Siyasi enfarktüs

BDP’lilerin dokunulmazlıkları Meclis’e geldiğinde ne olur?
Kaldırılır mı?
Kaldırılma ihtimali ağır basıyor.
AK Parti içindeki Güneydoğulu milletvekilleri arasından fire verileceği bilinmeyen şey değil.
Ancak...
Çoğunluk Başbakan Erdoğan’ın istediği doğrultuda “kaldırılsın” diyecektir.
Buna MHP’nin “tulum” oylarını ekleyin.
Hatta CHP milletvekillerinden de “kaldırılsın” safına kaymalar sürpriz olmaz.
Bu durumda “BDP’lilerin dokunulmazlıkları oylamaya koyulduğunda” ortaya çıkacak sonuç şimdiden görülüyor.
Üstelik...
“Bütün bunlar siyaset vitrini, AK Parti aslında dokunulmazlıkları oylamaya getirmeyecek. Bir şekilde sıyırtacak” gibi yorumlar tahrik edici oluyor.
Başbakan Erdoğan -içinde bir tereddüt varsa bile- “öyle mi sanıyorsunuz, kaldırayım da görün” psikolojisine girebilir.
Doğası da “tepemi attırmayın, yoksa...” tanımıyla örtüşmüyor değil hani...

RİSKLİ SİYASET BESİNİ

HUKUK penceresinden bakıldığında AİHM’nin de (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) BDP’li milletvekilleri için verilmiş olası bir ceza kararını onaylaması galip ihtimaldir.
Daha önce Mehdi Zana için böyle bir kararı “içtihattır.” (Bunu geride kalan cumartesi günkü yazımda belirtmiştim.)
Şiddet içeren siyaset ve söylem, verilen yargı kararı, AİHM için insan haklarına aykırı değil.
Madalyonun öbür yüzündeki “siyaset tercihine” de işaret etmiştim.
Daha önce de milletvekillerinin 10 yıla yakın süre hapiste tutulmalarının Kürt sorununun çözümüne fayda sağlamadığı görüşünü vurgulamıştım.
Zaten...
TBMM yargı yeri değildir.
Dokunulmazlıkların kaldırılması siyasi karardır.
O halde Meclis “dokunulmazlıkları kaldırmanın siyasette getiri ve götürülerini, Türkiye için hangisinin yararlı olacağını” görmelidir.
“Bakın siyaset yolu kapalı, dağ tek yol” provokasyonuna malzeme verilmemeli.
Siyaset kanalı işlerliğini sürdürmeli.
BDP’li belediye başkanlarından çoğu “seçilmişler” olarak tutuklandı, yargı önündeler.
KCK’lılar da öyle.
BDP milletvekillerinin de dokunulmazlıkları kaldırılarak tutuklanmaları halinde Kürt sorununda damarların tıkandığı ve “siyasi enfarktüs“ riski artar.
.............................
Bunları Başbakan Erdoğan’ın görmediğini, bilmediğini düşünüyor değilim.
Ama...
Buna rağmen “enfarktüsü” tetikleyecek siyaseten sağlıklı olmayan beslenmeyi sürdürmesini anladığımı söyleyemem.

SEVDİM BU FOTOĞRAFI

FOTOĞRAFTAKİ el sıkışan iki erkeğe iyi bakın.
Daha yaşlı olanını zorlanmadan tanımış olduğunuzu düşünüyorum.
John F. Kennedy ABD’nin en sevilen başkanıydı.
Dallas’ta suikast kurşunuyla öldürüldü.
Ya diğeri...
O da 2 kez üst üste ABD Başkanlığı yapan Bill Clinton...
İzci kılığında...
Dönemin başkanı Kennedy’yle tanıştırılmış.
El sıkışırken çekilen ne güzel bir fotoğraf.
Acaba öğrenci Clinton yıllar sonra ABD’nin tıpkı Kennedy gibi çok sevilen başkanı olacağını aklından geçiriyor muydu?
Belki de bu tanışma anı Bill Clinton’a ilham vermiştir.
Kennedy’nin de başkan seçildiği Demokrat Parti’de siyaset yapmak ve Beyaz Saray’a patronluk ateşi yüreğine o anda düşmüş olabilir.
.......................
Böyle ilginç başka fotoğraflar da var. Onları da yansıtacağım...