2012 net turizm gelirindeki artış 5.3 milyar dolar
Turizm istatistikleri revize edildi. 2012 yılı net turizm geliri 5.3 milyar dolar artırıldı. Net turizm geliri, ülkeye gelenlerin içeride bıraktıkları dövizden, yurtdışına çıkanların dışarıda yaptıkları harcamalar düşülerek bulunur.
Turizm gelirleri hesaplanırken ülkeye girenlerin ve çıkanların kişi başına yaptıkları harcama dikkate alınır.
2012 yılında 36.7 milyon ziyaretçinin, ziyaret süresince kişi başına 637 dolar harcama yaptığı varsayımı ile gelir hesabı yapılıyordu. Bu rakam 798 dolara yükseltildi. Yurtdışına turist olarak çıkan 5.8 milyon vatandaşın seyahat boyunca kişi başına 698 dolar harcadığı varsayılıyordu. Bu da 792 dolara yükseltildi.
Sonuç önemli. Çünkü turizm geliri, ihracattan sonra bizim en yüksek döviz kaynağımız. Turizm geliri yükselince, döviz açığımız (cari açık) küçülüyor.
Önceki günlerde açıklanan 2012 yılı cari açık hesaplarında kullanılan turizm gelir-gider rakamları değişince 5.3 milyar dolar bir gelir artışı ortaya çıktı.
Normal olarak 2012 yılı turizm gelirindeki artışın cari işlemler hesabına aynen yansıması ve cari açığı 5.3 milyar dolar küçültmesi beklenirken TÜİK revziyonun cari işlemler açığını sadece 2.2 milyar azaltacağını açıkladı.
Bugüne kadar TÜİK’in turizm gelirleri hesabına girmeyen bazı gelirlerin Merkez Bankası’nca hizmetler geliri hesabına eklendiği, revizyonla ortaya çıkan artışın tamamının bu nedenle cari işlemler dengesi gelir kalemine yansıyamayacağı belirtiliyor.
Kadın başına en az 2.11-2.50 çocuk
Sayın R. T. Erdoğan neden önce 2 çocuk derken sonra 3 çocuk demeye başladı? Sayın R. T. Erdoğan’ın fazla çocuk istemesinin nedenini TÜİK’in dün yayınladığı “Nüfus Projeksiyonları, 2013-2075” çalışması ortaya koyuyor.
TÜİK çalışması 3 senaryoya dayanıyor.
1) Birinci senaryoya göre toplam doğurganlık hızı doğal akışı içinde azalıp, 2050 yılında 1,65’e düşecek ve 2050’den sonra artışa geçerek 2075’te 1,85 olacak.
2) İkinci senaryoya göre toplam doğurganlık hızı kademeli olarak 2020 yılında 2,11’e, 2050 yılında ise 2,50’ye çıkacak, 2050 yılından sonra da 2075 yılına kadar sabit kalacak.
3) Üçüncü senaryoya göre toplam doğurganlık hızı artarak 2050 yılında 3’e ulaşacak ve 2075 yılına kadar sabit kalacak.
Doğurganlık oranı düştükçe nüfus artışı yavaşlıyor, yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki ağırlığı artıyor. TÜİK’e göre 2013 yılında toplam doğurganlık oranı kadın başına 1.99’dur. Nüfus artış hızı yüzde 1.12’dir. Mevcut doğurganlık alışkanlığı devam ederse doğurganlık oranı 2023’te 1.83 çocuğa, yıllık nüfus artış hızı yüzde 0.84’e düşecektir.
