"Söyle ki gündüze geceTanrı tek, Tanrı yüceO doğmaz ve doğurmazKimse O'na denk olamaz."........................Türkçe kutsal kitap dizelerini, Cemal Kutay'ın yapıtları içinde en sevdiğim "Atatürk ve Türkçe İbadet"ten sürdürelim...ALAK suresi:"Candan seslen, Rabbin yanında hazırTemiz tut gönlünü, koy secdeye baş." En zor anlarımızda "Allahım sen yardım et" çağrımıza inanç kapıları ancak bu kadar güzel açılabilir..........................FATİHA suresi:"Hamd, evrenler sahibi yüce Allah içindir.Allah ki acıyandır, koruyandır, sevendir;Günü gelince ancak O'dur hesap soracak.Tek sana tapar, senden medet umarız biz."..........................Kutay, kitabında Atatürk'ün yaptırttığı -ne yazık ki- tamamlanamamış Türkçe ibadet çalışmalarını anlatır. Bugünlere kadar uzanan yanlışı Atatürk daha o zamanlar hissetmiş.Atatürk'ün dinde aydınlanma düşüncesinin ilk aşaması "Kuran'ın Türkçe tefsiri" olmuş. Çünkü inananların anlamını bilerek dua etmeleri ve İslamı yaşamaları gereğini görmüş. Ancak Kuran'ın tefsiri beyni aydınlatmış ama yürekleri ısıtamamış.Arapça duadaki ilahi musiki lezzeti yok.Bunun üzerine Londra'ya edebiyat eğitimi alması için gönderdiği şair Behçet Kemal Çağlar'dan bu tefsirleri ruha bal damlaları gibi akacak "nazım" diliyle yazmasını istemiş.Yukarıda yansıttığım sureler işte Behçet Kemal'in bu çalışmaları... Cemal Kutay'ın kitabında o proje, onun harikulade ve ağızda akide şekeri gibi eriyen üslubuyla çok güzel anlatılır............................Cemal Kutay'ın kitabından birkaç Behçet Kemal Çağlar çalışması daha...MAUN suresi:"Yazık gösteriş için namaz kılanaYoksula yardımdan uzak kalanaÖksüzü hor görüp azarlayanaÖdünç vermeyi de ayıp sayanaOnun nasibi yok imandan yana"...........................Ve LEYL suresi:"Bir kul ki yardım sever,Bir kul ki Hakk'ı tanır,Yüreği bu sayede arınır, aydınlanır Karşılık beklemedenİyilik yapar her sabahİşte böyle kulundan razıdır elbet Allah."...........................Yüce Atatürk bu çalışmaları ilerletmekle kalmamış, döneminin önemli seslerinden Refik-Fahire Ferzan'a okutturarak taş plaklar bastırtmıştır. Çoğalttırarak topluma mal etme projesini hayata geçirmek üzere çalışmaların tamamlanmasını bekliyormuş. Ancak 10 Kasım 1938'de hepsi durdu. Bu arada bir yakın dostunun mezarı başında bu Türkçe duaları okutmuş. Balıkesir Camii'nde hutbe verdiği de biliniyor... Ama böyle bir "aydın" yaklaşımıyla............................Bu çalışmalar tamamlansaydı karanlıklarda, loş köşelerde körpecik beyinlere yanlış bilgiler doldurulmazdı.Elbette isteyen Arapça ibadetini yapar ama böylesine güzel sözcüklerle, yüreklere bal damlaları gibi akan duaları kim istemez...Zaten Arapça ibadetin amacı Mekke ve Medine yöresi halkının anlaması içindi.Ama İslamı yaşayan her toplumun kendi dilinde ibadet edebilmesi de mümkündür.Acaba... Türkiye'yi yönetenlerden hangisi Atatürk gibi İslamın doğru anlaşılması için beyinleri aydınlatan ve olanca dil zenginliğiyle kalplerimizi ısıtan bir projenin sahibi olabildi?...........................Üstat Kutay, gerçek bir bilgeydi.Onun katıldığı açık oturumlarda, tartışmalarda birkaç Arapça sure söyleyerek "nasıl olsa anlamazlar" zihniyetiyle polemik yapılamazdı. Kutay'dan cevabı anında gelirdi.Kutay'ın kaybı ile Atatürk ve laisizmin bir yıldızı kaydı. Geride bıraktığı kitaplarla aydınlık sürecek. Onu Türkçe Fatiha ile de uğurluyoruz. Kutay'a Allah'tan rahmet, yakınlarına, ulusumuza ve insanlığa başsağlığı diliyorum. g.civaoglu@milliyet.com.tr En "bilge Atatürkçü" üstat Cemal Kutay'ı yitirdik. Onu, bence en güzel yapıtı "Türkçe İbadet"teki İHLAS suresi ile analım...
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025