Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Aile işletmeleri olan Mavi, Yargıcı, Silk&Cashmere, Koton giyim firmalarından sonra Damat’ın da belli orandaki hisseleri yabancı fonlara satıldı.

Yabancı fonlara hisse satmak başka, aynı sektördeki yabancı firma ile ortaklık başkadır.

Yabancı yatırım fonları bir şirketten hisse senedi satın alırken, şirketin yönetimine katılmayı hedef almıyor. Bekleyiş, şirketin değerinin zamanla artması ve satın alınan hisselerin bir süre sonra daha yüksek fiyat ile satılmasıdır.

Belli sektördeki bir yabancı firma, kendi sektöründeki bir şirketten hisse senedi satın alırken, yönetime ve üretime katılmayı, şirketi büyütmeyi hedef alıyor. Bu gerçek anlamda bir ortaklık ve kader birliği oluyor.

Örneğin Tekel’in alkollü içki işletmelerini satın alan Mey’in hisse senetlerinin tamamını önce bir Amerikan fonu satın almıştı. Şirketin değerlenmesini bekledi. Sonra Mey ile aynı sektördeki İngiliz Diageo firmasına sattı. Diageo aynı sektördeki Mey ile şimdilerde bütünleşmiş durumda.

2011’de 264 satın alma-birleşme

Haberin Devamı

Başka ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de satın almalar ve birleşmeler son zamanlarda arttı.

Ernst&Young her yıl birleşme ve satın almalarla ilgili raporlar yayınlar.

2011 yılı raporundan yararlanarak, Türkiye’deki satın alma ve birleşmeler hakkında özet bilgi vermek istiyorum.

Ernst&Young’un ülke raporuna göre, 2011 yılında Türkiye’de (açıklanan) 264 satın alma ve birleşme oldu.

Bu işlemlerin 115’inin değeri açıklandı. Bunların toplamı 11.5 milyar dolar. Toplam işlem değeri ise 14 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.

2011 yılında yatırımcıların genelde küçük ve orta büyüklükte işletmelere para yatırdıkları anlaşılıyor. İki büyük işlem hariç ortalama işlem büyüklüğü 72 milyon dolar dolayında.

Bu rakam sadece işlemlerin değil, yatırım yapılan işletmelerin de küçüklüğünü gösteriyor.

Bu gösterge iki açıdan önemli. (1) Bizim işletmelerimiz genelde ekonomik büyüklükte değil. (2) Birleşme ve satın almalar sonucu sermaye payı satanın eline geçen para, mevcut işletmeyi ekonomik büyüklüğe getirmeye ve yeniden bir ekonomik büyüklükte işletme kurmaya yeterli para değil.

Haberin Devamı

Yabancılar 39 şirkete yatırım yaptı

Ernst&Young’ın raporuna göre 2011 yılında yabancı fonlar 39 Türk şirketine 672 milyon dolar yatırım yaptı.

Genel satın alma ve birleşme hareketinde Türk’ler yabancıların önünde koşuyor. 2011 yılındaki toplam satın alma ve birleşmelerin 145’i Türk 119’u yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirilmiş.

İşlem hacmine göre en fazla ilgi gören sektör yiyecek ve içecek sektörü. Bu sektöre 2011 yılında 3.1 milyar dolar sermaye girişi olmuş. Perakende sektörü 6’ncı sırada. Toplam sermaye girişi 2011 yılında sadece 559 milyon dolar. Perakende sektöründe 2011 yılında 12 firmaya sermaye girişi olmuş.

Birleşme ve satın almalar devam edecek. Her firma birleşme ve satın almayı kendine göre değerlendirir. Kimseye “Neden satıyorsun? Kime satıyorsun? Aldığın parayı ne yapacaksın?” diye sorma hakkımız yok. Ülke ekonomisi yönünden izlenecek olan konular ise şunlar: n Satın alma ve birleşmeler sadece finansal yatırım amacı ile mi, yoksa kurulu firmayı genişletmeye destek verecek stratejik ortaklık şeklinde mi gerçekleştiriliyor? n Satın alma ve birleşmeler mevcut firmaların büyümesine, gelişmesine imkân verecek mi? n Belli bir işte başarılı veya başarısız oldukları için satın alma ve birleşme işlemini gerçekleştiren sermaye sahipleri işlem sonucu ellerine geçen paraları ne yapıyor? Sakın ha “Efendim, üretime soyunan bin pişman... Satıp savarak sanayiden çıkan, parasını gayrimenkule yatırıyor” demeyiniz... Böyle ise durum kötü demektir.