Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Parisli Fatma Hanım, anadan doğma değil sonradan olma Parisli... Eşi Fransız. O da Paris'te çalışarak ekmeğini taştan çıkarıyor... İstanbul'daki "entel" dostları, "Cihangir enteller mekânı oldu. Aynen Paris (!)... Gel sana da bir çatı katı alalım. Türk parası giderek değer kazanıyor. Treni kaçırma... Bankalar da aynen Avrupa'da olduğu gibi konut kredisi veriyor..." deyince, Parisli Fatma Hanım, üç beş eski frank (yeni euro) tasarrufunu getirmiş, bir bankadan da 10 yıl vadeli 50 bin YTL konut kredisi kullanarak Cihangir'de bir küçük daire satın almış. Parisli Fatma Hanım dertli. "Türk lirası değerlendi diye okuyunca, Türkiye'nin de Fransa gibi olduğunu sandım. Geldim banka kredisiyle kendime ufacık bir ev aldım. Arkadaşlarım uyardı. 50 bin YTL'ye 10 yılda 64 bin YTL faiz ödeyecekmişim. Başıma gelen nedir?" diyerek dövünüyor. Fatma Hanım uzun yıllar Fransa'da yaşadığından, bankanın konut kredisi için istediği yüzde 1.55 faizi yıllık faiz sanmış. Halbuki yüzde 1.55 faiz, aylık faiz. (Fatma Hanım bu kadar saf olamaz... Ben olayı abartmak için de öyle yakıştırıyorum. Ama o başka dünyaların insanı olduğundan faiz hesabına bakmayı düşünememiştir. Yanlış oradadır.)Bundan sonra yapılacak iş yok. Dövünmek, üzülmek işe yaramaz. Evi satarak banka borcunu ödeyemez. Başka bankadan daha ucuza kredi bulamaz. Tek çözüm, borcunu erken ödemek... Şimdi gelelim neyin ne olduğuna... Son zamanlarda halkımız konut kredisi konusunda "dolduruşa" getiriliyor. Kredili otomobil satışlarında piyasa doydu. Artık halkımızda kredi ile otomobil alacak hal kalmadı. Şimdi de halkımız kredi ile konut almaya teşvik ediliyor.Bankaların konut kredisi ilanlarında sadece aylık faiz oranı belirtiliyor. Bu faizin yıllık yükü nedir, vade sonunda krediyi kullanan kullandığı kredi için toplam ne kadar ödeme yapacak gibi konularda fazla bilgi verilmiyor. Aylık yüzde 1.55 faiz, birikimli olarak yıllık yüzde 20.25 faiz yükü getirir. Bankalar kredi verirken halktan topladıkları mevduata ödedikleri faizi ve de bu kredi yerine Hazine bonosu satın aldıklarında ellerine geçecek faizi dikkate alarak kredinin faizini belirler. Günümüzde Hazine bonosu faizi ve mevduat faizi dikkate alındığında bankaların daha da düşük oranda faiz ile konut kredisi vermeleri güç ve hatta imkânsızdır. Aylık yüzde 1.55 faiz Bankalar için konut kredisinin teminatı, satın alınan konut üzerindeki ipotektir ama, bankalar için konut kredisinin başka riskleri vardır. Bankalar, ortalama 3 ay vadesi olan mevduat kaynağı ile 120-240 ay vadeli kredi veriyor. Vadeler arasındaki fark büyük risktir. Konut kredisi kullanan, banka faizleri ucuzladığında hesabını kapatma şansına sahip. Ama faiz oranları artar ise bankanın faiz oranını artırma şansı yok. Banka bu konuda da risk taşıyor. Açık anlatımıyla konut kredisi faizinin bugün için daha da düşük olması mümkün değil. Burada suç bankalarda değil, ekonominin bozukluğunda...Konut kredisi kullanacak olanlar şuna dikkat etmeli: "Acaba, benim tasarrufumun faiz geliri ve de kredinin faiz yükü her ay toplam kaç lira tutuyor? Bu rakam, satın alınacak evin aylık cari kira değerine göre ne durumda? Bundan sonra herkes kira ve faiz rakamları arasındaki farka göre kendi kararını verir... Bu hesabı yapanın, "Eyvah! Ben kullandığım krediden fazla faiz ödeyecekmişim" diyerek dövünmeye, bankaları suçlamaya hakkı olmaz. Daha ucuzu olamaz guras@milliyet.com.tr