşısında buldu.
Hemen silahına davranarak Arşidük’ü vurdu.
Ferdinand’ın vücudundan çıkan kurşun karısına da saplandı.
Veliaht ve hamile olan eşi olay yerinde öldüler.
Bunun üzerine Avusturya-Macaristan, Sırbistan’a savaş ilan etti ve savaşa zincirleme diğer Avrupa ülkeleri ile birlikte Osmanlı da girdi.
Aslında bu suikastın pek de büyütülmemesi gerekirdi.
Çünkü...
Ferdinand imparatorluk ailesinin istemediği bir evlilik yapmıştı.
Asla imparator olamayacaktı.
Dolayısıyla, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun geleceğini karartmaya dönük bir suikast değildi.
Olay gene de çok yönlü gerilimlerin patlama yapmasına neden olan bir kıvılcımdı.
Veya...
Daha “derindeki neden” Avusturya-Macaristan’ın belki de Sırbistan’a karşı tavır koymayı zaten planlamış olduğu gerçeğidir.
Suikast bahanedir.
........................
Rus uçağının düşürülmesi sonrasında “zincirleme reaksiyonla” olaylar öylesine büyüdü ki bana Aslan Asker Şvayk’ın “naif” sorusunu hatırlattı.
“Koca bir dünya savaşı, Karadağ tabancasından çıkan tek kurşunla mı başladı?!”
Türkiye’nin kendi hava sahası için gösterdiği ilkesel tavır elbette hakkıdır.
Rusya da bir uçağını ve pilotunu kaybetmiştir.
Duyarlığına empati yapılabilir.
Ama...
Bu kadar abartılı olarak büyütülmesi soru işaretleri çiziyor.
Rusya’nın sanki böyle bir bahane üretmek üzere tüm uyarılara rağmen uçaklarını Türk hava sahasında devamlı olarak uçurması...
Bir uçak düşürülünce de Suriye’ye gemi, füze bataryaları yığması, Türkmen bölgelerini vurması, Cerablus bölgesini adeta PYD için boşaltması...
Bunlar Aslan Asker Şvayk’ı hatırlattı.