Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Emekli Büyükelçi Uluç Özülker düşündürücü bir tespit yaptı.
Önce...
“Her bir can kutsaldır benim için” diye insana verdiği değeri vurguladı.
Ardından da “buz kestiren” bir kaskatı gerçeği dile getirdi.
“İstanbul/Beyoğlu’ndaki canlı bomba eyleminde 4 kişi öldü.
Bütün dikkatler buna odaklandı.
Ama...
Güneydoğu’dan günde ortalama 4-5 askerimizin, polisimizin cenazesi gelmekte.”
Özülker, böylece “acı veren bir toplum psikolojisine, medya bakış açısına, siyasetçi tavrına” dikkat çekmiş oldu.
Sizin, benim, hepimizin ve ülke topraklarının bütünlüğü için Güneydoğu’da teröristlerle canları pahasına savaşan güvenlik güçlerinin her gün şehit vermelerini “olağan” gibi algılamak, ama Beyoğlu’nda intihar bombacısının kanlı eylemini “olağanüstü” görmekte ciddi bir yanlışlık var.
............................
26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u geçenlerde bir TV programında izliyordum.
Amerika’dan bir gözlemini yansıttı.
Mealen şöyleydi:
“Orada da ülkesi için savaşan, canını veren askerler ve rütbelilerin cenazeleri ‘askeri törenlerle kaldırılıyor, defnediliyor.’
Ancak...
Orada kalmıyor.
New York’taki Rockefeller Center’da her birinin resimleri, çeşitli görüntüleri sergileniyor.
Binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyorlar.”
Yani...
Mesele “TV ekranlarında birkaç saniye görünmek, cenazelerinden görüntüler, askeri törenin ötesinde anılarını sürdürmektir.”
Güneydoğu’da bir sınır karakoluna PKK saldırısını konu alan filmde Mete Horozoğlu “komutan” rolündeydi.
“Nöbette uyuyan” askeri “Sen ölüsün, sen uyuduğun için karakola sızan PKK’lılar arkadaşlarını da öldürdüler. Hepiniz ölüsünüz” diye haşlıyordu.
Ve ekliyordu:
“Öldüğünüzde birkaç dakika adınız ve yüzünüz TV’de görünür, hepsi o kadar...”
Askeri, şehitlik gerçeğiyle böyle yüzleştiriyordu.
Fakat...
Buradaki asıl altı çizilmesi gereken şey İlker Başbuğ Paşa’nın söylemiyle Horozoğlu’na yazılmış senaryonun örtüşmesidir.
Daha da ötesi...
Güneydoğu’da savaşan askerin, polisin verdiği şehitleri “olağan” diye algılamamak, bir “istatistik” rakamı gibi görmemektir.
Alışmak saygı eksikliğinin yanı sıra “çözüm üretmekte” zihin tembelliği de yapabilir.
............................
Brüksel’de IŞİD eylemlerinde dün 34 kişi hayatını kaybetti.
Çok sayıda yaralı var.
Saldırıyı kuvvetle kınıyorum.
Yaşamını yitirenlere kendi dinlerinin inanç çizgisinde ışıklar ve yaralılara da şifa...
Keşke “ibret” alınabilse.
Avrupa Paris’ten sonra Brüksel’deki bu kanlı intihar saldırısından sonra “tüm terör örgütlerine, onların insanlık suçlarına karşı ayrım yapmaksızın tavır alabilecek anlayışı kazanabilse...”