Yeni bir anayasa için “ortak kararlılık” var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan...
Başbakan Davutoğlu...
Ana muhalefet CHP’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Bahçeli...
Hatta... HDP...
........................
Ancak...
“Nasıl bir yeni anayasa?”
İşte burada “sis bulutu” çöküyor.
Çünkü...
Ortada tarafların ya da siyasetin başat aktörlerinin hazırladıkları / hazırlattıkları bir “taslak” yok.
........................
Örneğin...
Cumhurbaşkanlığı’nın çok sayıda uzmanı, danışmanı, Erdoğan’ın kafasındaki “başkanlık modelini” yansıtan bir “taslak yeni anayasa” hazırladı mı?
Bilmiyoruz.
Çünkü...
Açıklanmış ve tartışmaya açılmış değil.
Nasıl bir “başkanlık sistemi?”
Dünyadaki uygulamada olan en eski ve “en iyisi denebilecek” ABD “başkanlık sistemi” mi?
Yani...
Başkanın (yürütmenin) yetkileriyle “yasama erkinin (Temsilciler Meclisi ve Senato)” ile “yargı erkinin” arasında “denge ve fren” omurgasında oluşacak bir başkanlık sistemi mi?
İktidarın anayasa konusunda ve özellikle başkanlık sistemi tezinde sözcüsü konumundaki Prof. Burhan Kuzu’ya göre ABD Başkanı “zavallı Obama” konumunda.
Kuzu “Türkiye’ye özgü başkanlık sistemi” diyor.
Peki...
Nasıl bir “başkanlık” bu?
Hiçbir fikrimiz yok.
Esasları ortaya konulmalı, tartışılmalı.
Aksi halde “ne olduğu bilinmeyen bir başkanlık sistemi” konuşmak, “hayalet taşlamaya” dönüşüyor.
“Başkanlık istiyorum” diyenler de “Başkanlığa karşıyım” tavrını koyanlar da içerikten yoksun “bla bla” yapmış oluyorlar.
........................
Başbakan Davutoğlu da “başkanlık sistemini” zaman zaman dile getiriyor.
Peki...
Ortaya hükümet tarafından hazırlanmış bir “taslak” koymak için ne bekliyor?
Diğer siyasi partilerle “uzlaşı” aramak ve ortak noktaların belirlenmesinden sonra bir ortak komisyonla taslak hazırlatmak fikri olumludur.
Ama...
Gene de iktidarın bu ortak çalışmaya götüreceği bir “ön çalışma metni” olması gerekir.
........................
Mevcut Anayasa 12 Eylül ihtilal yönetiminin dikte ettiği bir metin.
“Sivil anayasa gereği” CHP ve MHP tarafından da kabul edilmekte.
Hatta CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Var olan Anayasa’nın ilk 4 maddesi hariç her öneriyi konuşabiliriz” dedi.
Ya CHP’nin “parlamenter sistemi ileri demokrasi çıtasına yükseltmeyi hedefleyen” kendi “özgün yeni anayasa taslağı?”
Böyle bir metin de yok.
“Başkanlığa karşıyız” derken alternatif olarak “parlamenter sistemin çağdaş yapılanmasını” yansıtan bir taslak ortaya koyması gerekmez mi?
........................
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da “özerk” denebilecek yeni bir devlet yapılanmasını telaffuz etti.
Hayli “uçuk” esaslar dile getirse de bunları sistematize eden bir “taslak yeni anayasa” ortaya koyabilmiş değil HDP.
Yeni anayasa “hendek savaşlarıyla, yani silahın diliyle” değil, demokrasinin müzakere/ tartışma yöntemiyle tartışılabilir.
........................
Siyasetin aktörleri önce sahneleyecekleri özgün senaryolarını hazırlamalı ve sunmalıdırlar.
Çağımız “rasyonalizm (akılcılık)” ve “bilgi” çağıdır.
........................
Bütün bu “hayalet taşlamaların” dışında sadece Meclis Başkanlığı döneminde Cemil Çiçek ortaya bir yeni anayasa metni koyabilmek için sonuca odaklı bir çalışmaya imza atabildi.
Hiç değilse 40 madde üzerinde siyasi partiler anlaşabildiler.
Ama...
O da orada kaldı.
