RUSYA Federas-yonu Başkanı Putin daha çocukluk yıllarından başlayarak ortaya koyduğu “intikamcı” karakterinin yansımalarını sürdürüyor.
Dün de “Türkiye’ye karşı yaptırımlarının domates, meyve ambargosuyla kalmayacağını, Ankara’yı pişman edeceğini” söyledi.
Putin gerilim voltajını artırmakta kararlı görünüyor.
Türk ve Rus dışişleri bakanları Çavuşoğlu ve Lavrov’un dün Belgrad’da gerçekleşen görüşmelerinden de bir uzlaşma işareti çıkmadı.
Ne birlikte fotoğraf...
Ne ortak açıklama...
Görüşme öncesi Lavrov’un “Türkiye’nin iddiaları gerçeği yansıtmıyor, iki ülke arasındaki acil hat kurulmuştu ama Türkiye bu hattı kullanmadı” söylemi de bir kenara yazılmalı.
........................
Cumhurbaşkanı Erdoğan da “karşı suçlamalar” yapmakta.
Dün “IŞİD petrolünün Suriye’deki Rus pasaportlu bir işadamının yanı sıra Rusya’nın ünlü satranççısı tarafından Suriye’ye, kaçak petrol işi yapanlara satıldığını” söyledi.
Bahsettiği satranççı Dünya Satranç Federasyonu Başkanı Kirsan Ilyumzhinov...
Satranç ustasıyla terörist petrolünün pazarlanması işi yan yana geldiğinde “Ne alaka?” denebilir.
Ama...
Moskova’dan referans olmadıkça bir Rus satranççının Suriye’de “terörist kaynaklı kaçak petrol işi yapabilmesi” pek de mümkün değil.
.......................
Ancak...
Ünlü Rus satranççılarının siyasetle ve siyasetçilerle ilgilerinin izleri yakın tarih sayfalarında görülebilir.
Örneğin...
1985’ten başlayarak 2000 yılına kadar Dünya Satranç Şampiyonluğu’nu elinde tutan Garry Kasparov adını hatırlatayım.
Kasparov mucize başarılarını üst üste kariyerine yazdırarak “efsane” olmuştur.
Ama...
Dahası IBM “Deep Blue (Derin Mavi)” isimli çok özel üretim bilgisayarına karşı da oynamış ve maçı kazanmıştır.
3 dakikada 60 milyar üssü 4 hamleyi gözden geçirebilen ve “Deeper Blue (Daha Derin Mavi)” yeni IBM bilgisayarla da maç yaptı.
Bu kez 3.5’e karşı 2.5’le kaybetti.
Ne var ki 60 milyar üssü 4 hamleyi 3 dakikada gözden geçirebilen böylesine müthiş bir yapay beyne 3.5 kez yenilip, 2.5 kez de yenebilmek kafatası içindeki o gri kitlenin nasıl bir efsane olduğunu gösterir.
.......................
Kasparov “aktif satrancı bıraktığını” açıkladığı sırada artık çok büyük bir servete sahipti.
Siyasete soyundu.
Putin’e karşı başkanlık seçimlerinde adaylığını koydu.
Zengin olduğu için basın danışmanları, reklamcıları, korumaları, araçları, ses donanımları ve çok sayıda çalışanlarıyla kampanyaya girişti.
Diğer adaylar ya da genel seçimlere girecek partiler Putin’in onayını alan “icazetliler” oldukları halde Kasparov buna gerek duymamıştı.
Rusya’da çok büyük bir popülariteye, saygınlığa ve arkasındaki okyanus gibi engin halk sevgisine güveniyordu.
Putin’in kaya gibi sert otoritesini, affetmeyen “intikamcı” karakterini anlaşılan dikkate almamıştı.
Fakat...
Kampanyasının daha ilk gününden itibaren “Putin gerçeğiyle” tanıştı.
Toplantılarını yapmak için gittiği şehirlerde kendisinin ve ekibinin kalacağı hiçbir otel bulamadı.
“Doluyuz” ya da “Tadilattayız” gibi cevaplarla karşılaştı.
Karavanlarda kalmayı denediler.
Bu kez de koca Rusya Federasyonu’nda konuşmasını yapabileceği toplantı salonu verilmedi.
Ekibinden kimileri tehdit edildi, hatta fiziki darbeler aldı.
Kasparov parklarda 5-10 kişiye hitap eden ve bu yüzden medyada alaya alınan, itibarsızlaştırılmış bir figüre dönüştü.
Sonunda “pes” etti.
Bu da başka bir Rus satranç ustasının öyküsü.
Gene de...
“Rusya’da siyaset, ticaret ve satrancın bir arada olabildiğinin” örneğidir.
