Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’in “küresel ekonomiyi tırnaklarımızı kemirerek izliyoruz” söylemi kabarmakta olan tsunaminin alarmıdır.
Bu dev dalganın Türkiye’yi de vurması kaçınılmaz.
İçeriden ve dışarıdan nabız tutmakta usta “ekonomi doktorları” gerçi “Türkiye’nin en sağlamlardan biri olduğunu” vurguluyor ama yetersiz...
“Ekonomik veba” denen küresel krizler üst üste vururken ve yayılırken Türkiye de tehdit altındadır.
“BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN ANILARI” adlı dizi kitaplarıyla ünlenen John Perkins İstanbul’da...
Söylediklerini şöyle algıladım:
Art arda gelen kriz dalgalarıyla dünya sarsılmakta.
Birinden çıkıldığı sanılırken ardından diğeri geldi.
Sonra, bir daha, bir daha...
Devlet yardımı ve merkez bankası reçeteleriyle küresel ekonominin sağlığını kazanması artık mümkün değil.
Bu haliyle kapitalizmin sonu gelmiştir, çöküyor.
Türkiye nispeten ekonomisi en sağlam ülkelerden birisi.
Ancak...
Türkiye’nin de ekonomik yapılanma modeli, dünyanın çöküş halindeki miadını doldurmuş, son kullanma tarihi geçmiş piyasa ekonomisiyle aynı.
Bu nedenle Türkiye ekonomisi de dünyadaki çöküş sürecinin etkileri dışında uzun süre yalnız bir ada gibi kalamaz.
Çatırdayan ekonomik düzenini geride bırakarak dünya için artık farklı ve yeni bir yapılanmaya evrilmek zamanıdır.
Hiç başka yolu yok. Dünya bu çöküş enkazı altından yeni bir ekonomik yapılanma çıkartmak zorunda.
Kabuğundan, dokularının tüm hücrelerine kadar yenilenmesi kaçınılmazdır.
..............................
George Friedman da İstanbul’da.
Onun “GELECEK YÜZYIL” adlı kitabından Türkiye satırlarını daha önce yazmıştım.
Friedman’a göre de “Türkiye’nin nabız atışı sağlıklı...”
Özetle tekrarlayayım:
“Türkiye istemeyerek de olsa büyüyecek ve yayılacak.
Etki alanını yayarak böylece Arap devletlerini, Kafkasya’yı ve Karadeniz’in kuzeyini de kapsayacak bir coğrafyaya egemen olacak...”
Friedman’ın satırlarını kanat yaparak hemen uçmayalım, ayaklarımızı yerden kesilmesin.
Ama... Avantajlı olduğumuz da bir gerçek.
Türkiye John Perkins’in işaret ettiği ekonomik mutasyonu ne kadar hızlı gerçekleştirirse, şansı o kadar yüksek olur.
..............................
Ekonomik çöküş sürecinin enkazı altından “para, banka, üretim ilişkilerinde paylaşım” boyutlarıyla yeni bir yapılanma ortaya çıkarken bunun sosyal uzantıları da hayata geçecektir.
Prof. Francis Fukuyama “TARİHİN SONU” kitabında artık insanlığın ekonomik ve sosyal alanda son noktayı koyduğunu “piyasa ekonomisinin ebedi olacağını” iddia ediyordu.
Gerçi sonraları yanıldığını söyledi.
Fakat... Bu kişisel görüştü.
Şimdi... Bu yanılgının kitap sayfalarından yeryüzü gerçeğine dönüşmesini artık yaşıyoruz.
Tarihin tavan arasına atılmış diye bakılan gözden düşmüş “sol partilere, solun kanaat önderlerine ve kuramcılara” yeniden kapılar açılıyor.
İnsan haklarına ve hukuka dayalı, paylaşımcı ve sosyal adalet ilkelerini öne çıkaran yeni bir model için silkinmenin sırasıdır.
Türkiye bu momentumu yakalayacak olursa Batı ülkelerinden çok daha az acıyla değişim, dönüşüm yapabilir.
CHP’nin 1960 ortalarındaki Ecevit hareketi gibi “önce insan” diyen “yeni ve cesur dünya” ile örtüşecek kadroları CHP’nin içinden çıkarması gerek.
Heyecan, coşku ve umut rüzgârlarının esmesi, içeri bol oksijenli taze ve temiz havanın dolması için CHP klişeleri de çivilenmiş pencerelerini açmalı.

Haberin Devamı

ARDA HAKLIDIR
KEVİN Spacey’in başrol oynadığı “III. Richard” çıkışında Arda’nın kız arkadaşı Sinem Kobal’la karşılaştık.
Daha önce arabası arabama çarpmıştı, TV programıma da konuk olmuştu.
Tanışıklığımız var.
Ayaküstü konuşurken Arda’nın “ayrılırken bana bir şilt bile vermediler” sözleri için “haklı” dedim.
Sinem’in cevabı “Galatasaray’ı o kadar çok seviyor ki, o yüzden böyle üzülüyor” oldu.
Gerçekten Galatasaray’ın altyapısından yetişmiş, sarı-kırmızı renklere âşık, takımın kaptanı, Avrupa çapında futbolcu ve transferiyle kulübüne para kazandıran Arda’ya ayrılırken bir kokteyl düzenlenebilirdi...
Galatasaray Başkanı tarafından verilen bir “şilt” de şık olurdu.
Galatasaray’a ve Galatasaraylılara yakışırdı.
Sabah “bu konuyu da yazmayı” defterime not ederken teselli veren bir şey oldu.
TV spor haberlerinde Galatasaray Başkanı Ünal Aysal “Arda haklı. Bir hatıra şilt verebilirdik” dedi.
Ardından söyledikleri de güzeldi...
“Fakat çok ani oldu, vakit bulamadık. Hatta bir veda maçı bile düşünmüştük...”
Bunların hiçbiri yapılmadı ama Arda’nın duygulandığına eminim.
Galatasaray Başkanı’nın sözleri bile Arda’nın yüreğini ısıtacaktır.