2002 yılının Eylül ayı sonu itibariyle, resmi kanallardan ülkeye giren net döviz 291 milyon dolar.
Ama, 2002 yılının şu günlerinde ülkede Türk lirasından bol döviz var. Döviz bolluğundan, döviz fiyatı düşüyor. Ülkeye döviz girmediğine göre, bu dövizlerin kaynağı ne?
Acaba, bankalardaki döviz mevduat hesapları mı bozduruluyor? Yıl başında döviz mevduat hesaplarında 43.6 milyar dolar para vardı. Şimdilerde bu rakam 45.7 milyar dolara yükseldi. Demek ki, döviz hesaplarında çözülme yok. Üstelik bu hesaplarda artış var.
Acaba, bankalardaki döviz mevduat hesapları mı bozduruluyor?
Yurtiçi ve yurtdışı kaynaklı döviz tevdiat hesaplarında yılbaşında 56.7 milyar dolar vardı. 13 Aralık tarihi itibariyle hesaplardaki döviz 62 milyar dolara yükseldi. Demek ki döviz hesaplarında çözülme yok. Üstelik bu hesaplarda artış var.
Bolluğun kaynağı
Şimdi okuyucularım, 2002 yılının 9 ayında ülkeye giren dövizin 291 milyon dolar olduğunu nereden çıkardığımı soracaklar.
Anlatayım: Ülkeye, resmi kaynaklardan giren/çıkan döviz "ödemeler bilançosu" denilen hesaptan izlenir. Ödemeler bilançosu iki bölümden oluşur.
(1) Cari işlemler hesabı. Bu bölümde, olağan döviz giriş/çıkışları görülür. Örneğin, ithalat için döviz çıkışı, ihracat için döviz girişi, faiz ödemeleri, turizm gelirleri, bu bölümden izlenir. Dikkat buyurunuz, döviz geliri, giderinden az ise, cari işlemler fazlalık verir. Gider fazla ise, döviz açığı görülür. 2002 yılı Eylül ayı sonunda, cari işlemler hesabı 180 milyon dolar fazlalık göstermektedir.
(2) Sermaye hareketleri hesabı. Bu bölümde ise, belli bir dönemde ülkeye giren/çıkan sermaye niteliğindeki döviz izlenir. Yabancı sermaye yatırımı, portföy yatırımı, kısa ve uzun vadeli dış kredi, sermaye kabul edilir. Eğer bunların toplam girişi, toplam çıkışından fazla ise, sermaye hareketleri hesabı fazlalık verir. Eğer çıkan kadar, içeriye para girmezse, sermaye hareketleri hesabı açık ile sonuçlanır. 2002 yılı Eylül ayında sermaye hareketleri hesabı 111 milyon dolar fazlalık verdi.
Demek ki, 2002 yılının 9 ayında cari işlemler hesabından, ülkede kalan net para 180 milyon dolar. Sermaye hareketleri hesabından, ülkede kalan para 111 milyon dolar. Toplayalım iki rakamı, 9 ayda ülkeye resmi kanallardan giren paranın 291 milyon dolar olduğu ortaya çıkıyor.
Sayın okuyucularım, bu rakamın içinde IMF’den gelen para var, bankalarımızın yurtdışından kullandıkları krediler var. Ama, aynı zamanda dışarıya ödediğimiz borç taksitleri de var. Bu rakamın içinde, ihracatçının getirdiği para var, turizmden gelen para var. Ama, bizim diğer olağan döviz harcamalarımız ve faiz ödemelerimiz de var.
Geçen yılın ilk 9 ayında, fazlalık değil, önemli ölçüde döviz çıkışı vardı. Cari işlemler hesabı 2.7 milyar dolar fazlalık vermesine karşın, sermaye hareketleri hesabı 10.5 milyar dolar açık verdiğinden, 9. ay sonunda ülkeden 7.7 milyar dolarlık döviz çıkışı görülüyordu. Bu bakımdan 2002 yılının 9. ay sonundaki 291 milyon dolarlık net döviz girişi, çok olumlu bir gelişme, ama piyasadaki döviz bolluğunun sebebi değil.
O halde, bu piyasadaki döviz bolluğunun kaynağı nedir? Burada bir tahmin yapmaktan başka yapacak şey yok. Tahmin de şu: Kriz döneminde, kişiler ve kurumlar çok büyük ölçüde döviz satın aldı. Bu dövizleri bankalara koyacak yerde, yastık altında sakladı. 2002 yılının başından bu yana piyasaya çıkan ve çok fazla çıktığı için de döviz fiyatını düşüren yabancı para yastık altından ve kasalardan çıkıyor. Olan biteni, başka türlü açıklamak güç.