FERNANDO Botero “şişman kadınlarıyla” küresel sanatçıdır.Heykelleri birer servettir.
Neden şişman?
“90-60-90” ölçüleriyle popüler kültürün benimsediği kadın figürüne bir çeşit eleştiri Botero’nun şişman kadınları.
Türkiye şimdi “Şişman ve Mutlu” açıkhava sergileriyle aynı çizgide bir başka ünlü sanatçıyı konuk ediyor.
Xu Hongfei adlı önemli bir Çinli sanatçı geçtiğimiz hafta perşembe günü serginin 6 heykeliyle “ön açılışını” yaptı. Müzik ve dans eşliğinde bu ön açılış Nişantaşı Sanat Parkı’nda yapıldı.
5 Ağustos’tan 12 Ağustos’a kadar Xu Hongfei’nin 20 heykeli Nişantaşı Sanat Parkı’nın yanı sıra, Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi ve Şişli Cevahir AVM önünde sergilenecek. Halkın heykellerle “interaktif” ortamı için açıkhava sergileri önemli.
Xu Hongfei heykelleri bundan önce Londra, Paris, İtalya’nın Toskana bölgesi, Sydney ve Milano’da sergilendi.
.....................
Xu Hongfei’nin bu sergisi biraz olaylara da neden oldu.
Çin’de Müslüman Uygur Türklerine baskılar nedeniyle protesto gösterileri oldu.
Gözleri çekik diye Güney Koreli, Japon turistlere bile saldırılar yapıldı.
Çin restoranlarına da saldırılarla devam etti olaylar.
O nedenle “sanıyorum” serginin bütün heykelleri aynı gün İstanbullulara sunulmadı.
Nişantaşı Sanat Parkı’nda Çin devlet yetkililerinin de katıldığı bir törenle sadece 6 heykelle “ön açılış” yapıldı. Umarız ki yeni vandallıklara tanık olmayız.
XU’NUN KALEMİNDEN PORTREM
XU’yla deniz kenarında sohbet ettik. “Kadın ve güzellik...”
Ona Umberto Eco’nun güzellik tanımından söz ettim.
Eco şöyle yazmış: ‘ Fırtına estiği zaman denizin yüzeyi çalkanır, köpük köpük dalgalanır...
Yukarıda kıyametler koparken denizin derinlikleri sakin, duru ve dingindir. Bir kum tanesi bile yerinden oynamaz.
“Venüs” heykelleri deniz dibindeki kum taneleri gibidir.
Hiç abartısız, duru, dingin, sade güzelliğiyle nasıl da çekicidir. ‘
Xu’ya görüşünü sordum.
“Umberto Eco’nun görüşüne katılıyorum ama şişman kadın da güzeldir” cevabını verdi. Onun üzerine “şişman bir Venüs” heykeli yapmayı düşünüp düşünmediğini sordum. “Belki” dedi.
Ya benim resmimi çizer mi? “Bir kez de erkek çizmiş olursunuz” diye önerdim. Ertesi sabah gmail’imde ve whatsapp hesabımda onun çizgileriyle portremi buldum. İşte Çin devlet sanatçısı Xu’nun kaleminden “ben...”
YÜZÜCÜ BAŞKAN BOĞAZ’I GEÇECEK
Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ve eşi Nazlı İnönü Çin devlet sanatçısı Xu Hongfei ve Çin heyetindeki devlet adamlarına Boğaz’da bir yemek daveti düzenlediler.
Masada Hayri İnönü’den “teniste ve yüzmede iddialı olduğunu” dinledim.
Bugün Boğaz’ı geçmek için yüzecek. Yüzücüler Kanlıca’dan girecekler, rota Kuruçeşme...
İnönü, akıntıları hesaplamış, sonucu o da merak ediyor. “Çok zorlanırsam takip botlarından birine çıkarım” dedi.
İnönü 1954 doğumlu. 61 yaş için gene de ciddi iddia.
Ellerimiz yüreklerinizde...SOKAKTA bir genç kız.Yanında sadece bir kontrbas ve gitar. Şarkı söylüyor. Şarkının adı “Je veux..” (İstiyorum)
Ritz otelde bana bir suit
verilsin istemiyorum
Chanel mücevher de değil
Bana bir limuzin verseler
neye yarar
Eyfel’i sunsalar da yararı yok
Ben dolu dolu bir ruhu, aşkı ve sevinci istiyorum
Beni mutlu edecek şey senin
paran değil
Yüreğimin üzerine uzanan
bir el ile ölmek istiyorum
Bu yalın sözler, bir genç kızın “organik” denebilecek tertemiz seslenişi.
Bütün dünyanın ilgisini çekti.
Isabelle Geffroy adlı bu genç kız Fransızcanın en iyi konuşulduğu Tours’da doğdu.
Tours’daki konservatuvarın kurslarına gitti. Keman, piyano, gitar çalmayı öğrendi. Bordeux’da şarkı dersleri aldı. Bordeux’da yıllarca “kung fu” yaptı.
Sokaklardan sahne
ışıklarına çıkan, küresel ün yapan ünlü Fransız Edith Piaf’ın çizgisinden yürüdü.
Sesi de onu andırıyor.
Ve Edith Piaf gibi “meydan okuyor...”
Aşkla besleniyor.
Pek çok ödülün sahibi.
.....................
Salı gecesi Zaz’ı dinleyeceğim. Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda Zaz, “Je veux (İstiyorum)” şarkısını yankılandırırken bir mısrasını bu memlekette şiddetin kurbanı olan insanlarımıza adayacağım:
“Yüreğimin üzerine uzanan bir el ile ölmek istiyorum.”
Ellerimiz yitirdiğimiz
o insanlarımızın yüreklerinin üzerinde.
YILDIZLARIN ALTINDAPera Event’in organizasyonuyla
28 Temmuz’dan itibaren Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda yıldızlar uçuşacak. (Sponsor: Turkcell)
Zaz’dan sonraki gecelerde de sanatçılar sahne alacak.
Candan Erçetin, Ferhat Göçer, Nil Karaibrahimgil, Maria Farantouri, Hande Yener, Volkan Konak, Goran Bregovic, Yasmin Levy/Halil Sezai, Sertab Erener...
Senede belki 1 kez izleyebileceğimiz Maria Farantouri ve Goran Bregovic kaçmaz.
