Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” vecizesi Cumhuriyet boyunca 100 yıla yakın süredir Türkiye’nin “pusulası” olmuştur.

Başbakan Davutoğlu’nun “komşularla sıfır sorun” ilkesini de böyle yorumlamıştık.

Ancak...

2015 Türkiye’sine bakınız.

Güneyde Suriye sınırı boyunca Esad güçleri, PYD kantonlar şeridi ve Rusya güçleriyle...

Güneydoğu ve doğu da Irak, İran’la “papaz olmuş” durumdayız.

Ermenistan’la zaten diplomatik bağlarımız bile yok.

Bunlara kuzeyde -neredeyse “kanka”- olduğumuz Rusya’yla patlayan gerilimi de ekleyin.

Haberin Devamı

Kıbrıs Rum yönetimini ve ona endeksli Yunanistan’ı da sayarsanız geriye “problemsiz” ne kalıyor?

Ukrayna, Gürcistan ve Bulgaristan...

Peki...

“Yurtta sulh” da gerçekten hâlâ var mı?

Türkiye’de bir yarının, diğer yarı iktidarından fay kırılmalarıyla uzaklaşması... Ve bunun ötesinde ülkenin özellikle Güneydoğu’sundaki manzaralar sorunun cevabıdır.

......................

Evet...

Bu görüntünün çıplak gözle yorumu “Türkiye’nin -yurtta sulh, cihanda sulh- güvenli sularında demir taradığı... Çalkantılara, kayalıklara dikkat” olabilir.

Bir denizcilik sözü vardır:

“Ay yatakta, kaptan ayakta...”

Ay “sırt üstü hilal” görüntüsünü aldığında hava azar, rüzgârlar sert eser, dalgalar köpük köpük kabarır, tekne demir tarar, açığa sürüklenebilir...

Yaşamakta olduğumuz “netameli” süreç böyle bir şey.

Üstelik siyaset barometreleri havanın çok daha sertleşeceğinin işaretlerini hatta alarmını veriyor.

Durumu okumak da giderek zorlaşıyor.

.......................

Çok bilinmeyenli denklemden sadece ikisini yansıtayım:

NATO müttefikimiz, topraklarımızda kuvvetleri, uçakları olan ABD PKK uzantısı PYD’ye silah verirken, bir bakıyoruz aynı PYD’ye Türkiye’nin kanlı bıçaklı düşmanı Esad Suriye’si de silah vermekte.

Ne ABD ne Esad bunu gizliyor.

Açıkça “evet” diyorlar.

IŞİD’e karşı Türkiye, ABD’nin başını çektiği koalisyon güçleri arasında savaşmakta...

“IŞİD’e karşı savaşacak peşmergeyi eğitmek amacıyla” diye Irak/Musul yakınındaki Beşika’ya gönderdiği asker, tank ve ağır silahlar neden gösterilerek ABD tarafından “onaylanmadığı” açıklanıyor.

Haberin Devamı

Bu tavırdan cesaret alan Bağdat yönetimi de Türkiye’ye “protestoyu” dayıyor.

Oysa...

Üçünün de ortak hedefi “IŞİD’i vurmak” değil mi?

Bildiğimiz...

Türkiye’nin Kuzey Irak’ta zaten silahlı birlikleri vardı.

Şimdi...

Bağdat’ın dayatmasıyla “çeksen bir türlü, çekmesen bir türlü...”

Rus krizinden sonra, şimdi de bu.

Aslında denklemin bir dizi başka bilinmeyeni daha var.

Ama...

Kafaların daha da karışmaması için alt alta sıralamıyorum.

Sadece...

“Yeniden durum muhasebesi yapmak” üzere bir kısa “soluklanmaya” ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Kendimizi “Önden düşman geliyor... Sağdan da geliyor... Soldan da... Ya arkadan da düşman gelirse” soruları karşısında “Bu devletin benden başka askeri yok mu” diye cevap veren Mehmetçik konumuna atmadan “soluklanmak...”

“Öncelikleri” serinkanlı dikkate almak üzere bir “durum muhakemesi.”