Ne ilginçtir ki, DURUM, aynı zamanda değerli insan Abdi İpekçi'nin Milliyet'teki başyazı sütununun adıydı. Ona, Türkiye'nin en değerli insanlarından birini öldürdüğünü, bu hislerle röportaj yapmakta güçlük çekeceğimi söylemiştim.Duygularımı vurgulayan başka söylemlerim de oldu. Bunları ve cevapları şimdilik geçiyorum. Çünkü... Duygu yüklü söylemlerin ve buna verilen savunma cevaplarının bugünün hukuk ve siyaset ortamına aydınlatma yararı olmaz.......................Şimdilik adalet ve infaz sistemi için Ancona'dan birkaç gözlem...Ancona Hapishanesi'ne ben, TV ekibimi oluşturan arkadaşlarım, İtalya Adalet Bakanlığı'nın yazılı izniyle girdik.Türkiye'de de böyle oluyor.Ancak... Hapishanenin içinde bize ayrılan bir odada, gardiyan nezaretinde konuştuk.Türkiye'de DEP milletvekilleriyle ve Şemdin Sakık'la da görüştüm. Gardiyan ya da bir hapishane temsilcisi yoktu.Koşullardan biri, televizyon çekim bandının bir kopyasının mutlaka adalet bakanlığına verilmesiydi.Türkiye'de böyle bir uygulamayla ne ben ne de meslektaşlarım karşılaştık.Ancona'da Ağca'ya söylediğim ve Ağca'nın ağzından, hatta elinden çıkan her kelime denetim altındaydı.O kadar ki... Ağca, İtalya'da o sırada yeni yayımlanan LA MİA VERİTA "Benim Gerçeğim" adlı kitabını bana vermek için imzalayıp hazırlamış. Gardiyan derhal kitaba el koydu.Türkçe bir şey yazması yasaktı. İngilizce yazmıştı. Kitap bana verilmeden önce bir gardiyan tarafından hapishane müdürüne götürüldü. Onun onayı alındıktan sonra bana verilebildi.Ancona'da müthiş bir disiplin vardı.Öyle... Cep telefonu, uyuşturucu, bıçak, tabanca, duvarlara boyayla örgüt propagandaları, afiş vs... olacak şey değildi..........................Ağca ile konuşmayı yaptığımız oda soğuktu.Zaten İtalya üzerine o sıralarda olağanüstü soğuk bir kış çökmüştü.Bir süre paltoyla oturdum.Duvardaki radyatörü tuttum. O da soğuk.Kaloriferler tüm hapishanede ancak saat 16.00'dan itibaren yakılıyormuş. Mahkûmların saat 16.00'ya kadar gün ısısıyla idare etmeleri öngörülmüştü.Gerçi herkes için ayrı oda, tuvalet, TV ve çalışma masası var. Hapishane kitaplığından ve spor alanlarından yararlanıyorlar ama ısınma dahi kısıtlı. Buna karşılık, yemekler mönüde tavuk, balık ve etin de yer aldığı, günde 3 bin kaloriye ayarlıydı.Her şey insani minimumların verildiği fakat ceza çekmek üzere orada bulunulduğunun vurgulandığı bir uygulamayla düzenlenmiş.........................Kapılar 5 parmak kalınlığında ve som çelikti. Hepsi şifreyle otomatik açılıp kapanıyordu.Görüşeceğimiz odaya varıncaya kadar böyle 4 kapıdan geçtik.Hapishanede önce, yüksek duvarlarla korunan tutuklular bölümü... Sonra bunu çerçeveleyen çok yüksek çelik parmaklıklar ve tel örgülerle bir engel daha...Ağca, 16 yıldır işte bu beton ve çelik kafeste yaşıyordu.Oradan kaçılması mümkün değildi.Gardiyanlara sormuştum:"Ağca nasıl bir mahkûm?"Yanıtları: "Diğerleri gibi... Hiçbiri diğerinden farklı olamaz. Hepsi aynı uyum durumundadır" olmuştu.Ağca, akıcı bir İtalyanca konuşuyordu. Gardiyan ona mesafeliydi. Net ve kısa birkaç cümleyle ona yön veriyordu.Kendisini farklı ve daha önemli bir mahkûm gibi hissetmesine psikolojik olanak yoktu.Konuşmamız bittiğinde aynı serin, mesafeli tavırla ve tek bir "gidelim" sözcüğüyle yetindi. Beni de başıyla aynı serin ve mesafeli tavırla selamladı.20 yıla yakın süre böyle geçmiş. Türkiye'deki infaz sistemiyle burada yargılansa ve cezaevine konulsaydı Ağca, 8-10 yıl yatacak, çıkacaktı.Hapishanede ise yaşam koşulları herhalde Ancona gibi olmayacaktı. Bunun kanıtı, çıkışındaki görüntülerdir.Türkiye'deki adalet sistemi reformla düzelmez.Adalet devrimi gerekir. g.civaoglu@milliyet.com.tr Ağca ile 1997'de İtalya'nın kuzeyindeki Ancona Cezaevi'nde konuşmuştum. Görüşme, Kanal D'de o zaman yapmakta olduğum "DURUM" programımda yayımlandı.
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025