Sultanahmet’te canlı bomba hem kendini hem “şanssızlığı orada bulunmak olan” insanları bu dünyadan kopardı.
Çok sayıda insanı yaraladı.
“Yayın yasağı sınırlarını” aşmamak için ayrıntıya girmeyeceğim.
Olayın kendisini çok aşan büyük fotoğrafı görebilmeliyiz.
YENİ TERÖR
GENELLEME olarak “fütürist (gelecek bilim)” kitaplara ilgi duyarım.
Çok yıllardır altlarını çize çize, notlar çıkararak okurum
Daha 15-20 yıl önce bunlardan birinin “geleceğin teröristlerini” anlatan satırlarını hatırlıyorum.
Şöyle öngörüleri vardı:
Geleceğin teröristleri, bugünkülere göre çok daha ileri düzeyde teknoloji kullanacaklar.
Örneğin...
Bir küresel “siber saldırıyla” dünyanın bütün banka yazılımlarını, bankalar arası iletişimleri “felç” edebilecekler.
Bunu sürdürecek teknik olanakları kullanarak “ekonomileri çökertmeyi” hedef alacaklar.
Havalimanı pistlerinde kullanacakları kimyasallarla uçakların kalkış ve inişlerini imkânsız hale getirebilecekler.
Büyük kentlerin, dünya metropollerinin içme suyu tesislerini kimyasallar kullanarak zehirleyecekler.
Milyonları susuz bırakabilme “potansiyel tehdidi” ufkumuzda.
New York’un gökdelenlerinden birinin balkonuna çıkıp elindeki “Bond çantasındaki” nükleer külleri aşağıya bırakmak yüz binleri yok edebilir, sakat bırakabilir, onları kanserle tanıştırabilir.
Artık sıradan kitaplarda bile yüksek sayıda -kitlesel ölüm- üretecek formüller, düzenekler anlatılıyor.
Teröristler bunları da kullanabilir.
Hatta...
Çok büyük ve güçlü terör örgütleri “nükleer silah” da çalabilir.
Söz gelişi Sovyetlerin dağılışından sonra Ukrayna’da “nükleer bomba stokları” neredeyse korumasız kaldı. Çünkü, Rusya’nın da Ukrayna’nın da ciddi bir koruma için ödeme yapacak parası yok, subaylar altlarındaki tankları bile satıyorlar. (O günlerde Moskova’da taksi bulamayan bir arkadaşım “yol kenarındaki tanktaki askerlere 5-10 dolar verdiğini ve kaldığı otele tankla gittiğini” anlatmıştı. G.C)
Örgütler dudak uçurucu olmayan bedellerle bunlardan birkaçını alıp, dünyaya şantaj olarak kullanabilirler. (Neyse ki okuduğumda o yıllarda tüylerimi diken diken eden bu dehşet yaşanmadı. Stoklar bir şekilde güvenceye alındı. G.C)
Kitapta geleceğin terör örgütlerinin arkalarına bazı “devletlerin” desteklerini de alabileceğine işaret ediliyor.
“Bu durumda misliyle tehlikeli olabilecekler” deniyordu.
IŞİD
TERÖR örgütü IŞİD’in “kafa kesme” gibi folklorik “ilkel” şovlara, “cennet” vaadiyle “canlı bombalar” kullanmasına bakarak yanılmamak gerek.
Dünyanın her tarafından gelen, ciddi eğitimler almış kadrolara da sahip. İleri teknolojiyi de etkinlikle kullanıyor.
“Üstelik IŞİD’in bazı devletlerin desteğiyle kurulduğu ama sonra kontrolden çıktığı” yolundaki iddialar dikkate alınırsa, “15-20 yıl önce yazılanların gerçekleşmeye başladığı” söylenebilir.
Türkiye’nin şanssızlığı hem IŞİD, hem PKK ve hem de -taşeron görevi de alan- diğer bazı terör örgütlerinin ortak hedefi haline getirilmiş olmasıdır.
Siyasi görüş farkları bir yana bırakılarak bu topraklarda yaşayan hepimizin omuz omuza tavır koymamız gerekir.
Ayrıca...
Ortadoğu’yu ve bu bağlamda Türkiye’yi de “karıştırmayı” tezgâhlayan devletler aslında “terörist örgütler” silahının çok da uzak olmayan bir gelecekte bir bumerang gibi dönüp kendilerini vuracağını görebilmeliler.
Paris’teki IŞİD eylemleri bunun göstergesidir.
