Son çare ‘erken seçim...’

Sohbetlerde bana yöneltilen soru şu: “Bu gidişin sonu ne olur?”
Ardından bir de açıklama geliyor.
“Gazetecisin, bilirsin...”
Siyaset medyumu değilim.
Siyasetin çok sayıda parametrelerine bağlı çok bilinmeyenli bir denklem bu.
Her şey olabilir.
Hani...
9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “kongreye mutlaka geleceksin” isteği üzerine Kastamonu delegesinin cevabı şöyle olmuştu:
“Bir mani çıkmazsa ordayım. ‘Mani ne olabilir ki’ dersen söyleyeyim. Yolda dal düşebülü, daş kapatabülü, ayı çıkabülü, her şey olabülü...”
Gezi eylemleriyle başlayan süreçte “her şey olabilir...”
Neyin olmayacağına bakarsak “demokrasiye asker müdahalesi olmaz.”
Kriz yönetiminde basiretsiz tavırlar sürerse, telaffuz etmek (yazmak) istemediğim -Allah korusun- vahim şeyler olmasından kaygılıyım.
Fakat...
Gene Demirel’den referansla “demokraside çözüm tükenmez.”
Başbakan Erdoğan, sonunda ülkeyi “erkene alınmış genel seçime götürür.”
Her kriz döneminde “çözüm sandıktadır.”
Sandıktan çıkan sonuca kimsenin söyleyecek sözü olamaz.
Milli iradenin koyduğu noktadır.
İktidar kazanırsa “güven tazelemiş olur.”
Sürecin rotasına göre bu seçenek Erdoğan’ın -gereğinde açıklamak üzere- cebindedir.

3 DÖNEM ENGELİ

FARZEDELİM ki şu ortam sürecek...
Gene de eylül ya da ekimde genel seçim kararı -çok zorunlu olmadıkça- Meclis’e gelmez.
Peki “velev ki (!)” gelmesi vacip oldu.
Meclis’ten geçer mi?
AK Parti’nin yeterli çoğunluğu var.
Fakat...
Bu aritmetik tutmayabilir.
Çünkü...
“3 dönem üst üste milletvekilliği yapanların 4’üncü kez aday olmalarını engelleyen” tüzük maddesi seçim yoluna düşebilecek dal ya da taş olabilir.
3 dönem üst üste seçilmiş AK Parti milletvekilleri 2 yıl önceden Meclis’e veda etmek istemez elbette.
Gerçi...
Başbakan Erdoğan’ın kişisel ağırlığı, grup üzerinde etkilidir.
“Parti disiplini” ilkesi yadsınamaz.
Ama...
Siyasetçinin “temel içgüdüsü” yeniden seçilmek ve parlamentoya gelmektir.
AK Parti grubundan oylamada da bir “gezi” sürprizi yaşanabilir.
Sanırım...
Başbakan Erdoğan “zorunlu” olarak ya da “muhalefete baskın” için erken seçimi Meclis’e getirirse, belki de bu dönem için tüzükteki o “dikenli maddeyi” kaldırır veya askıya alır.
“3 dönem üst üste milletvekili olanlar 4’üncü kez aday olamazlar” hükmünü, bir defa için uygulamaz.
Öyle bir durumda Erdoğan’ın eli rahatlar.
Sistemin de...
Demokrasi kanallarının açık tutulması önemli güvencedir.
.............................
Yazının başına dönelim.
Bana yöneltilen “bu gidişin sonu ne olur” sorularına “kerameti kendinden menkul şeyh” ukalalığı ya da “siyaset medyumluğu” iddiası taşımayan ama “aklın yolunu” yansıtan cevabım, yukarıdaki anlattıklarımdır.
.............................
Sandıklardan ne çıkar?
“AK Parti oyları arttı mı, azaldı mı” analizlerine girmiyorum.
Bu, başka bir yazının konusu.

DEMİRTAŞ’IN GONGU

DİKKATLER 3 haftadır Gezi eylemlerine odaklanmışken, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş “gonga” vurdu.
Silahlı PKK’lılar çekilmekte ama Ankara’da ikinci aşama için “tık” yok.
Gezi eylemleri sırasında, PKK’nın ateşkesi ve sınır dışına çıkış süreci Türkiye’nin şansıdır.
BDP de sağduyu çizgisindeydi.
Ama... Sürecin de unutulmaması, artık geri plana itilmemesi gerekir.
“Yasal ve idari adımlar” için takvim yaprakları tek tek düşmekte.
Demirtaş’ın çaldığı “gong” bunları Ankara’ya hatırlattı.
Sürecin soluğu kesilmemeli, süreç “duran insan” görüntüsüne dönüşmemeli.