Şişli kokuyor...

Şişli Belediyesi CHP’nin “pırıltılı vitriniydi...”
Son “tehdit iddialarıyla” ve ardından “savcının duruma el koymasıyla” ışıklarını yitirdi.
Belediye Başkanı Hayri İnönü’nün savcıya verdiği ifadeyle karardı.
“Çürük dişe” dönüştü.
Bu köşe savcılık ve yargı yeri değildir.
Yargı umarız her şeyi açıklığa kavuşturur.
Ancak...
Birkaç “habis” noktaya işaret etmek istiyorum.
.......................

- Mustafa Sarıgül her seçimi hakkıyla kazandı.
Nişantaşı/Şişli onun belediye başkanlığında yükselen değerdi.
Sarıgül, İstanbul Belediye Başkanlığı’na adaylığını koyarken bir söylenti dolaşmaya başladı; “Seçimden birkaç ay sonra Hayri İnönü istifa edecek, yerine Sarıgül’ün oğlu Emir Sarıgül başkan olacak...”
Doğrusu...
Böyle bir iddiada gerçek payı olabileceğine ihtimal vermemiştim.
Bu söylentilere “rağmen Emir Sarıgül’ün başkan yardımcısı yapılması” hataydı.
Ardından gelen “tehdit iddiaları” bütün bu söylenti ve başkan yardımcılığına atama zincirinin son çürük halkası oldu.
Yazık...
Mustafa Sarıgül kamu yoklamalarında hâlâ Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonra en popüler ikinci isim çıkarken hele...
.......................
- CHP Genel Merkezi Şişli krizini hiç iyi yönetemedi.
Hayri İnönü’nün savcılıkta verdiği ifade için haberler doğruysa “tehdidin yapıldığı ev CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın’ın...”
Ayaydın, Sarıgül ile İnönü’yü kendi evine davet ediyor fakat orada yok.
“Sarıgül’ün, New York’ta mafyayla anlaştım. Bana 750 bin dolara mal oldunuz. Çocuklarınızın Amerika’daki işyeri adresleri elinde. Sizin ve ailenizin kemikleri bile bulunamaz” dediği ve oracıkta Hayri İnönü’ye, “Başkanlıktan istifasını yazdırıp imzalattığı” iddialarına konu olan mekân bu ev.
“Bir başka İstanbul milletvekili ise Şişli krizini çözmekle görevli CHP milletvekilinin Hayri İnönü’yle Mustafa Sarıgül’ü İstinye’de bir araya getirdiği... İnönü’den ‘15 gün süreyle hiç bir atama yapmamak’ sözünü aldığı... Milletvekilinin, Hayri İnönü tarafından yazılan ve imzalanan istifa mektubunu yırtıp yaktığı” ifadesi de diğer “kriz yönetim beceriksizliği...”
Gerçi burada anlamakta çok zorlandığım bir şey var.
Şöyle ki:
“Sarıgül hep tehditle İnönü’den istifa mektubu almış oluyor” hem de “o mektup ikisinin yanında milletvekili tarafından yırtılıp yakılıyor...”
Arada ciddi çelişki var.
O milletvekili bunu izah etmeli.
Fakat ne olursa olsun CHP Genel Merkezi’nin “kriz yönetim beceriksizliği ayan beyan ortada...”
Genel seçimler öncesinde AK Parti’nin eline “Siz Şişli’yi bile yönetemediniz, Türkiye’yi yönetmeye hangi yüzle talip olabilirsiniz” kozunu verdi.
.......................
- Hayri İnönü, Şevket Süreyya Aydemir’in tanımıyla “Cumhuriyet’in ikinci adamının torunudur.”
Cumhuriyet’in kuruluşunda şanlı bir sayfa olan “Kurtuluş Savaşı’ndaki İnönü Meydan Muharebesi’nin komutanıdır.”
Gerek savaşta, gerek Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı, muhalefet liderliği dönemlerinde “cesur” kişiliktir.
Onun torunu Hayri İnönü’nün “Sarıgül’ün tehdidi üzerine çok korktum” ifadesi -yazılanlar doğruysa- taşıdığı soyadına gölge düşürür.
Ne var ki...
Burada da anlayamadığım bir çelişki görüyorum.
“Çok korkmuş ve istifa mektubunu yazıp imzalamışsa” neden başkanlıkta kalmaya devam etti.

.......................
Ne birini savunuyorum, ne diğerini...
Vicdanımda elbet bir kanaat var.
Ama...
“Hukukçu” kimliğimle yargının yerine geçmeyi kanaat bildirmeyi doğru bulmam.
Şu kadarını söyleyeyim ki...
“Çok pis kokular bunlar. Sadece Şişli’yi değil ne yazık ki CHP’yi de kirletiyor.”